16/03/2011 | Yazar: Kaos GL

CHP Adana Milletvekili Prof. Dr.

Haksız Tahrik Yeniden Düzenlensin! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
CHP Adana Milletvekili Prof. Dr. Nevin Gaye Erbatur'un TCK'nın çeşitli maddelerinde değişiklik içeren kanun teklifini Meclise sundu.
 
“Kadınlara Yönelik Şiddet son yedi yılda %1400 arttı”
Erbatur, kadın cinayetleri ve kadınlara yönelik şiddet olayların gittikçe arttığının altını çizerek
“Günden güne artan kadın cinayetleri, artık kaygı verici boyutu çoktan aşmış durumdadır. Resmi istatistiklere baktığımızda neredeyse günde 5 kadın öldürülmektedir. Türkiye, Dünya Ekonomik Forumunda kadın erkek eşitliğinde 135 ülke arasında 126. sırada yer almaktadır. Adalet Bakanlığının 2010 yılı ağustos ayında yaptığı açıklamaya göre ise kadın cinayetleri son 7 yılda % 1400 artmıştır. 2002 yılında 66 kadın, 2003 yılında 83 kadın, 2004 yılında 164 kadın, 2005 yılında 317 kadın, 2006 yılında 663 kadın, 2007 yılında 1070 kadın, 2008 yılında 806 kadın, 2009 yılının ilk yarısında ise yalnızca 953 kadın cinayete kurban gitmiştir.
 
Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı’ndan ulusal basına verilen bilgilere göre 2010 yılının ilk 7 ayında 226 kadın cinayete kurban gitmiştir. Aynı dönem içerisinde cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar kapsamında 478 kadın tecavüze uğrarken 722 kadın tacize uğramıştır. Aile içi şiddet kapsamında 6423 kadın şiddete maruz kalarak hastanelik olmuştur. TÜİK verilerine göre ise tecavüz ve taciz gibi cinsel saldırı suçlarında son 5 yılda yüzde 30 artış olmuştur. 2005-2010 yılları arasında 100 binin üzerinde kadın cinsel saldırılardan mağdur olmuştur. Yine aynı istatistiklere göre kadınları yüzde 40’ı korktukları için şikayetçi olmamıştır.”
 
“Katillerin ise genellikle koca, baba, ağabey, nişanlı, sevgili, hatta eski koca, eski sevgili olan erkekler”
Şiddet gören ve savcılığa başvuran bir kadın hakkında koruma verilmedikten sonra kadının cinayete kurban gitmesinin ardından açılan davada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı ile 2009 yılının Haziran ayında suçlu bulunan Türkiye, kadınları şiddetten ve cinayete kurban gitmekten koruyamadığı için mahkum olan ilk ülke olduğunu hatırlatan Erbatur, “Bu örnekler Türkiye’de kadın cinayetlerinin, kadına yönelik şiddetin boyutlarını ortaya koymaktadır. Katillerin ise genellikle koca, baba, ağabey, nişanlı, sevgili, hatta eski koca, eski sevgili olan erkekler olduğu bilinmektedir.” Dedi.
 
Mevcut Yasalar Yetersiz!
Mevcut yasaların kadın cinayetlerinin önüne geçme noktasında ne kadar yetersiz olduğu, işlenen cinayetlerin sayısının giderek artmasından da görülmektedir. Kadın cinayetlerinde verilen cezalara, başka hiçbir cinayet türünde verilmediği kadar fazla ceza indirimi uygulanması cezaların caydırıcı niteliğini ortadan kaldırmaktadır diye dilekçesine devam eden Erbatur, “Yasaları kadın cinayetlerinin önlenmesini sağlayacak şekilde düzenlemek yasa koyucuların görevi olduğu gibi, bu yasaların amacına uygun olarak uygulanmasını sağlamak da yine devletin görevidir. Kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini durdurmak üzere kadın örgütlerinin verdiği mücadeleler sonucunda bu konu kamuoyunun gündemine taşınmış, hatta geçtiğimiz yıllarda oluşturulan basınç, yeni yasal düzenlemeler yapmayı zorunlu kılmıştır. Bu düzenlemelerin kadına yönelik şiddet ve cinayetlerin önlenmesi noktasında etkili olduğu görülmüştür. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik içerecek kanun teklifinin yasalaşması şarttır.”
 
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1 – Kadınlara karşı işlen cinayetlerde verilen cezaların çeşitli gerekçelere dayandırılarak indirime tabi tutulmasının, başka cinayetlerin işlenmesinde önemi rolü vardır. Cezaların caydırıcı olma rolünü hayata geçirebilmek ve gittikçe sayısı artan kadın cinayetlerini durdurabilmek üzere bahsi geçen eklerin yapılması hayati önem taşımaktadır.
Madde 2 –. Son zamanlarda giderek artmakta olan kadınlara karşı işlenen cinayetlerde, namus ve diğer kadınlara yönelik cinsiyet ayrımcılığına dayandırılan gerekçeler öne sürülmektedir. Ayrıca cinsel yöneliminden ve cinsiyet kimliğinden kaynaklı işlenen cinayetlerde de ayrımcılığa dayandırılan gerekçeler öne sürülmektedir. Bu gerekçelerin suç kabul edilerek cinayetlerde verilen cezaların caydırıcı olması için öngörülen eklemelerin yapılması elzemdir.
Madde 3 –  Yürürlük maddesidir.
Madde 4  - Yürürlük maddesidir.
 
5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
Madde 1 – 26/09/2004 tarihli ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Birinci Kitap, İkinci Bölüm’ünde yer alan 29. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“Haksız tahrik
MADDE 29. - (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir. Bu kanunun 82. maddesi ile düzenlenen namus saikiyle işlenen kasten öldürme suçları, kadınlara yönelik cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle işlenen kasten öldürme suçları, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığı nedeniyle işlenen kasten öldürme suçlarında bu madde uygulanmaz.
Madde 2 – 26/09/2004 tarihli ve 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitap, İkinci Kısım Birinci Bölüm’ünde yer alan “Kasten Öldürme” başlıklı suçun nitelikli hallerini düzenleyen 82. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“Nitelikli hâller
MADDE 82. - (1) Kasten öldürme suçunun;
a) Tasarlayarak,
b) Canavarca hisle veya eziyet çektirerek,
c) Yangın, su baskını, tahrip, batırma veya bombalama ya da nükleer, biyolojik veya kimyasal silâh kullanmak suretiyle,
d) Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı,
e) Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, 
f) Gebe olduğu bilinen kadına karşı,
g) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
h) Bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla,
i) Kan gütme saikiyle,
j) Töre saikiyle,
k) Namus saikiyle,
l) Kadınlara yönelik cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle,
m) Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığı nedeniyle,
İşlenmesi hâlinde, kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.”
Madde 3 – Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 4 – Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
 

Etiketler: insan hakları
İstihdam