26/09/2012 | Yazar: Kaos GL

Kamuoyunda ‘Herkes Bebek Doğar’ davası olarak bilinen Ahmet Aydemir, Fatih Tezcan, Halil Savda ve Mehmet Atak’ın yargılandıkları davanın 7. Duruşması Eskişehir’de yarın görülecek.

Herkes Bebek Doğar Davasının 7. Celsesi Yarın Eskişehir’de Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Kamuoyunda “Herkes Bebek Doğar” davası olarak bilinen Ahmet Aydemir, Fatih Tezcan, Halil Savda ve Mehmet Atak’ın yargılandıkları TCK 318 davasının 7. Duruşması yarın (27 Eylül, Perşembe) Eskişehir’de, 4. Sulh Ceza Mahkemesinde, saat 15:05’de görülecek.
 
Barış İçin Vicdani Red ile Kadın ve Vicdani Red Platformları yaptığı açıklama ile “Uluslararası Hukuku, İnsan Hakları Hukukunu ve bizzat TC Anayasa’sını hiçe sayan uygulamaların” tanığı ve takipçisi olmak üzere herkesi duruşmaya çağırdı.
 
Duruşma için İstanbul’dan Eskişehir’e toplu olarak gitmek isteyenler Gülsüm Ekinci ile (0535 938 96 39) iletişime geçebilirler. İstanbul’dan sabah 8:35 Taksim, 9:00 Esenler ve 9:20 Alibeyköy’den otobüsler kaldırılacak.
 
Gecen celse Hâkim Melih Hançer, Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) bu davayla mağdur edildiğine karar verip müdahil olması için MSB’ye çağrı yapmıştı. MSB adına kimin katılacağı henüz bilinmiyor.
 
“Ölüm Yolunda Barış Yürüyüşü”nü sürdüren Halil Savda yarınki 7. celseye katılamayacak.

Barış İçin Vicdani Red ile Kadın ve Vicdani Red Platformlarından yapılan çağrı şöyle:
 
“Yargıç üyelerimiz Orhan Gazi Ertekin, Kemal Şahin, Faruk Özsu son günlerde peşpeşe yazıyorlar: "Türk Yargısı hukuka değil, iktidarın siyasetine göre işler. Militaristtir" diye.
 
Askeri hapishanede işkence gören vicdani redci Enver Aydemir’i, askeri mahkemede desteklemek için giden gruptan 5 kişiye, Cumhuriyet Savcılığı’nın "Herkes bebek doğar", "Barış için vicdanı red", "Hiç kimse asker doğmaz", "Biz orduya sadece fındığa gideriz" gibi sloganları suç unsuru gösterdiği iddianame üzerine açılan ve ilk celsesi 21 Nisan 2011 tarihinde görülen dava, bu hukuksuz davada cebren alınmış vergilerimiz keyfi olarak çarçur edilerek devam ediyor.
 
Dava dosyasındaki metinlerde savcının iddianamedeki hukuksuzlukları ve hâkimlerin davayı açma ve sürdürmekteki hukuksuzlukları, mevcut Türkiye Hukuk Sistemin’deki hangi maddelere göre açıkça belirtilmeleri, TCK 318’in ve Askerlik Kanunu’nun varlıklarının Anayasa’nın hangi maddelerine göre suç teşekkül ettiği açıkça belirtilmesine ve Mehmet Atak’ın bunun saptanması için talep ettiği bir hukuk fakültesi, anayasa hukuku kürsüsünden bilirkişi talebi, hakim tarafından inceleme listesine alınmasına rağmen, halen savunma hakkı alenen kullandırılmayarak işleme konulmuyor. Savcının suç duyurusundaki iddiasına karşı talep edilen bir tıp fakültesi kadın doğum kürsüsünden bilirkişi de hâlâ savunma hakkı kullandırılmayarak getirilmedi.
 
Buna karşın 4. celsede narkozsuz doğum yapmış üç kadın, çocuklarını asker değil bebek olarak doğurduklarını açıklayıp davaya müdahil oldular.
 
Avrupa Parlamentosu Bakanlar Kurulu, Türkiye’ye "vicdani red hakkını" tanıması için ültimatom verdi. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde peşpeşe vicdani red konusunda mahkûm ediliyor.
 
Peşpeşe zamlar geliyor, peşpeşe insanlar öldürüyor ve denetleyemediğimiz vergilerimizin, temmuz ayında 286.6, ağustosta ise 197.8 milyon lirası  ’Silah araç gereç ve savaş teçhizatı’ kalemine harcanıyor, bütçede, ’gizli hizmet giderleri’ kalemi altındaki örtülü ödenekten silah harcamaları ise son iki ayda 156.5 milyon lira, yıl başından beri 587.7 milyon lira. Bu buzdağının görünen yüzü. Türkiye, silah harcamalarının genel bütçeye oranında Kuzey Kore ve Meksika’nın ardından dünyada üçüncü sırada. Bu devasa silah harcamalarının hangi şirketlerle yapıldığı, kimlerin aracı olduğu ve ne kadar nemalandığı ve bu yüzden daha ne kadar ölüme ihtiyaç olunduğundan araştırmacı gazeteciler hiç bahsetmiyor.
 
Herkes Bebek Doğar davasında ve peşinden açılan yeni bir TCK 318’den Eskişehir’de yargılanan Halil Savda, eski TCK’nın ünlü 155’ci maddesi, 1 Haziran 2005’te yürürlüğe giren yeni kanunda TCK 318 sıra numarası ile korunduğundan beri, halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunmak veya propaganda yapmak suçlamasıyla ceza alan ve cezası ertelenmeyen ya da paraya çevrilmeyen, bu suçlamadan iki kez hapis yatmak zorunda kalan ilk kişi.
 
TCK 155 dönemi Erhan Akyıldız, Ali Tevfik Berber, Bilgesu Erenus, Saruhan Oluç, Osman Murat Ülke, Şanar Yurdatapan, Nevzat Onaran, Uluslararası Hukuka ve Anayasa’ya aykırı halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunmak veya propaganda yapmak suçlamasıyla hapis yatmışlardı.
 
Önce TCK 155’den (daha sonra TCK 318) yargılanan, ama davaları düşen, beraat eden ya da hapis cezaları ertelen veya paraya çevrilenler arasında Tayfun Gönül, Vedat Zencir, Mustafa Doğan, Koray Düzgören, Nilüfer Akbal, Cengiz Bektaş, Yılmaz Ensaroğlu , Siyami Erdem, Vahdettin Karabay, Ömer Madra, Etyen Mahcupyan, Lale Mansur, Atilla Maraş, Ali Nesin, Zuhal Olcay, Hüsnü Öndül, Yavuz Önen, Erdal Öz, Salim Uslu, Mehmet Bal, Doğan Özkan, Perihan Mağden, Birgül Özbarış, Gökhan Gençay, İbrahim Çeşmecioğlu, Serpil Köksal, İbrahim Kızartıcı, Şevket Murat, Oğuz Sönmez, Mehmet Atak, Serkan Bayrak, Gürşat Özdamar, Bülent Ersoy, Volkan Sevinç, Gökçe Otlu Sevimli, Zarife Ferda Çakmak, Mehmet Lütfi Özdemir var.

Etiketler: insan hakları, askerlik
İstihdam