30/11/2006 | Yazar: Kaos GL

‘Araştırmaya katılan gey ve lezbiyenler oldukça genç bir gruptan oluşmakta, gelir ve eğitim düzeyi yüksektir. Tamamı cinsel olarak aktiftir ve kendilerine AIDS bulaşabileceğini düşünenler oldukça yüksek düzeydedir, başkalarıyla AIDS konusunda konuşmaktadır, buna rağmen korunmalı cinsel davranış sergilemeyenler azımsanmayacak düzeydedir.’

‘Araştırmaya katılan gey ve lezbiyenler oldukça genç bir gruptan oluşmakta, gelir ve eğitim düzeyi yüksektir. Tamamı cinsel olarak aktiftir ve kendilerine AIDS bulaşabileceğini düşünenler oldukça yüksek düzeydedir, başkalarıyla AIDS konusunda konuşmaktadır, buna rağmen korunmalı cinsel davranış sergilemeyenler azımsanmayacak düzeydedir.’

KAOS GL

Veli DUYAN - Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Hizmetler Yüksekokulu

Dünya çapında yaygınlık gösteren ve genellikle ölümcül bir hastalık olarak nitelenen AIDS ilk kez 80’li yıllarda toplum gündemine girmiştir. Hastalık konusunda bilinmeyenler, belirsizlikler ve doğrudan ölümü çağrıştırması nedeniyle virüsten etkilenenler üzerinde çok büyük yıkıma neden olmaktadır. Yaşamı tehdit eden diğer hastalıklarda olduğu gibi HIV/AIDS hastalığının da fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik açıdan olumsuz sonuçları bulunmaktadır. Bu tür olumsuz sonuçlar sadece hastalığa yakalananları değil, aynı zamanda hastaların çevresini ve genel anlamda toplumu etkilemektedir.

HIV/AIDS hastalığı din, dil, ırk, etnik köken, cinsiyet, cinsel yönelim, siyasal görüş farklılıkları göstermeksizin hastalığa yakalanmaya neden olabilecek kimi davranışları yapan herkesi hedef almaktadır. Bununla birlikte hastalıktan doğrudan etkilenenler, farklı ülkelerde farklı özellikler arz etmektedir. Örneğin; Kuzey Amerika, Avrupa ve Avustralya’da en fazla etkilenen gruplar eşcinseller/biseksüeller, damariçi uyuşturucu kullanıcıları iken, Afrika’da ise heteroseksüel erkekler ve kadınlar eşit düzeyde etkilenmektedir. Kimi yerlerde ise, kadın ve bebekler gittikçe artan oranda HIV/AIDS’e maruz kalmaktadırlar. Bazı ülkelerde ise virüs, insanlara kan transfüzyonu yoluyla bulaşmaktadır.

Bilindiği üzere AIDS hastalığının görülmeye başlandığı ilk yıllarda hastalığa yakalananların büyük bir bölümü geylerden oluşmaktaydı. Hatta hastalığa AIDS adı verilmeden, bu sendrom Gey Bağlantılı Bağışıklık Yetmezliği - Gay Related Immune Deficiency (GRID) olarak sınıflandırılmaktaydı ve Gay Plague olarak gönderme yapılmaktaydı. Sendrom hakkındaki siyasal sessizliği protesto eden gey aktivistlerin medyadaki imajı, HIV tanısı konan kişilerin büyük bir çoğunluğunun gey olması ile birleşince, AIDS’in bir gey hastalığı olduğu algılamasını güçlendirmiştir. Gey düşmanlığı, önyargı, toleranssızlık HIV’le birlikte anılmaya başlamıştır. İşte bu nedenlerle; geyler hastalığın ne tür bir hastalık olduğu, bulaşma ve bulaşmama yolları konusuna eğilmişler ve kendi aralarında örgütlenmeleri sonucunda AIDS konusunda eğitim faaliyetlerine yer vermişlerdir. Bütün bunların sonucunda eşcinseller, hastalık konusunda bilgili hale gelmişler ve bilinçlenmişlerdir. Ayrıca risk altında olan grup tanımlaması geçerliliğini çoktan yitirmiştir. Risk, bir grubun üyesi olma ile ilgili değildir, AIDS bulaşı açısından riskli olabilecek davranışları yapma ile ilgilidir. Korunmasız cinsel ilişki ve kan ve kan ürünlerinin paylaşımı bulaşta önemli faktörlerdendir. AIDS bulaşından korunmak için her türlü cinsel ilişkide kondom kullanmak gerekir. Ayrıca AIDS, hastalığa yakalanmış olan damardan uyuşturucu madde kullanıcısının kullandığı enjeksiyonun paylaşımı yoluyla da bulaşmaktadır.

Bulaş yolu ne olursa olsun hastalığa yakalanan insanlara yönelik olarak toplumda kimi olumsuz tutumlar gelişmekte ve bunun sonucunda damgalama ve ayrımcılık meydana gelebilmektedir. Bu nedenle toplumu oluşturan insanların AIDS konusunda bilinçlenmeleri ve var ise, olumsuz tutumlarının ortadan kaldırılması gerekmektedir. İşte bu nedenlerle, ayrımcılığa ve damgalamaya maruz kalan ve AIDS’ten en fazla etkilenen gey ve lezbiyenlerin AIDS konusundaki bilgi düzeyleri ve AIDS’e yakalanan kişilere yönelik tutumlarının neler olduğu bilimsel açıdan ilgi odağı haline gelmiştir.

Bu çalışmada toplumun bir parçası olan ve Kaos Kültür Merkezi’ne gelen gey ve lezbiyenlerin bazı sosyo-demografik özellikleri ile AIDS bilgi düzeyleri ve AIDS’e yakalanan kişilere yönelik tutumları arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu bağlamda merkeze gelen gey ve lezbiyenlerin sosyo-demografik özellikleri; AIDS konusundaki bilgi düzeyleri ile AIDS’e yakalanan kişilere yönelik tutumlarının sosyo-demografik özelliklerine göre farklılaşıp farklılaşmadığı; ve son olarak gey ve lezbiyenlerin AIDS konusundaki bilgi düzeyleri ile AIDS’e yakalanan kişilere yönelik tutumları arasında bir ilişki olup olmadığı belirlenmeye çalışılmıştır.

Araştırma kapsamına giren kişiler, cinsel yönelimlerini gey ve lezbiyen olarak tanımlamışlardır. Gey ve lezbiyenlerin genelde genç olduğu, ortalama oldukça yüksek bir eğitim düzeyine sahip olduğu ve ülkemizdeki gelir dağılımına dikkate aldığımızda göreli olarak yüksek gelir grubundan oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu kişilerin yaklaşık üçte ikisinin, kendilerine AIDS bulaşma olasılığının olduğunu düşündüğü ve yarısından fazlasının AIDS testi yaptırdığı anlaşılmıştır. Araştırma kapsamına girenlerin yaklaşık üçte birinin AIDS’e yakalanmış bir arkadaşının bulunduğu, büyük bir çoğunluğunun da AIDS’le yaşayan bir kişiyle arkadaşlık yapmaya istekli olduğu ve başkalarıyla HIV/AIDS konusunda konuştuğu belirlenmiştir. Bu kişilerin tamamının cinsel açıdan aktif olmalarına rağmen, üçte birinin kondom kullanmadığı görülmüştür. Son olarak, bu kişilerin AIDS bilgi soru kağıdından ve tutum ölçeğinden aldıkları puan ortalamalarının oldukça yüksek olduğu anlaşılmıştır.
Gey ve lezbiyenlerin kimi sosyo-demografik özellikleri ve HIV/AIDS’le ilişkili olabilecek kimi davranışları ve yaklaşımlarına göre AIDS bilgi puanları arasında herhangi bir farklılaşmanın olup olmadığı incelenmiştir. Buna göre kendilerine AIDS bulaşacağını düşünenlerin, AIDS’e yakalanan bir kişiyle arkadaşlık yapmaya istekli olanların bilgi puanlarının, kendilerine AIDS bulaşmayacağını düşünenlerden ve AIDS’e yakalanan bir kişiyle arkadaşlık yapmaya istekli olmayanlardan daha yüksek olduğu anlaşılmıştır. Bu durum, istatistiksel açıdan anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Ayrıca AIDS bilgi puanlarının geylerin lezbiyenlere, AIDS testi yaptıranların yaptırmayanlara, AIDS’le yaşayan bir arkadaşı olanların olmayanlara, başkalarıyla AIDS hakkında konuşanların konuşmayanlara, cinsel ilişki sırasında kondom kullananların kullanmayanlara göre AIDS bilgi puanlarının yüksek olduğu görülmüştür. Bununla birlikte, karşılaştırılan gruplar arasında anlamlı düzeyde bilgi farklılığının olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca, yaş ve gelir ile AIDS bilgi puanları arasında bir ilişkinin olmadığı saptanmıştır.

Gey ve lezbiyenlerin kimi sosyo-demografik özellikleri, HIV/AIDS’le ilişkili olabilecek kimi davranışları ve yaklaşımlarına göre, AIDS’le yaşayanlara ilişkin tutum puanları arasında herhangi bir farklılaşmanın olup olmadığı incelendiğinde; HIV/AIDS’le yaşayan bir kişiyle arkadaşlık yapmaya istekli olanların ve yüksek eğitim düzeyine sahip olanların dışında herhangi bir farklılaşmanın olmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, HIV/AIDS’le yaşayan bir kişiyle arkadaşlık yapmak isteyen kişiler ile eğitim düzeyi yüksek olanların diğer gruplara göre tutumlarının daha olumludur. Ayrıca AIDS bilgi puanı ile tutum puanı arasında pozitif yönde bir ilişki bulunmaktadır.

Bu çalışma, sosyo-demografik özellikler açısından Kaos Kültür Merkezi’ne devam eden kişilerin büyük bir bölümünün cinsel yöneliminin gey olduğunu, oldukça genç, eğitim ve gelir düzeyinin yüksek bulunduğunu göstermektedir.

Araştırma kapsamına giren gey ve lezbiyenlerin HIV/AIDS’le ilişkili olabilecek kimi davranışları ve yaklaşımları konusu ele alındığı zaman tamamının cinsel açıdan aktif olduğu hemen dikkati çekmektedir. Bu kişilerin yaklaşık üçte ikisi kendilerine AIDS bulaşabileceğini düşünmekte ve yarısından biraz fazlasının HIV/AIDS testi yaptırdığı anlaşılmaktadır. Ancak kendine AIDS bulaşabileceğini düşünenlerden kaçının test yaptırmış olduğu incelendiğinde bunun olduğu anlaşılmaktadır. Bir diğer ifadeyle kendisine AIDS bulaşacağını düşünen ancak çeşitli nedenlerden dolayı test yaptırmayan bir grup gey ve lezbiyen bulunmaktadır. Araştırma kapsamına giren gey ve lezbiyenlerin üçte birinin HIV/AIDS’le yaşayan bir arkadaşı bulunmaktadır. Ülkemizdeki AIDS vakalarının sayısının göreli olarak az olması ve çok azının gey ya da lezbiyen olması ile açıklanabilir. Ayrıca AIDS hastalığına yakalanan kişiler kendilerini açığa vurmamış da olabilirler. Gey ve lezbiyenlerin çok büyük bir bölümü HIV/AIDS’le yaşayan bir kişiyle arkadaşlık yapabileceğini belirtmektedir. Ayrıca bu kişiler başkalarıyla HIV/AIDS konusunda konuşmakta ve bu konuyu paylaşmaktadır. Gey ve lezbiyenlerin tamamı cinsel açıdan aktif olmakla birlikte cinsel ilişki sırasında kondom kullanmayan önemli bir grup vardır. Bu kişilerin üçte biri cinsel ilişki sırasında kondom kullanmamaktadır. Bu durumda bu kişilerin HIV/AIDS bulaşı riski taşıdığı söylenebilir.
Gey ve lezbiyenlerin AIDS konusundaki bilgi düzeyleri ve bilgi düzeyinin sosyo-demografik özellikler ile HIV/AIDS’e ilişkin kimi davranışları ve yaklaşımları açısından farklılaşıp farklılaşmadığı konusu ele alınmıştır. Buna göre gey ve lezbiyenlerin AIDS bilgi puanı ortalamasının 12.7 olduğu düşünüldüğünde, bunun oldukça yüksek bir puan olduğu söylenebilir. Yine aynı şekilde tutum ölçeğinden alınan puanın 110.33 olması gey ve lezbiyenlerin AIDS’le yaşayan kişilere yönelik olarak genelde olumlu tutumlara sahip olduğu ifade edilebilir. AIDS konusundaki bilgi düzeyinin sosyo-demografik özellikler ile HIV/AIDS’e ilişkin kimi davranışları ve yaklaşımları açısından farklılaşıp farklılaşmadığı incelendiğinde kendilerine AIDS bulaşacağını düşünme, AIDS’le yaşayan bir kişiyle arkadaşlık yapmaya istekli olma değişkenlerinde istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık görülmektedir. Buna göre kendilerine AIDS bulaşacağını düşünenlerin ve AIDS’le yaşayan bir kişiyle arkadaşlık yapmaya istekli olanların bilgi düzeylerinin yüksek olduğu anlaşılmaktadır. AIDS bilgi puanlarının geylerin lezbiyenlere, AIDS testi yaptıranların yaptırmayanlara, AIDS’le yaşayan bir arkadaşı olanların olmayanlara, başkalarıyla AIDS hakkında konuşanların konuşmayanlara, cinsel ilişki sırasında kondom kullananların kullanmayanlara göre AIDS bilgi puanlarının yüksek olduğu görülmekle birlikte iki grup arasında anlamlı düzeyde bilgi farklılığının olmadığı belirlenmiştir. Ayrıca yaş ve gelir ile AIDS bilgi puanları arasında bir ilişkinin olmadığı da saptanmıştır.

Gey ve lezbiyenlerin AIDS’le yaşayan kişilere yönelik tutumları ve tutumların sosyo-demografik özellikler ile HIV/AIDS’e ilişkin kimi davranışları ve yaklaşımları açısından farklılaşıp farklılaşmadığı konusu değerlendirilmiştir. Buna göre HIV/AIDS’le yaşayan bir kişiyle arkadaşlık yapmaya istekli olma ve eğitim durumuna ilişkin değişkenler dışında herhangi bir farklılaşmanın olmadığı belirlenmiştir. Bir diğer ifadeyle HIV/AIDS’le yaşayan bir kişiyle arkadaşlık yapmak isteyen kişiler ile eğitim düzeyi yüksek olanların diğer gruplara göre tutumları daha olumludur. Son olarak gey ve lezbiyenlerin AIDS konusundaki bilgi düzeyleri ve AIDS’le yaşayan kişilere yönelik tutumları arasındaki ilişki olup olmadığı incelenmiştir. Buna göre AIDS bilgi puanı ile tutum puanı arasında pozitif yönde bir ilişki bulunmaktadır. Bir diğer ifadeyle, AIDS bilgi puanı arttıkça AIDS’le yaşayan kişilere olumlu bir tutum geliştirilmektedir.

Araştırmaya katılan gey ve lezbiyenler oldukça genç bir gruptan oluşmakta, gelir ve eğitim düzeyi yüksektir. Tamamı cinsel olarak aktiftir ve kendilerine AIDS bulaşabileceğini düşünenler oldukça yüksek düzeydedir, başkalarıyla AIDS konusunda konuşmaktadır, buna rağmen korunmalı cinsel davranış sergilemeyenler azımsanmayacak düzeydedir. Bu nedenle HIV/AIDS bulaşı açısından risk altında oldukları ifade edilebilir.

AIDS konusundaki bilgi düzeyleri yüksektir ve AIDS’le yaşayan kişilere yönelik tutumları genelde olumludur. Bununla birlikte AIDS bilgi düzeyleri kendilerine hastalığın bulaşabileceğini düşünme ve AIDS’le yaşayan bir kişiyle arkadaşlık yapmaya istekli olma durumuna göre ve AIDS’e yakalanan kişilere yönelik tutumları da AIDS’le yaşayan bir kişiyle arkadaşlık yapmaya istekli olma ve eğitim durumuna göre farklılaşmaktadır.

Son olarak araştırmaya dahil olan gey ve lezbiyenlerin AIDS konusundaki bilgileri ile AIDS’le yaşayan kişilere yönelik tutumları arasında pozitif yönde ilişki bulunmaktadır.




Kaynak: Kaos GL, Aralık 2002 – Ocak 2003, Sayı 13



Etiketler: insan hakları, sağlık
nefret