12/05/2023 | Yazar: Kaos GL

“RTÜK gibi anayasal bir organın nefret mitingine çağrı videosunu kamu spotu olarak tavsiye etmesi, LGBTİ+’lara yönelik dışlayıcı ve yalnızlaştırıcı politikaların habercisi oldu.”

“Hak Savunucuları için Sessiz Kalma: Almanak 2022” yayında Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, “Hak Savunucuları için Sessiz Kalma: Almanak 2022”yi dijital ortamda yayınladı. “Sevgili Osman Kavala ile Gezi tutuklularının bir an önce özgürlüklerine kavuşmaları ümidiyle” notuyla başlayan Almanak 2022, Banu Tuna ve Burcu Ballıktaş Bingöllü tarafından derlendi.

Almanak 2022, varlık-yokluk mücadelesinin eşitsiz şartlarını not düşmeyi ve hatırlatmayı amaçlıyor. Varlık nedeni, ürettikleri, sözü ve eylemi üzerinden hedefe konan hak savunucularının, türlü baskılara maruz kalmasına rağmen insan haklarının korunması ve geliştirilmesindeki ısrarına bir katkı sunmayı, binbir emekle sürdürülmeye çalışılan hak temelli mücadelenin zorlu koşullarına dikkat çekmeyi hedefliyor.

Yayının sunuşunda özellikle kadın ve LGBTİ+ hakları gibi temel hak ve özgürlüklere karşı tutum alan iktidar yanlısı ve destekli sivil toplum örgütlerinin hızla artmasının, “sivil toplum” kavram ve algısının kendisinin epey yara aldığı vurgulanıyor:

“Hedef gösterilen her hak savunucusu, yasaklanan her etkinlik, kriminalize edilen her sivil toplum örgütü ile baskı biçimleri çeşitlenir ve sertleşirken sivil toplumun itibarı da zedelenmeye başladı. Üstelik bilgi üretme, çözüm önerme, karar süreçlerini etkileme, izleme ve savunuculuk gibi temel misyonlarının da bir bir aşındığı bir süreçti bu. Sivil toplumun dışlandığı karar süreçlerinin, hiçbir karar alıcının konuya vakıf sivil toplum örgütlerinin görüş ve önerilerine başvurma ihtiyacı duymadığı bir ortamın varoluşsal krizlere de kapı aralamaması mümkün değildi.”

2022, LGBTİ+ hak savunucuları için nasıl geçti?

Almanağa göre 2022 yılı, kadın hak savunucularının tüm hukuki mücadele kanallarını zorlayarak İstanbul Sözleşmesi’ni adım adım savunduğu bir yıldı. 21 Mart 2021’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile feshedilen ilk uluslararası sözleşme olarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının iptali ve yürütmenin durdurulması için Danıştay’da açılan çok sayıda dava, Haziran ayında duruşmalı olarak görüldü ve Danıştay’ın nihai kararı Temmuz ayında açıklandı. Danıştay 10. Dairesinin, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına ilişkin iptal istemini reddeden bir karara imza atmasına rağmen, kadın ve LGBTİ+ hak savunucularının ısrarlı ve haklı mücadelesi İstanbul Sözleşmesi’nden ve kazanımlarından hiçbir koşulda vazgeçmeyeceklerini bir kez daha gösteriyor.

2022’yi geçen yıllardan farklı kılan bir diğer durum da “Büyük Aile Buluşması” adı altında LGBTİ+’ların varoluşlarını hedef alan ve nefret söylemini aile değerleri, ahlak gibi şekillerde meşrulaştıran mitinglerin Türkiye’nin dört bir yanında yapılmaya başlanması oldu. Yıl içerisinde pek çok resmi kurum ve kişinin mitinglerin anafikrine paralel seyreden açıklamaları toplumsal cinsiyet karşıtı bu saflaşmayı teşvik ederken, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) gibi anayasal bir organın mitinglere katılım çağrısı yapan videoyu kamu spotu olarak tavsiye etmesi, LGBTİ+’lara yönelik dışlayıcı ve yalnızlaştırıcı politikaların da habercisi oldu. Nitekim yılın son aylarında “ailenin güçlendirilmesi” temasıyla öne sürülen yasa teklifi hazırlığını bu mitinglerin örgütlenmesi için sarf edilen enerjiden ayırt etmek hayli zorlaşıyor. Seçim gündeminin de etkisiyle hızına ara vermiş görünen LGBTİ+’ları düşmanlaştırıcı dalganın ağır sonuçları bakımından önümüzdeki dönemde tüm hak savunucularının birlikte karşı durması gereken bir mücadele alanı açmış olduğu görülüyor.

Kamusal toplanma alanları LGBTİ+ karşıtı gruplara sonsuz açılırken bazı barışçıl toplantı ve protestolara yönelik keyfi yasaklar ve polis müdahaleleri 2022 yılında da hak savunuculuğu yapmanın, taleplerini ve sesini duyurmanın önündeki en temel engellerden biri olarak öne çıkıyor. Uzun süredir “sivil alanın daralması” mevhumunu mekansal olarak da deneyimleyen ama buna rağmen sokağı bırakmamakta kararlı hak savunucuları aleyhine Onur Yürüyüşleri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü ve 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü gibi eylem ve etkinlikler nedeniyle açılan davalar beraatle sonuçlansa da her yıl yeniden açılmaya devam ediliyor.

“Hak Savunucuları için Sessiz Kalma: Almanak 2022”nin tamamını buradan okuyabilirsiniz.


Etiketler: insan hakları, kadın, yaşam
2024