Hem homofobik, hem ırkçı, üstelik de meclis başkan vekili

İsveç’te bu ay gerçekleştirilen genel ve yerel seçimlerden üçüncü büyük parti olarak çıkan faşist İsveç Demokratları (SD) ülke tarihinde ilk defa meclis başkan vekilliği koltuğuna oturmaya hak kazandı.

 

 

2010 yılında ilk defa 330,000 oy alarak parlamentoya giren İsveç Demokratları bu seçimlerde oylarını ikiye katlayarak 20 olan milletvekili sayılarını 49’a çıkardı.

 

İsveç parlamenter sistemine göre en fazla oyu olan ikinci ve üçüncü parti meclis başkan vekilliğine hak kazanıyor ve işte bu nedenle dün yapılan oylamada İsveç Demokratları’nın parti sekreteri Björn Söder ikinci başkan vekili olarak seçildi. Partinin genel başkanı Jimmie Åkesson’un etrafındaki en önemli dört kişiden biri olarak görülen Söder’in belirgin özellikleri arasında yabancı düşmanı, İslam karşıtı ve homofobik olması var. Meclisteki tartışmalarda Kosova kökenli Sosyal Demokrat Parti’nin milletvekili Adnan Dibrani’ye “siz benim halkımın bir parçası değilsiniz” diyen Söder, 2012 yılında Eurovision yarışmasını İsveç temsilcisi Loreen’in kazandığı gece Twitter’dan “İsveç?” yazarak Fas asıllı İsveçli şarkıcı Loreen’in de İsveç’i temsil edemeyeceğini ima etmişti. İslam’ı batı toplumları açısından en büyük tehdit olarak gören Söder ülkede Roman azınlığa karşı gelişen ayrımcı uygulamaları sosyal medyada savunmasıyla biliniyor.

 

LGBTİ’lerin toplum içinde normalize olması tartışmalarında kategorik olarak LGBTİ’leri zoofil ve pedofillerle aynı kefeye koyuyor Söder. Bu durumun asla normalleşemeyecek bir durum olduğunu ve normalliğin “biz insanların doğasında olan doğurmak ve aile ağacını gelecek nesillere taşımak” ile sınırlı olduğunu düşünüyor. Kısaca sadece İsveç balığı yediği zaman gururdan gözlerinin yaşardığını söyleyen yabancı düşmanı, homofobik bir ırkçı, Söder.

 

 

İsveçliler seçimin ardından meydanlarda: Irkçılığa dur de!