23/05/2007 | Yazar: Kaos GL

Fransa'da yaşayan Çinli bir sanatçı olan Wang Du sergide, Batı kültürünün yarattığı izleme ve izlenme, tüketim ve tüketilme biçimlerini gösterirken dışardan bakan bir gözün şaşkınlığını da yansıtıyor. Wang Du, kadın bedeni gibi imgelerin kitleye nasıl sunulduğunu, onları oyuncakvari figürlere dönüştürerek gösteriyor. Sanatçının sergisi Aksanat'ta sürüyor.

Her yer Pop!.. Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Fransa'da yaşayan Çinli bir sanatçı olan Wang Du sergide, Batı kültürünün yarattığı izleme ve izlenme, tüketim ve tüketilme biçimlerini gösterirken dışardan bakan bir gözün şaşkınlığını da yansıtıyor. Wang Du, kadın bedeni gibi imgelerin kitleye nasıl sunulduğunu, onları oyuncakvari figürlere dönüştürerek gösteriyor. Sanatçının sergisi Aksanat'ta sürüyor.

KAOS GL

Ahu Antmen

Amerikan sanatı deyince akla gelen ilk isim Andy Warhol, çünkü Amerikan toplumunun yavaş yavaş bütün dünyaya yayılan bazı değerlerini içselleştirerek dışavuran bir sanatçıydı o: Yaşamı boyunca Amerika'nın ürettiği ve tükettiği nesneler ve imgelerle uğraştı; tüketim kültürünün yarattığı 'pop' olgusunun nasıl da 'zamanın ruhu'na dönüştüğünü ortaya koydu. 1960'larda Kaliforniya'ya yaptığı bir yolculuk sırasında birden 'geleceği' gördüğünü söyleyen Warhol, "Bir baktık her yer Pop. Bunu idrak ettiğimizde hiçbir tabelaya artık aynı gözle bakamaz, Amerika'yı da aynı gözle göremez olmuştuk. Oysa insanlar hâlâ geçmişte yaşıyorlardı; popun her yeri sardığının farkında değillerdi... Biz görmüştük; biz artık geleceğin içindeydik" demişti.

Andy Warhol'un ne demek istediği, elbette bugün daha iyi anlaşılıyor. Sağımız solumuz, önümüz arkamız sığ bir pop kültürüyle sarıldı; medyanın pompaladığı bu yapay kültür, çoğumuzun gerçeklik algısını ve ruhunu ele geçirmiş durumda.

Şu sıralar Aksanat'ta 'Public Page 48, 49, 51' (2004) ve 'Femme, Femm, Feme, Fe...' (2006) adlı iki yapıtı sergilenen Çinli sanatçı Wang Du, Warhol'dan neredeyse 50 yıl sonra, Warhol'un sözünü ettiği o 'geleceğin' içinde yaşayan bir sanatçı.



1960'larda Warhol'un yanı sıra Lichtenstein, Wesselman, Oldenburg ya da İngiltere'de Richard Hamilton gibi sanatçıların öncülüğünde gelişen Pop sanatından, 1980'lerin Ashley Bickerton ya da Jeff Koons gibi postmodern neo-popçu'larından günümüze uzanan bir çizgide popüler kültürün öğelerini kendine mal eden bir sanatçı Wang Du da: Hazır imgelerden yola çıkıyor, ama bu hazır imgeleri olduğu gibi aktarmak yerine, önce onların kitleye nasıl aktarıldığını görünür kılabilmek için ironik yöntemler deniyor. Örneğin medyada grafik tasarımın izleyicinin/okurun ilgisini çekmek adına nasıl bir işlev üstlendiğini göstermek için, iki boyutlu imgeleri üç boyutlu imgelere dönüştürüyor; heykel sanatını geleneksel öğelerinden arındırarak gösteri kültürüne yaraşır oyuncakvari figürler tasarlıyor. 'ŞOK ŞOK ŞOK' diye gözümüzün içine içine sokulan imgeler, Wang Du'nun heykellerinde melez bir 'yabancı beden' oluşturuyorlar: Örneğin Üç Güzeller temasına göndermede bulunan kadınlarının ya göğüsleri, ya bacakları, ya popoları, ya topuklu pabuçlu ayakları genetik mutasyona uğramışçasına fırlıyor dışarı, kocaman. Benzer bir anlayışı, İstanbul Bienali'nde sergilenen çıplak model resimlerinde kadınların medyada kitsch bir biçimde 'cinsel nesneleştirilen' organlarının boyutlarıyla oynayan Amerikalı sanatçı Lisa Yuskavage'de görmüştük. Wang Du da bu yolla aslında kanıksadığımız bir şeyi garipsememizi sağlıyor, böylece biraz düşünmemizi istiyor. Galeride yer alan filmde söylediği üzere, bugün insanlığı 'medyanın dışkıladığı' varlıklar olarak gören sanatçı, medya eksenli yaşamlarımızın bizi kendi gerçekliklerimizden nasıl kopardığını anlatmaya çalışıyor.

Fransa'da yaşayan Çinli bir sanatçı olan Wang Du, Batı kültürünün yarattığı izleme ve izlenme, tüketim ve tüketilme biçimlerini gösterirken dışarıdan bakan bir gözün şaşkınlığını da yansıtıyor. Ne var ki onun yarattığı nesneler de her pop nesne gibi etrafımızı saran kitsch/pop nesnelerin arasına katılıyor; o da ister istemez güncelliğin batağına batıyor. Wang Du günümüz gösteri kültürünün içinde zaten başka türlü bir varoluşun olanaksızlığına işaret ediyor. Gülerek, düşünerek gezilen bir sergi Wang Du'nun sergisi, artık kanıksadığımız postmodern görsel eleştirinin bir çeşitlemesi olsa da ilgiyle izleniyor. Küratörlüğünü Ali Akay ve Levent Çalıkoğlu'nun üstlendiği sergi 16 Haziran'a kadar açık.

Kaynak: Radikal, 23 Mayıs 2007

Etiketler: kültür sanat
İstihdam