25/12/2008 | Yazar: Kaos GL

Gülbahar: ‘Kampanyamıza karşı geliştirilen tahammülsüz tavır düşündürücüdür.’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

KA-DER’in yerel yönetimlerdeki yüzde 1’lik kadın oranına dikkat çekmek için başlattığı ‘Gerçek demokrasi için yüzde 50 kadın aday’ kampanyası kamuoyunda ilgi ve sempati uyandırırken, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) hukuki yola başvurarak bilboard’ların toplatılmasını talep etti.

KA-DER Genel Başkanı Hülya Gülbahar, ‘MHP’nin, demokratik ve eşitlikçi bir toplum hayalini yansıtan kampanyamız aleyhinde hukuki işlem başlatması, bizi şaşırttı. Bir hayalden yola çıkan, özü itibariyle de olumlu ve birleştirici bir mesajı olan kampanyamıza karşı geliştirilen bu tahammülsüz tavrı, düşündürücü buluyoruz’ dedi.

Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği’nin (KA-DER) yerel yönetimlerdeki yüzde 1’lik kadın oranına dikkat çekmek için başlattığı ‘Gerçek demokrasi için yüzde 50 kadın aday’ çağrısı, toplumun her kesiminden ses getirdi. Kamuoyunda ilgi ve sempati uyandıran bu kampanyaya ilk tepkiyi Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) bir hukuki başvuruyla verdi. MHP, ‘Bahçeli’ye ait fotoğrafın izinsiz kullanılması, kişilik haklarıyla ve seçim rekabetiyle bağdaşmayan bir görüntü sergilemesi nedeniyle’ bilboard’ların toplatılmasını talep ediyor.

KA-DER Genel Başkanı Hülya Gülbahar, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
‘KA-DER olarak bu yerel seçimlerde, Türkiye’de kadınların yerel yönetimlerdeki temsilinin yüzde 1 gibi, demokrasi için ‘utanç verici’ bir oranda kaldığına dikkat çekmiş ve ‘İnsana Hizmet Eden Belediyeler, Yüzde 50 Kadın Aday!’ sloganıyla bir kampanya başlatmıştık.

Kampanyaya ilişkin ilk tepki, içeriğe değil, biçime ilişkin oldu. MHP’nin, demokratik ve eşitlikçi bir toplum hayalini yansıtan kampanyamız aleyhinde hukuki işlem başlatması, bizi bu yüzden şaşırttı. Bir hayalden yola çıkan, özü itibariyle de olumlu ve birleştirici bir mesajı olan kampanyamıza karşı geliştirilen bu tahammülsüz tavrı, düşündürücü buluyoruz.

Nüfusun yüzde 50’sini temsil eden kadınların siyasette söz sahibi olmasını savunan bir kurum olarak, MHP’nin başlattığı hukuki süreçte kadınların aleyhine bir sonuç çıkacağına inanmak istemiyoruz. Ayrıntılara takılarak, mesajımızın gözden kaçırılmasına neden olunmasını da istemiyoruz.

Henüz aday listeleri kesinleşmediği için, şu anda kadınların yerel yönetimlerde temsiline ilişkin bütün sorumluluk, mecliste yer alsın almasın tüm siyasi parti liderlerine aittir. Kesinleşmemiş aday listelerine bakıldığında, dünya yerel yönetimler sıralamasında son sıralarda yer alan Türkiye, bu sefer sonunculuğu garantileyecek gibi görünüyor.

Bu utanca vesile olmamamız için henüz zaman var ve siyaset yapmaya hevesli binlerce kadın bulunuyor. Ancak siyasi partilerden kota uygulamak, kotayı yasallaştırmak bir yana, kadınları adaylık için teşvik edici herhangi bir girişimi de göremiyoruz. Bu nedenle siyasette yer almak isteyen kadınlar da, partilere adaylık için başvurmaktan çekiniyorlar. Tüm partilere tekrar seslenirken, ‘İnsana Hizmet Eden Belediyeler, Yüzde 50 Kadın Aday!’ talebimizi de yineliyoruz.

Gazeteler, dergiler, TV, radyo ve internet basınını, kadınların bu haklı kampanyasına, kadınların barışçıl, demokratik ve eşitlikçi bir toplum hayaline destek vermeye çağırıyoruz.’


Etiketler: yaşam, siyaset
nefret