19/04/2011 | Yazar: Kaos GL

Ege Üniversitesinden Prof. Dr.

Göregenli: ‘Siyaset Hakkımızda Israr Etmeliyiz’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Ege Üniversitesinden Prof. Dr. Melek Göregenli, Kaos GL’ye yaptığı açıklamada, “siyaset hakkımızda ısrar etmeliyiz” dedi.
 
“Bu sorun asla Kürtlerin sorunu değil, hepimizin sorunu” açıklaması yapan Göregenli, şunları söyledi:
 
“Adaylarımızı istiyoruz, kendi seçtiğimiz adayları istiyoruz. Siyasal iradelerimizin engellenip dilsiz ve hareketsiz bırakılmaya isyan edeceğiz, hepberaber.. Bunun için yöntemler bulacağız, ben her zaman samimi ve ısrarlı azınlıkların bu ülkede her şeye rağmen var olduğunu ve yine bir yol bulacaklarını biliyorum, buna inanıyorum.”
 
“Gerçek bu değil, gerçek bizim algıladığımız”
Prof. Göregenli, Kaos GL’ye verdiği demeçte, YSK’nın aldığı veto kararının hukuksal boyutunun tartışılmasının, konunun siyasal boyutunu görmeyi engellediğini söyledi.
 
"YSK'nın bu kararı nasıl bir hukuksal zemine dayanırsa dayansın, hepimiz tarafından nasıl algılandığı önemlidir. Öncelikle kararın hukuksal boyutunun uzun uzadıya tartışılmasının, gerekçelerin ince ince üzerinde durulmasının bile, konunun siyasal boyutunu görmemizi engellediğini düşünüyorum. Bütün muhafazakar, anti-demokratik uygulamalar, karmaşık bürokratik bir dil ve akıl yürütme süreçleriyle özellikle bürokratize ediliyor bazen. "Her şey yolunda, hukuk bunu gerektiriyor.." cümlesi adeta büyülü bir cümle haline geldi. Gerçek bu değil, gerçek bizim algıladığımız.”
 
“Yoksunuz ve umrumuzda değilsiniz”
Prof. Melek Göregenli, Kürt olmadığını ama kendisi gibi Kürt olmayan milyonlarca TC vatandaşının “herkesin hiç değilse eşit düzeyde haklara sahip olduğu bir ülkede barış içinde yaşamak” istediğini belirtti.
 
“Bu ülkede uzun yıllardır hepimizin canını farklı yerlerinden farklı biçimlerde yakan bir savaş var. Bu ülkenin yurttaşları, herkes için eşit, adil, demokratik ve kimliklerinin ve kültürlerinin kollektif bir yurttaşlık hakkı olarak tanındığı bir ülkede yaşamak istiyorlar. Ben, Kürt değilim ama ben ve benim gibi Kürt olmayan milyonlarca TC vatandaşı da herkesin hiç değilse eşit düzeyde haklara sahip olduğu bir ülkede barış içinde yaşamak istiyoruz. Bu isteğimizi dile getirmenin şiddet dışında tek bir yolu var, mecliste ve her yerde sesimizi duyurmak. Kürtler ne zaman kendilerinin sesinin duyulmasını engelleyecek bir adımla karşılaşsalar, bu adımlara hukuk süsü verilse de hepimizin sesi kısılıyor. Hepberaber, "yoksunuz ve umrumuzda değilsiniz.." bu oyunu bizim istediğimiz gibi oynayacaksınız diyorlar sanki hepimize..”
 
“Öfkeleniyoruz, çaresiz hissediyoruz ve hareketsizleşiyoruz” 
Prof. Göregenli, Kürtlerin bir kez daha seslerinin duyulmasını engelleyecek bir adımla karşı karşıya kalmalarıyla ilgili de şöyle dedi:
 
“Bu nasıl etkiler hepimizi... Siyasal irademiz engelleniyor, sorun çözme konusunda tek yeteneğimiz, becerimiz, elimizden gelen aklımızın yettiği eylemimiz olan “söz”ümüzün üstü çiziliyor. Öfkeleniyoruz, çaresiz hissediyoruz ve hareketsizleşiyoruz.” 
 
“İktidarların şiddeti sadece silahla olmuyor, hukukla da oluyor”
Kürtlerin ısrarla siyasette direndiklerinin altını çizen Prof. Göregenli, dünyanın her yerinde yasal normatif yollardan taleplerini dile getiren halkların her seferinde şiddete maruz kalmaları durumunda şiddete başvuracaklarına dikkat çekti.
 
“Kürtler, bu ülkede nasıl yaşamak istedikleri konusunda konuşmak dertlerini anlatmak için sistemin kendilerine sunduğu her türlü demokratik yolu yöntemi kullanmaya çalışıyor. Her türlü -son 30 yıla bakın, kaç parti kapatılmış, kaç bin kişi tutuklanmış, işkenceler, sürgünler, yerinden edilmeler..- şiddetle karşılandı bu talepleri. İktidarların şiddeti her zaman sadece silahla olmuyor, hukukla da oluyor, “normal” uygulamalar haline getirildi bu ülkede örneğin bebeklerin çocukların gaz bombalarıyla yaralanması, ölmesi.. Büyük kentlerden sürülmek ya da yaşayamaz hale getirilmek… Dünyanın her yerinde halklar, durumlarını değiştirme konusunda yasal normatif yolları deneyip önleri sürekli kesilirse şiddete başvururlar. Bu “doğal” sonuç sosyal bir gerçekliktir. Bu kısır döngüyü kırabilmek için tek çare siyasettir ve Kürtler ısrarla siyasette direniyorlar.”
 
“Bu sorun asla Kürtlerin sorunu değil, hepimizin sorunu”
Ege Üniversitesinden Sosyal Psikolog, Prof. Dr. Melek Göregenli, Kaos GL’ye yaptığı açıklamayı, “siyaset hakkımızda ısrar etmeliyiz” diyerek bitirdi.
 
“Başka yolumuz yok. Bu sorun asla Kürtlerin sorunu değil, hepimizin sorunu. Adaylarımızı istiyoruz, kendi seçtiğimiz adayları istiyoruz. Siyasal iradelerimizin engellenip dilsiz ve hareketsiz bırakılmaya isyan edeceğiz, hepberaber.. Bunun için yöntemler bulacağız, ben her zaman samimi ve ısrarlı azınlıkların bu ülkede her şeye rağmen var olduğunu ve yine bir yol bulacaklarını biliyorum, buna inanıyorum.”
 
12 bağımsızın milletvekili adaylığı yasaklandı
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), aralarında Leyla Zana, Sebahat Tuncel, Gülten Kışanak, Ertuğrul Kürkçü, İsa Gürbüz, Salih Yıldız'ın da bulunduğu 7'si BDP'li 12 bağımsızın milletvekili adaylığını yasakladı.
 
Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) dün (18 Nisan) yedisi Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku adayı olan 12 bağımsız milletvekili adayının başvurularının reddedildiğini açıkladı. Bu gelişme üzerine İstanbul, Ankara, Diyarbakır, Van, Batman ve Mersin'de protestolar düzenlenmekte.
 

Etiketler: yaşam, siyaset
İstihdam