25/11/2013 | Yazar: Kaos GL

Hatay’ın İskenderun ilçesinde homofobik bir nefretle boğulmuş ve kafası ezilerek öldürülmüş vaziyette bulunan F. İ. (27) cinayetinin üstü elbirliğiyle örtülmek isteniyor

Hatay’da Homofobik Nefret Cinayeti Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Hatay’ın İskenderun ilçesinde homofobik bir nefretle boğulmuş ve kafası ezilerek öldürülmüş vaziyette bulunan F. İ. (27) cinayetinin üstü elbirliğiyle örtülmek isteniyor
 
Tanık paylaşımlarını kaosGL.org’a ileten İskenderun LGBT toplumu üyeleri, elleri kelepçelenmiş, ayakları bağlanmış ve çuval geçirilmiş kafası ezilerek öldürülmüş halde bulunan F. İ. cinayetinin aydınlatılmayacağından kaygı duyuyorlar.
 
Böylesi dehşet hali görselleri yayınlamama konusunda kaosGL.org olarak özenli davranageldik. Katledilen kişinin günlük hayatından ve gerçekten hayat dolu fotoğrafları da ulaştırıldığı halde homofobik nefretin ve batasıca heteroseksist ahlâkın resmi olarak bu görseli kullanıyoruz. 
 
İskenderun’da, kaybolmasından üç gün sonra, 20 Kasım’da, Suriye vatandaşı üç kişinin evinde öldürülmüş vaziyette bulunan F. İ.’nin cenazesi memleketi olan Antakya’nın Sofular Köyünde toprağa verildi.
 
Elleri kelepçelenmiş, ayakları bağlanmış ve kafasına çuval geçirilerek öldürülmüş halde bulunan F. İ. cinayetinin şüphelileri olarak gözaltına alınan cinayet evinin kiracıları olan üç Suriye vatandaşı ise 22 Kasım Cuma günü getirildikleri Adliye’den serbest bırakıldılar. İskenderun 8. Gün Haber basının şüpheli Suriyelileri görüntülemesinin polis tarafından engellendiğini yazdı.  
 
“ap ne demek lan!”
kaosGL.org’a konuşan, adını vermek istemeyen bir İskenderun LGBT toplumu üyesi, F. İ.’nin öldürülmesinin bir nefret cinayeti olduğunu, kendisini İskenderun Atatürk anıtının yanındaki parktan tanıdıklarını söyledi.
 
İskenderun İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro ise cinayetin ardından F. İ.’nin yazıştığı kişileri ifadeye çağırdı. İfade veren gizli tanıklardan biri, “insanlık yapıp karakola gidiyorum, polis yazıştıklarımı okuyup pişkin pişkin sırıtıyor” diyerek yaşadıklarını kaosGL.org’a anlattı.
 
15 Kasım’da yeni baba olan ve 17 Kasım’da öldürülen F. İ.’nin öldürülmesinin nefret cinayeti olduğunu henüz gizleyen polisin kendisine “ap ne demek lan?” diye sorduğunu aktaran tanık, “polisler gülmekten ve allah rahmet eylesin demekten başka bi şey yapmıyor” şeklinde konuştu.
 
“Ailesinde bile kıpırdama yok”
Şüphelilerin üçünün de serbest bırakılması üzerine “katil yakalansın sadece başka bir şey istemiyorum” diye konuşan tanık, kaosGL.org’a yaptığı açıklamaya şöyle devam etti: “Olay unutturulmaya çalışılıyor, ailesinde bile kıpırdama yok. Sessizlik çöktü. O allahsız adi köpek, vicdansız yakalansın. Ama burası Türkiye, aferin deyip bırakırlar. Üçü de serbest. Hiçbir alakası çıkmamış olayla. İnanın cinayet çok sıkı araştırılmıyor. Yani nasıl bırakılıyor aklım almıyor. Kaçar onlar. Pasaportsuz, kimliksiz nasıl bir daha bulacaklar. Of aklım almıyor. Bana hafızanı zorla, o gün kimden bahsetti, iyi düşün demekten başka bir şey demedi polisler. Lanet olsun böyle devlete.”
 
“Yanağımdan öpüp ölüme gitti”
kaosGL.org’a gönderilen ve “basının gizlediği bir nefret cinayetini aktarmak istiyorum” diyen iletide ise cinayet öncesinden tanıklığa yer veriliyor:
 
“İskenderun’da Atatürk anıtının yanında çardaklardan oluşan bir park var. Biz arkadaşlarla orada takılırken daha önce hiç görmediğimiz bir lubunya gördük, kalın parlament mavisi ceketi, esmer, komik kaşları olan ve erkeksi suratına yaptığı tuhaf makyajıyla öldürülen kardeşimiz. Biz azınlık olduğumuz için yeni arkadaşlar edinmek istedik ve yanına gittik, laf attık, çakmak istedik, ama sürekli kaçıyordu hiç pas vermedi.

Ertesi günü yine parkta arayış içindeydi. Yanına gittim, arkadaşlarım adına özür diledim.
“Önemli değil şekerim ama yaptıkları hiç hoş değildi.”
“Neyse salla, daha önce hiç görmedim seni, hayırdır? Yeni misin.”
“İsmim burak, Ankara’dan geldim, 1 hafta misafirim.”
“İyi bakalım, memnun oldum, telefon numaranı versene bağlantıyı koparmayalım.”
“Tabii, kimseye verme ama.”
“Yok kız saçmalama.”

Bana kendisini “Burak” olarak tanıttı ama aslında Antakyalıymış, her şeyi öldükten sonra öğrendim, aslında kaşlarını almamasından evli olduğunu anlamalıydım ama hiç şüphelenmedim.
 
Cinayetin işlendiği evin kiracısı üç Suriye vatandaşı gözaltından serbest bırakıldılar
 
“Suriyeli koliye gidecem”
Öldürüldüğü gün, öğlen vakti telefon görüşmemiz:
“napıon kız”
“saol şekerim sen, ofisten yeni çıktım”
“gir kız ofise çabuk:)”
“sen gelmeyecek misin”
“kolim var bugün”

Öldürülmeden 1-1,5 saat önce gece vakti:
“a sen daha burada mısın?”
“gördüğün gibi amk”
“yine dedeler (balamoz: yaşlı eşcinsel) burada”
“tükenmez kalem gibiler:)”
Telefon çalıyor, akraba hastanede sigara istiyor. (ileriye gidip konuşuyor)
“Canım otobüse binecem ben, sen bekle bir saate gelebilirim, sigarayı verdikten sonra suriyeli koliye gidecem”
“yerinde dur biraz, ateşin sönmüyor mu kız senin”
“yok, neyse ben kaçtım bye (yanağımdan öpüp ölüme gidiyor)

Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam