20/07/2021 | Yazar: Ilgın Nehir Akfırat

500’den fazla örgütten bildiri: Feminist hareketlerde trans, interseks ve nonbinary insanların diğer pek çok kişiyle birlikte sahip oldukları yeri pekiştiriyor ve savunuyoruz.

Hepimiz özgür değilsek, hiçbirimiz özgür değiliz Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fotoğraf: Gözde Demirbilek, Kaos GL, 19. İstanbul Feminist Gece Yürüyüşü, 2021

Aralarında ILGA, Transgender Avrupa, Kadının İnsan Hakları İçin Acil Eylem Fonu, Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı ve Hakları için Asya Pasifik Birliği gibi çok sayıda küresel örgütün çağrısıyla feminist ilkelere ilişkin bildiri yayınlandı. Şimdiye kadar 515 örgüt ve 1643 kişinin imzaladığı ilkeleri stajyerimiz Ilgın Nehir Akfırat, KaosGL.org için Türkçeleştirdi. Metnin tamamı şöyle:

Biz aşağıda imzası bulunan kuruluşlar ve dünyanın dört bir yanından bireyler, bu mektupta adalet, eşitlik ve özgürlüğe ulaşmak için çoğumuzu ezmeye ve dışlamaya devam eden ataerkil iktidar sistemleriyle savaşmamız ve onları dağıtmamız gerektiğine dair ortak inancımızı vurgulamak için bir araya geliyoruz. 

Bazı temel feminist ilkeleri, bunların cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi ve cinsiyet özellikleriyle ilgili konularla uyumunu onaylıyoruz.

Feminist hareketlerde trans, interseks ve nonbinary insanların diğer pek çok kişiyle birlikte sahip oldukları yeri pekiştiriyor ve savunuyoruz.

İnsan haklarının kişiler arasında ayrım yapmadığının, yapıları itibarıyla evrensel, bölünmez ve devredilemez olduklarının kabulünün altını çiziyoruz.

Herhangi bir grup insanın insan haklarının gerçekleştirilmesinin diğerlerinin hakları pahasına olmadığını onaylıyoruz. Bu ortak ilkeler ve değerler, her yerdeki çeşitli feminist hareketleri birleştirdi.

Birçoğumuz, heteronormativite ile birlikte, kadınların veya kadın olmayan, kendini tanımlamayan ve bu nedenle ataerkillik için bir tehdit oluşturan herkesin sistemik bir baskıya ve yapısal ayrımcılığa maruz kalmasına yol açan, cinsiyet ve toplumsal cinsiyetin Batıcıl ikili yapısına dayanan bir dünyada yaşıyoruz. 

Ortak mücadelemiz, bu sosyal yapıların, ırk, sınıf ve kast gibi diğer kimlik kategorilerini ve adaletsiz güç yapılarını desteklediği bilgisine dayanmaktadır.

Cinsiyete, toplumsal cinsiyete, cinselliğe ve kimliğin diğer yönlerine dayalı ayrımcılığın zararlı etkileri, ezilen gruplar ve kişiler için gerçek sonuçlara sahiptir.

Uluslararası insan hakları emsalleri, sözleşme organları, uzmanlar ve hukukçular dahil olmak üzere çok sayıda bölgesel ve BM insan hakları mekanizması, toplumsal cinsiyeti, toplumsal bir yapı olarak kabul etmiştir.

'Cinsiyetlerimiz' sayesinde belirli, değişmez özelliklerle doğduğumuz fikri, toplumsal olarak inşa edilmiş zararlı klişelerin, cinsiyet rollerinin ve normlarının ortaya çıkmasına neden olarak genel cinsiyet eşitsizliğine yol açtığı kabul edilerek reddedildi. 

Birçok feminist, tarihsel olarak, toplumsal cinsiyet, cinsiyet ve cinsellik sınırlarını aşan herkesin haklarını savunmayı seçti, çünkü kurtuluşumuzun temelde ve özünde birbirine bağlı olduğunu biliyoruz.

​Feminist insan ve sosyal haklar hareketleri, demokrasiye ve temel özgürlüklere yönelik tehditlere karşı, insan hakları, sosyal adalet ve eşitlik ilkeleri için birlikte durmalıdır.

Feminizmimiz; cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve cinsellik deneyimlerimizin homojenlik olmadığını ve farklı insanların farklı düzeylerde ayrımcılık, baskı ve ayrıcalık yaşadığını kabul ederek ''gücü'' analiz eder.

​Kesişimselliği, feminizmi, lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks ve ikili(binary) olmayan insanların haklarına ilişkin anlayışımızı, cinsiyetçilik, ırkçılık ve sömürgeciliğin öğrenilmeyen içselleştirilmiş kalıplarını sürekli olarak öğrenmeyi ve derinleştirmeyi taahhüt ediyoruz. 

​Tüm trans, interseks ve nonbinary kişilerin insan hakları hayata geçirilmeden cinsiyet eşitliğinin sağlanamayacağına kuvvetle inanıyoruz.

Feminist ilkelerin yeniden onaylanması:

1-İnsan haklarının evrenselliği, ayrımcılık yapmama ve şiddete karşı özgürlük

İnsan hakları, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi ve cinsiyet özelliklerinden bağımsız olarak her insanın doğasında vardır.

Tüm bireyler, devredilemez hak ve özgürlüklerini gerçekleştirme ve kullanma hakkına sahiptir ve hiçbir kişi veya kurum, bir başkasının temel insan haklarını ihlal etme hakkına sahip değildir. Herhangi bir grup insanın insan haklarını gerçekleştirmesi, diğerlerinin haklarının pahasına olamaz.

2-Bedensel özerklik, bütünlük, öznelik ve kimlik hakkı

Her insanın kendi yaşamı, bedeni, geleceği ve içinde yaşadığı, çalıştığı ortamlar hakkında karar verme hakkı ve yeteneği vardır. Herkes, özellikle sağlık ve refah ile ilgili olduğunda, bu kararları verirken özgür, öncelikli ve bilgilendirilmiş onay alma hakkına sahiptir.

Bu, aşağıdaki maddeleri tanımak anlamına gelir:

a. Bir iş olarak seks işçiliği.

b. Güvenli, erişilebilir ve yasal kürtaj bir insan hakkıdır ve her kişi üremeyle ilgili karar alma süreçlerinde özerkliğe sahip olmalıdır.

c. Bedenleri ve yaşamları söz konusu olduğunda, interseksler ve translar kendileri karar verici olmalıdır.

d. Kimlik hakkı, kişinin yasal cinsiyetini kendi belirleme özgürlüğü de dahil olmak üzere, herhangi bir müdahale olmaksızın kendi cinsiyet kimliğini belirlemeyi kapsar.

e. Tüm rıza gösteren yetişkinlerin eşlerini seçme hakkı, 

f. Cinsel yönelimleri, cinsel kimlikleri, cinsiyet ifadeleri ve cinsiyet özellikleriyle ilgili değişim çabalarını reddetme hakkı, onurlu ve korkusuz bir yaşam sürme hakkı ve,

g. Ergenlerin insan hakları ve onuru, bedensel özerklikleri, cinsellikleri, zevkleri ve temel özgürlükleri ile ilgili konularda bilinçli ve bağımsız kararlar verme konusunda gelişen kapasitelerine saygı gösterilmesine dayandırılmalıdır.

3-İşkence, kötü muamele ve tıbbi istismardan özgürlük

Belirli bedenlerin ve belirli insan gruplarının sömürgeci ve ataerkil bir. şekilde tıbbileştirilmesini reddediyoruz. Tipik olmayan bedenleri ve zihinleri "düzeltme", ikili kimlik ve ifade yapılarına uymayanları "tedavi etme" ihtiyacını reddediyoruz. Farklılıktan kaynaklanan toplumsal rahatsızlığı ve farklılığı silme girişimlerini derinden eleştirmeye devam ediyoruz. Bu demektir ki;

a. İnterseks bebekler, çocuklar ve yetişkinler, tam izinleri olmadan asla tıbbi olarak gereksiz ameliyatlara veya müdahalelere maruz bırakılmamalıdır.

b. Cinsiyetlerini uyumlayan müdahaleler, hizmetler veya ihtiyaçlar, onları isteyen translardan esirgenmemelidir.

c. Kapsayıcı ve şefkatli sağlık hizmetleri, bir meta veya ayrıcalık değil, bir insan hakkı olduğundan, evrensel olarak erişilebilir, kabul edilebilir, kolay erişilebilir ve ücretsiz olmalıdır.

4-Çocuk Hakları

Tüm çocukların her türlü şiddetten, yaralanmadan veya istismardan uzak olma, haklarını anlama ve haysiyet, refah, sağlık ve gelişme haklarının güvence altına alınması hakkı vardır.

Bu demektir ki;

a. İnterseks çocuklar, zorla, rıza dışı ameliyatlardan ve saldırgan tedavilerden uzak tutulmalıdır.

b. LGBTIQ çocukları ve gençleri, diğerleri arasında eğitim, sağlık ve aile ortamları dahil olmak üzere sosyal damgalama, ayrımcılık ve istismarla karşı karşıya kalmama hakkına sahiptir.

c. LGBTIQ çocukları, cinsel yönelimlerinin ve cinsiyet kimliklerinin tanınmasına, ayrımcı olmayan, hassaslaştırılmış hizmetlere ve desteğe erişim hakkına sahiptir.

d. Tüm çocukların, insan kimliğini, cinselliklerin çeşitliliğini ve cinsiyetin toplumsal yapısını benimseyen, ayrımcı olmayan, hak temelli ve feminist olan okullarda toplumsal cinsiyet dönüştürücü kapsamlı cinsellik eğitimine erişimi olmalıdır;

e. LGBTIQ ailelerde doğan veya büyüyen çocuklar, ailelerinin yasal, sosyal ve diğer açılardan tanınmasını sağlama hakkına sahiptir.

5-Cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve cinsellik sosyal yapılardır

Feministler, toplumsal cinsiyet, cinsiyet ve cinselliğin, güç dengesizliklerini desteklemek ve baskı sistemlerini sürdürmek için kullanılan ırk, sınıf ve kast kategorileri gibi inşa edilmiş kimlik kategorileri oluşturduğunu belirlediler. Cinsiyetimiz nedeniyle belirli, değişmez özelliklerle doğduğumuz fikri, toplumsal olarak inşa edilmiş zararlı klişelerin, cinsiyet rollerinin ve normların genel cinsiyet eşitsizliğine yol açtığı kabul edilerek reddedildi

Her türlü ayrımcılığa, şiddete, insanlıktan çıkarıcı muameleye, transların, cinsiyet çeşitliliğine sahip olan kişilerin ve intersekslerin gayrimeşrulaştırılmasına karşı sağlam ve sarsılmaz bir tavır alıyoruz.

6-Kesişimsellik

Bireyler ve gruplar, ırk, yaş, cinsiyet, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ve ifadesi, cinsiyet özellikleri gibi birbirine bağlı sosyal sınıflandırma kategorileri içinde nerede bulunduklarına bağlı olarak, kesişen baskı yapıları nedeniyle farklı derecelerde ayrımcılık veya dezavantajlarla karşı karşıya kalmaktadır.

Bireyler buna göre ayrıcalık ve güç sahibidir. Herhangi bir grubu özselleştirmediğimizden veya toplumsal kategorizasyonlarda ikili kavramları sürdürmediğimizden emin olmak için bu dinamiğe dikkat çekmemiz ve kabul etmemiz zorunludur. Cinsiyet deneyimi de dahil olmak üzere ortak bir insan deneyimi olmadığını kabul ediyoruz.

7-Bütün kolektifler, kurumlar, toplumlar, ekonomi, ekoloji ve tüm bölgelerde kendi kaderini tayin ve özgürleşme

Sömürgecilik karşıtı feministler, topraklarımızın ve bedenlerimizin tarihsel ve bazı durumlarda süregelen sömürge işgalini uzun zaman önce reddettiler.

Tüm halklar kendi geleceklerini belirleme ve toplulukları içinde ve dışında siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik karar alma süreçlerine katılma hakkına sahiptir.

 Tarih boyunca yerli ve çeşitli cinsellik, cinsiyet ve cinsiyet ifadeleri anlayışlarını ortadan kaldıran ve görünmez kılan ırkçı, ataerkil, cis-heteronormatif iktidar sistemlerine meydan okuyoruz. Belirli bedenleri ve belirli grupları patolojikleştirmeye yönelik sömürge girişimlerini reddediyoruz.

8-Adil olmayan güç yapılarına meydan okumak

Feminist güç analizleri ikiliklerin ötesine geçer; feminizm "erkekler" ile "kadınlar", gençler ile yaşlılar veya küresel Güney ile küresel Kuzey vs. ile ilgili değildir.

Bu, sömürgeci düşünce, ataerkillik, ırkçılık, sağlamcılık ve heteronormativiteye dayanan zorlu kavram ve fikirleri gerektiren uluslararası insan hakları hukuku da dahil olmak üzere hukukun süregelen feminist eleştirisini içerir. 

Feminist iktidar analizleri, kendimiz ve kendi hareketlerimiz de dahil olmak üzere tüm adaletsiz iktidar yapılarını ve baskı sistemlerini tanımlamaya ve bunlara meydan okumaya dayanır.

Hepimiz özgür değilsek, hiçbirimiz özgür değiliz.

Metnin İngilizcesine ulaşmak ve imza vermek için tıklayın.


Etiketler: insan hakları, kadın, yaşam, nefret suçları, çalışma hayatı, eğitim, barınma, sağlık, cinsellik, dünyadan
nefret