23/03/2020 | Yazar: Aslı Alpar
Psikiyatr Seven Kaptan’a jinekoloğa gitme kaygısı ile nasıl başa çıkabileceğimizi sorduk.
Kaos GL Derneği kişilerin hasta ve sağlık haklarının ihlal edilmediği, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik ayrımcılığa maruz bırakılmadığı jinekoloji muayenelerinin yaygınlaşması adına Jinekolog Muhabbetleri kitabını yayımladı.
Kitap, jinekoloji muayenesi sırasında yaşadığı ya da tanık olduğu hak ihlalleri nedeniyle jinekoloğa gitmekten çekinen, kaygılanan ve kaçınan kişileri güçlendirme amacını taşıyor. Ancak jinekoloğa gitmekten çekinme ya da korkma ne yazık ki maruz bırakılan ayrımcılık ya da kötü muamele nedeniyle oldukça sık rastlanılan bir olgu.
Jinekolog Muhabbetleri’ne gelen ve yayımlayamadığımız çoğu deneyim “bir daha asla jinekoloğa gitmem” yargısı ile bitiyordu. Rutin bir sağlık kontrolü ya da iyileşmek için gidilen jinekoloji muayenelerinden korku, kaygı, utanç duyguları ile ayrılan kişiler ihlal edilen haklarının hesabını sormak için şikâyet mekanizmalarını kullanamıyor ve aradan yıllar geçse dahi sağlık sorunları yaşamalarına rağmen jinekoloğa gitmeyi reddediyorlardı.
Kendimizi güçlendirmek ve kaygıyı aşmak için neler yapabileceğimizi Psikiyatr Seven Kaptan’a sorduk. Dr. Kaptan iki noktaya dikkat çekiyor, belirsizliği olabildiğince ortadan kaldırmak ve bizi kaygılandıran önkabullerden vazgeçmek.
Jinekoloji muayenesi sırasında maruz bırakıldıkları ayrımcılık nedeniyle jinekoloğa gitmekten kaçınan kişiler bu kaygı ile nasıl baş edebilir?
Elbette her kaygı ile başa çıkılabilir. Belirsizlik genellikle kaygımızı arttırır, o nedenle bir kere baştan “sıkıntılı ya da kötü bir muayene yaşatacağım” ön kabulünden vazgeçmek lazım. Yakınlarımızın güvendiği, çeşitli dernek ya da kadın oluşumlarının önerdiği hekimleri tercih etmek belirsizliği azaltacağı için yaşanma ihtimali olan kaygıya da iyi gelecektir.
Jinekolog Muhabbetleri’ndeki anlatılarda sıklıkla rastladık, ayrımcı bir söz ya da tavırla karşılaşıldığında kişiler kendilerini savunmasız hissediyor, yanıt veremiyor ya da şikâyet mekanizmalarını kullanamıyor. Kendimizi güçlendirmenin bir yolu var mı?
Ayrımcılık ya da herhangi bir kötü muamele ile baş etmek için sanırım başta haklarımızı (hasta haklarını, yasal haklarımızı, insan haklarını vs…) bilmemiz gerekiyor.
Bir kişinin doktor ya da farklı bir otorite figürü olması sınırsız davranması ya da istediğini söyleyebileceği anlamına gelmiyor. Biri sınırı aşarsa sınırı göstermek gerekir. Burada da haklarımız bu sınırların belirleyicisi olmalı. Özetle hakları bilmek güçlenmek için bir ilk adım olabilir.
Ayrımcılığa maruz kalma kaygısı ile daha önce hiç jinekolog deneyimi olmadığı halde bu muayeneden kaçınanlara ne söylemek istersiniz?
Hiç muayeneye gitmemiş kişilerin de ilk soruda belirttiğim gibi güvenebilecekleri önerilen hekimlere başvurmaları kolaylık sağlayabilir.
Bu bir muayene ve sağlıkları için attıkları bir adım. Karşılarındaki kişi onlara yardım etmek için orada, o yüzden “korkunç bir deneyime gidiyorum” önkabulünü de mümkün olduğunca bırakmak, yakınlarının deneyimlerini dinleyip muayene ile ilgili ön bilgi almak, yani kendisinin neyin beklediği gibi, istemediği bir anda muayeneyi sonlandırabileceğini bilmek gerçekçi bir zemin oluşturacağı için kaygı açısından da yardımcı olabilir.
Jinekolog Muhabbetleri’ne yazan trans erkekler disfori nedeniyle jinekoloji muayenesinden kaçındıklarını belirtmişti…
Trans erkeklerin disfori nedeniyle jinekoloğa gitmemeleri sağlık açısından ciddi riskler oluşturabiliyor. Bu konuda zorluk yaşıyorlarsa öncelikle ruh sağlığı uzmanları ile yaşadıkları disfori ve kaçınmaları ile ilgili konuşabilirler.
Ruh sağlığı uzmanı belki çalıştığı hastanede çalışan jinekolog ile iletişime geçip uygun bir ortam sağlayabilir ya da yönlendirme yapabilir. Yine ayrımcı olmayan, trans kimliklere dair bilgisi olan hekimlere başvurabilirler, bu da sağlıkları pahasına yaşadıkları kaçınmayı ve kaygıyı azaltacaktır.
Son olarak doktorların hasta haklarını ihlal eden uygulama ve tavırları nasıl ortadan kalkabilir?
Öncelikle eğitim gerekiyor elbette, tıp fakültelerinde cinsellik ve deontoloji (etik, sınırlar, haklar) konusunda çağdaş bir eğitim vermek şart. Cinselliği sadece heteroseksüel cinselliğine indirgemeyen, LGBTİ+ kimliklere ve bu grubun ihtiyaçlarına dair farkındalık kazandıran bir eğitim kast ediyorum.
Ve elbette sınır aşımlarının da uygun şekilde cezalandırılabiliyor olması başka bir gereklilik.
Jinekolog Muhabbetleri kitabına buradan erişebilirsiniz.
Etiketler: insan hakları, sağlık, sağlık hakkı