10/01/2013 | Yazar: Ali Erol

Kaos GL Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Selçuk Candansayar: Barış kolay gelmeyecek ama halklar iktidarlardan daha hazırlar barışa. Toplumsal hassasiyetler diye tanımlanan her şeyin aslında toplumun değil siyasi grupların hassasiyetleri olduğu bilinmeli.

Halklar En Kötü Barışı Bile Savaşa Tercih Ederler! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Kaos GL Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Selçuk Candansayar: Barış kolay gelmeyecek ama halklar iktidarlardan daha hazırlar barışa. Toplumsal hassasiyetler diye tanımlanan her şeyin aslında toplumun değil siyasi grupların hassasiyetleri olduğu bilinmeli.
Hükümetin İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan ile görüşmeye başlaması barış beklentilerini siyasetin gündemine taşıdı.
 
Savaş ortamında gelişen milliyetçi dalganın nefretle harmanlanıp tüm toplumu ablukaya almasına karşı her zaman barışı savunagelen Kaos GL, “müzakere” sürecini Danışma Kurulu üyeleri ile değerlendirdi. 
 
“Bu yola çıkanlar geçmiş hatalarından ders alarak eylemde bulunmalı”
 
Barış için bir yol açma girişiminin çok önemli olduğunu belirten Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Selçuk Candansayar, “bu yola çıkanlar geçmiş hatalarından ders alarak eylemde bulunmalı” dedi.
 
“Habur açılımı”nı hatırlatan Prof. Candansayar şöyle konuştu: “Daha önceki, özellikle “Habur açılımı”, tek amaç barış olmayınca yapıp edilenlerin savaşı daha da körüklemekten, kırgınlık ve düşmanlıkları çoğaltmaktan başka bir işe yaramadığını kanıtladı. Taraflar, görüşme-müzakere sürecini kendi amaçlarının gerçekleşmesi yolunda bir strateji güderek değil sadece ama sadece barış için yürütmeliler.” 
 
“Halklar barışa iktidarlardan daha hazır”
 
Hükümetin İmralı Cezaevi’nde Abdullah Öcalan ile görüşmeye başlamasını kaosgl.org’a değerlendiren Prof. Dr. Selçuk Candansayar, barışın kolay gelmeyeceğini ama halkların barışa iktidarlardan daha hazır olduğunu belirterek ekledi: “Halklar en kötü barışı bile savaşa tercih ederler”. 
 
“Müzakere dilinde savaşın kirlettiği kavramlara yer olmamalı”
 
Görüşme-müzakere sürecinin “yeni dil” kullanarak sürdürülebileceğini vurgulayan Candansayar, “Bu yeni dil, savaşın kirlettiği kavramları dağarcığından çıkarıp atmalı. Kırmızı çizgiler, ihanet, hain, şehit, bölücü, gerilla, vatan, kardeşlik gibi sözcükler kullanılmamalı.” dedi.
 
“Türkler ve Kürtler kardeş değil arkadaş olmalı”
 
Savaşın nedeninin ruhsal olmadığını, barışın da ruhsal müdahalelerle gelmeyeceğini belirten Psikiyatr Selçuk Candansayar, “savaş bu coğrafyanın ruhunda çok derin bir yara açtı. Öyle ki coğrafyanın ortak bir ruhu bile neredeyse kalmadı.” diye konuştu. 
 
Kardeşliğin kan bağından doğan zorunluluk ve hiyerarşi içerdiğini, arkadaşlığın ise gönüllü beraberlik olduğunu belirten Selçuk Candansayar, “Türkler ve Kürtler kardeş değil arkadaş olmayı öğrenmeliler” dedi.
 
“Türkler ve Kürtler yas ortaklığına girmeliler”
 
Savaşın ülkede çok acı biriktirdiğini ve üstelik bu acıların yasının tutulamadığını belirten Kaos GL Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Selçuk Candansayar sözlerini şöyle tamamladı:
 
“Türkler ve Kürtler yanlarına Ermenileri, Rumları, Ezidileri, Çingeneleri, bu topraklarda ayrımcılığa uğramış herkesi alarak bir yas ortaklığına girmeliler. Bizi bundan sonra ancak tutulmamış yaslarımızı tamamlamak birleştirebilir.”
 
İlgili haber:
 
Olabilecek En Kötü Şey Bir Halkın Umutlarını Yıkmaktır!
 
İmralı Görüşmeleri Barış Umutlarını Yükseltti

Etiketler: yaşam, siyaset
nefret