21/10/2024 | Yazar: Kaos GL

Türkiye ve Avrupa’dan sivil toplum örgütleri, Kaos GL’nin AİHM’e taşıdığı LGBTİ+ etkinlik ve yürüyüş yasakları davasına üçüncü taraf olarak kabul edildi.

Hak örgütleri, Kaos GL’nin AİHM’deki LGBTİ+ yürüyüş ve etkinlik yasakları davasına müdahil oldu Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Kaos GL Derneği’nin LGBTİ+ yürüyüş ve etkinlik yasaklarıyla ilgili iki ayrı başvurusunu birleştirdi. Dernek, 2016’da yapmak istediği Homofobi Karşıtı Yürüyüşün yasaklanması ve Ankara Valiliği’nin 2017’de OHAL döneminde ilan ettiği süresiz LGBTİ+ etkinlik yasağıyla ilgili AİHM’e başvurmuştu.

Türkiye ve Avrupa’dan sivil toplum örgütleri, davaya üçüncü taraf olarak başvurdu. Mahkeme; Uluslararası LGBTİ+ çatı örgütü ILGA-Avrupa, SPoD, The Turkey Human Rights Litigation Support Project, Eşit Haklar için İzleme Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Hafıza Merkezi, ÜniKuir ve Kadının İnsan Hakları Derneği’nin başvurularını kabul etti. Sivil toplum örgütleri, üçüncü taraf olarak davayı takip edebilecek.

Mahkeme’den Türkiye’ye sorular

AİHM, toplanma ve örgütlenme özgürlüğü, ayrımcılık yasağı ve etkili başvuru hakkı üzerinden birleştirdiği davayı görüşmeye başladı. Mahkeme, Türkiye’ye sorular yöneltti ve savunma istedi.

AİHM, 18 Mayıs 2016’da yapılmak istenen Homofobi Karşıtı Yürüyüşün engellenmesi ile barışçıl toplanma özgürlüğünün ihlal edilip edilmediğini, bu müdahalenin yasal dayanağını, müdahalenin acil bir toplumsal ihtiyacı karşılayıp karşılamadığını ve orantılı olup olmadığını sordu.

AİHM, Türkiye Hükümetine ayrıca yasaklamak yerine yürüyüşün yapılabilmesi için gerekli önlemlerin alınıp alınmadığını ve ayrımcılık uygulanıp uygulanmadığını da sordu.

AİHM, Ankara Valiliğinin OHAL döneminde ilan ettiği ve kent genelinde bütün LGBTİ+ etkinliklerini süresiz bir şekilde yasaklayan kararla ilgili de sorular yöneltti. AİHM, bu yasak kararıyla derneğin yasal amaçlarını gerçekleştirmesinin engellendiği iddiasını dile getirerek, kararın yasal dayanağını sordu. AİHM’in Türkiye’ye yönelttiği sorular arasında ayrımcılık yasağının ihlal edilip edilmediği, zararın telafi edilmesiyle ilgili adımlar, yasağın orantılı olup olmadığı da yer aldı.

Türkiye’nin bu sorulara yanıt vermesi veya davanın dostane çözümüyle ilgili tutumunu belirtmesi gerekiyor.

Ankara’da LGBTİ+ yasakları

Ankara Valiliği 2016’da 17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtı Gün dolayısıyla yapılmak istenen Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş’ü engellemişti. “Birtakım toplumsal duyarlılıklar”ı gerekçe göstererek yürüyüşün yapılmasını ‘uygun bulmayan’, yürüyüşün güvenliğini sağlamayı reddeden Valilik, bu kararına gelen yürütmeyi durdurma kararını da Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz ederek kaldırttı. Kaos GL, Valiliğin bu yasak kararını AİHM’e taşıdı.

Öte yandan Valilik 2017’de bu sefer OHAL döneminde süresiz yasaklama kararı aldı. Bu karar sadece yürüyüşleri değil, LGBTİ+’larla ilgili her türlü etkinliği kapsıyordu. OHAL’in ardından 2018’de Ankara Valiliği Hukuk İşleri Şube Müdürlüğü İl Emniyet Müdürlüğü’ne aynı gerekçelerle bir yasak kararı daha iletti.

Kaos GL Derneği, Valiliğin 2017’de ilan ettiği yasağa ilişkin yürütmeyi durdurma talebinin reddedilmesi, Anayasa Mahkemesi’nin de başvuruyu reddetmesi üzerine yasağı AİHM’e de taşıdı. Dernek, yasaklama kararı Bölge İdare Mahkemesi tarafından 2019’da kaldırılsa da hak ihlaline sebep olan uygulamanın yarattığı zarara ilişkin ayrıca değerlendirme gerektiğini vurguladı. Bölge İdare Mahkemesi’nin ayrımcılık yönünden bir değerlendirme yapmadığını da ekledi.

Kaos GL, AİHM başvurusunda ayrıca 2017’deki yasağa karşı dava devam ederken, Valiliğin 2018’de aynı içerikle başka bir yasak kararı da aldığını, böylelikle idarenin Mahkeme kararı açıklanmadan kararı geçersiz kıldığını da hatırlattı.

Dernek, OHAL’in bile üç aylık sürelerle ilan edildiğini ancak yasak kararının süresiz olduğunu da belirterek; yasak ile hem LGBTİ+ toplumunun hem de LGBTİ+ derneklerinin mağdur edildiğini vurguladı.

Kaos GL, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS) yer alan aşağılayıcı muamele yasağı, özel hayata saygı, düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü, toplantı ve dernek kurma özgürlüğü, etkili başvuru hakkı ve ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine dikkat çekerek AİHM’e başvurdu. OHAL döneminde bile devletlerin ayrımcılık yasağına aykırı tedbirler alamayacağını belirtti.


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset, dünyadan, onur yürüyüşü, dava, özel haber
2024