Güney Asya, Gürcistan ve Kanada’da Feminist Mücadeleler

Kaos GL’nin koordine ettiği 3. Uluslararası Feminist Forum ve KASAUM’un 20. yılı etkinliklerinin ikinci günü “Heteroseksizmin ve patriyarkanın taşlı yollarında feminist bir aradalıklar: Hindistan, Gürcistan ve Kanada örnekleri üzerinden mücadele biçimleri” başlıklı oturumla başladı.

 

Panelde Acil Eylem Fonu koordinatörleri Gürcistan’dan Mariam Gagoshashvili, Hindistan’dan barış aktivisti, feminist Roshmi Goshawi ve Kanada yerlisi film yapımcısı Rachel Alouki Labbe mücadele deneyimlerini paylaştı.

 

Konuşmaların satır başları şöyle:

Mariam Gagoshashvili: Post-Sovyet coğrafyada feminist hareketlere karşı ciddi bir saldırı ve muhafazakar ailenin kutsanması ile karşı karşıyayız. Bölgede homofobi ve kadın düşmanlığı ile çok daha fazla karşılaşıyoruz.

 

Sovyetler Birliği döneminde eşcinselliğin suç olmaktan çıkartılması ve kürtaj hakkının sağlanması gibi gelişmeler çok hızlı bir şekilde geri alındı. Aynı şekilde bu ülkelerde aşırı milliyetçiler grupların kadınları ev ve mutfağa hapsetme politikaları ile karşılaşıyoruz. Seks işçilerine dönük ciddi bir saldırı var.  Bununla birlikte seks işçilerinin örgütlenerek haklarını savunduğunu da söyleyebiliriz.

 

Roshmi Goshawi: Çatışmanın çok yoğun olduğu bir bölgeden geliyorum. Gürcistan’ın aksine benim geldiğim coğrafyada köklü ve güçlü bir feminist gelenek ve hareket var. Güney Asya’daki kadınlar güçlü bir sol gelenekten geliyor ve çok bilinmese de bu bölge yıllardır süren çatışmaların olduğu bir yer. Yine geldiğim bölge çatışmaların çözülmesi konusunda kadınların barış mücadelesinin yoğun olduğu bir yer. Ve biz kaç kadının barış inşa sürecinde olduğuyla değil; daha yapısal sorunlarla ve “barış masasında” ne olduğuyla ilgileniyoruz. Barış inşası apolitik bir gündem değildir ve barış süreci hem patriyarkayı hem de neoliberalizmi sorgulayan bir şey.

 

Nepal’de parlamentoda LGBT temsilciler var ancak onların queer bir politikayı harekete geçirdiğini söyleyemiyoruz. Siyasi temsil denen mesele sorunlu bir şey olabiliyor. Ataerkiye ve heteroseksizme karşı bir politikaya hayata geçirmedikçe birtakım gey haklarının tepede; lezbiyenlerin ise en altta olduğu bir düzenle karşılaşıyoruz.

 

Rachel Alouki Labbe: Kanada’da yerli kadınların mücadelesi son zamanlarda güçlenen bir mücadele. Idle No More diyerek örgütlendik ve haklarımız için mücadeleyi büyütüyoruz. Avrupalıların işgalinden önce aslında Kanada ve ABD diye ülkeler ve sınırlar yoktu. Biz vardık, yerliler vardı. Ve sınırlar çizen sömürgeci hükümetler aynı zamanda yerli kadınların kültürlerini ve varoluşlarını yok ediyor. Biz buna karşı direniyoruz ve direnmeye devam edeceğiz.