08/09/2023 | Yazar: Kaos GL

Aralarında Kaos GL’nin de olduğu sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve sendikalar ortak açıklama yaptı, “Göçmenlere yönelik operasyonlar derhal durdurulsun! Avrupa Birliği ile imzalanan Geri Kabul Mutabakatı iptal edilsin” dedi.

Geri gönderme merkezleri kapatılsın! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi öncülüğünde sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve sendikalar Geri Gönderme Merkezlerine dair açık mektup yazdı. Göçmenlerle yan yana durmaya çağıran kurumlar, “Göçmenlere yönelik operasyonlar derhal durdurulsun! Geri Gönderme Merkezleri kapatılsın! Türkiye’nin Cenevre Sözleşmesine koyduğu coğrafi kısıtlama kaldırılsın ve mültecilik statüsü bütün ülkelerin vatandaşlarına tanınsın! Avrupa Birliği ile imzalanan Geri Kabul Mutabakatı iptal edilsin! Göçmenlerin eğitim, sağlık, barınma, çalışma ve serbest dolaşım hakkına erişmeleri sağlansın” dedi.

Kaos GL’nin de imzacı olduğu açıklamanın tam metni şöyle:

Türkiye’de yaşayan göçmenlere yönelik ırkçı tutum ve saldırılar son yıllarda yoğunlaşmakla birlikte seçim sürecindeki ana akım siyasetin etkileri doğrultusunda göçmen düşmanlığı hızla yükseliyor. Siyasal iktidar ve ana muhalefet ağız birliği ederek göçmenlerin sınır dışı edilmeleri gerektiğini söylüyor. Ana akım siyasete hâkim olan bu ırkçı tutum toplumsal tabanını kolaylıkla oluşturuyor. Göçmenler siyasal iktidarın ve sermayenin dayattığı koşulları en ağır biçimde yaşadıkları halde yoksulluk başta olmak üzere tüm toplumsal sorunlarda günah keçisi ilan ediliyor. Emekçi halk krizin faturasını ödemeye zorlanırken ve işçi sınıfının emeği sömürülürken, göçmen işçiler her geçen gün ağırlaşan insanlık dışı koşullarda, kayıtsız ve daha ucuza çalışırken, bu vaziyetten tek kazanç sağlayan iktidar odağı ve sermaye düzeni oluyor.

Son iki aydır göçmenlerin yaşadığı mahallelere yönelik operasyonlarla ve polis saldırılarıyla karşı karşıyayız. Kent meydanlarında sıklaştırılan polis kontrollerine denk gelen her göçmenin belgeleri soruluyor, belgesi o sırada yanında olmayanlar ya da eksik olanlar hiçbir hukuki prosedür dikkate alınmaksızın doğrudan Geri Gönderme Merkezlerine gönderiliyor. Üstelik bu işlemler sırasında belgesini ibraz eden bazı göçmenlerin belgelerinin güvenlik görevlileri tarafından imha edildiği bildiriliyor. Faslı turistlerin Suriyeli sanılarak belgelerine bile bakılmadan Suriye'ye sınır dışı edildiklerini basından öğreniyoruz. Polis kontrollerinde ten renklerinden dolayı kolaylıkla fark edilen Afrikalı göçmenler ise bu sorunu daha derin yaşıyorlar. Belgesi olmayan göçmenler Geri Gönderme Merkezlerine hapsedilmemek için evlerinden çıkamıyor, çalışamıyor, kiralarını ödeyemiyor ve sefalet koşullarında yaşamak zorunda kalıyorlar.

Geri Gönderme Merkezlerinde ise mevcut kapasitenin çok üzerinde kişi tutuluyor ve hijyen, beslenme, havalandırmaya çıkarılma gibi en temel ihtiyaçları çok sınırlı bir biçimde karşılanıyor. GGM görevlileri tarafından çıplak arama, hakaret, darp, tehdit, aşağılama gibi psikolojik ve fiziksel şiddete maruz bırakılan göçmenler, ırkçı saldırıların, işkencenin ve kötü muamelenin her türünün hedefi oluyorlar.

Göçmen kadınlar ve LGBTİ+’lar mevcut ırkçı cinsiyetçi politikalar nedeniyle hiçbir başvuru mekanizmasına erişemiyor. Erkek şiddetine maruz kaldığı için şikayette bulunmak üzere karakola giden ve önce Geri Gönderme Merkezine gönderilip, sonra insanlık dışı koşulları ifşa ettiği için sürgün edilip ardından gönüllü geri dönüşe zorlanan Sona gibi binlerce göçmen kadın seçeneksiz bırakılarak sömürü, taciz ve şiddet döngüsüne hapsediliyor. Göçmen LGBTİ+’lar nefrete, homofobiye, transfobiye maruz kalıyor ve saldırıya uğrayan tarafta olsalar dahi şikayetçi olduklarında Geri Gönderme Merkezlerine sevk ediliyorlar.

Bizler bu ülkede yaşamak isteyen herkesin beraberce yaşaması mümkün diyoruz ve sömürü düzeninin meydana getirdiği sorunların kaynağının göçmenler olmadığını biliyoruz. Siyasal iktidarın ve sermayenin yarattığı koşulların faturası göçmenlere kesilemez. Göçmenlere dayatılan insanlık dışı koşulların derhal son bulması ve göç politikasının temel haklar doğrultusunda bütünüyle değiştirilmesi gerektiği fikrindeyiz.

Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi olarak insanlık onuruna yaraşır biçimde yaşamayı ve temel haklara eşit erişim meselesini kendisine dert edinmiş bütün kurum ve kişileri bu açık mektubu imzalamaya ve dolaşıma sokmaya çağırıyoruz. Irkçılığa ve göçmen düşmanlığına karşı acilen harekete geçmeliyiz!

Göçmenlere yönelik operasyonlar derhal durdurulsun!

Geri Gönderme Merkezleri kapatılsın!

Türkiye’nin Cenevre Sözleşmesine koyduğu coğrafi kısıtlama kaldırılsın ve mültecilik statüsü bütün ülkelerin vatandaşlarına tanınsın!

Avrupa Birliği ile imzalanan Geri Kabul Mutabakatı iptal edilsin!

Göçmenlerin eğitim, sağlık, barınma, çalışma ve serbest dolaşım hakkına erişmeleri sağlansın!

İMZACI KURUMLAR: 

Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği (GALADER), Ardıç Dayanışma Derneği, Bilim, Sanat, Eğitim, Araştırma ve Dayanışma Derneği (BİRARADA), Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) - İstanbul Şubesi, Demokrasi için Birlik (DİB), Deri Tekstil Kundura İşçileri Derneği, Devrimci Kültür ve Dostluk Derneği (DKDD), Devrimci Parti, DİSK Gıda-İş Sendikası, Emek Partisi (EMEP), Emek ve Adalet Platformu, Feminist Afet Politikaları ve Ekolojik Mücadele (FAPEM), Foça Barış Kadınları, Göç Araştırmaları Derneği (GAR), Göç İzleme Derneği (Göç-İz), Göçmen Dayanışma Ağı/ Ankara, Göçmen Dayanışma Derneği, Göçmen Sendikası Girişimi, Göçmen Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Göç ve Mülteciler Meclisi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Göçmen ve Mülteciler Komisyonu, Halkların Köprüsü Derneği, Hevi LGBTİ+ Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD) - İstanbul Şubesi, İşçi Demokrasisi Partisi (İDP), İzmir Müzisyenler Derneği, Kadın Savunma Ağı, Kamu Emekçileri Sendikası (KESK), Kaos GL Derneği, Lambdaistanbul LGBTİ+ Dayanışma Derneği, Maltepeli Kadın+lar, Mayısta Yaşam Kooperatifi, Mor Dayanışma, Mülteci Medyası, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) - İstanbul Şubesi, Partizan, Pembe Hayat LGBTİ+ Dayanışma Derneği, Polen Ekoloji Kolektifi, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP), Suriye Demokratik Sol Partisi – İstanbul, Tarlabaşı Dayanışma Grubu, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV), Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği (TODAP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Yeni Demokrat Kadın, Yeşil Sol Parti (YSP) Mültecilerle Dayanışma Çalışma Grubu

(Açık mektuba imza vermek için bize şu adresten ulaşabilirsiniz:

birlikteyasamakistiyoruz@gmail.com)

Güncel imzaları takip için:

https://docs.google.com/document/d/14PITi6Ji0dyAVTfsaYodoaIPGi0BWpB-SsbOEXXLc1o/edit


Etiketler: insan hakları, mülteci
İstihdam