22/08/2024 | Yazar: Kaos GL

LGBTİ+’ların kan bağışı yapmasının yasak olduğu Hindistan’da, söz konusu yasak Yüksek Mahkeme’nin gündeminde: “Kan bağışı politikası son derece önyargılı ve varsayımsal”

Hindistanlı LGBTİ+’lar kan bağışına ilişkin yasağın kaldırılmasını talep ediyor Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Hindistan Yüksek Mahkemesi 2018 yılında aldığı bir kararla eşcinsel cinsel ilişkileri yasallaştırdı; ancak ülke hâlâ transların, eşcinsel ve biseksüel erkeklerin kan bağışı yapmasına izin vermiyor.

BBC’de yer alan habere göre; Hindistan’daki LGBTİ+ topluluğu, onlarca yıldır uygulanan yasağı ayrımcı olduğu gerekçesiyle mahkemeye taşıdı. Yasağın gerekçesi ise Hindistan hükümetinin LGBTİ+’ları HIV/AIDS açısından “yüksek riskli” olarak tanımlaması.

Hindistanlı trans kadın Vyjayanti Vasanta Mogli, ileri derece Parkinson hastalığıyla mücadele eden ve düzenli kan nakline ihtiyaç duyan annesine kan bağışında bulunamadı. Mogli, tüm süreci “travma yaratıcı” olarak tanımlayarak, “Kan bağışı taleplerimi WhatsApp ve Facebook gruplarında paylaşmaya devam etmek zorunda kaldım" dedi.

Kuzeydoğudaki Manipur eyaletinde yaşayan doktor Beoncy Laisharam da BBC’ye benzer bir deneyimden bahsetti. Kan nakline ihtiyaç duyan babası için bağış yapamayan trans bir kadının deneyimini aktaran Laisharam şu ifadeleri kullandı:

"Babanın günlük iki üç ünite kana ihtiyacı vardı. Başka kaynaklardan kan bulamadılar. Getirildikten iki gün sonra öldü."

Benzer hikayeler nedeniyle açılan davanın dilekçesinde mevcut kan bağışı politikalarının “son derece önyargılı ve varsayımsal” olduğu ve LGBTİ+ topluluğunun “eşitlik, onur ve yaşam” gibi temel haklarını ihlal ettiği belirtildi.

Aktivist ve yazar Şerif Ragnerka’nın açtığı dava sonucunda mahkeme, federal hükümetten Ragnerka’nın talebine yanıt verilmesini istedi. Mahkeme, söz konusu davayı açılan benzer davalarla da ilişkilendirdi.

“Toplumun geri kalanında da HIV pozitif kişiler var ancak onlar kan bağışında bulunmaktan dışlanmış değil”

Yasağı eleştirenler, kan nakli uygulamasının ayrımcı olduğunu ve damgalamaya dayandığını belirtti.

Yasağı eleştirenleren Dr. Beoncy şunları söyledi:

“Toplumun geri kalanında da HIV pozitif kişiler var ancak onlar kan bağışında bulunmaktan dışlanmış değil"

Yasağa itiraz edenler; yasağın, kadınların eşlerinden veya "seçtikleri ailelerden" kan almasını engellediği için hayati önem taşıyan tıbbi bakıma erişimlerini engellediğini söyledi. Ayrıca, yasağın ayrımcı olmasının yanı sıra ülkede kan nakline olan yüksek talep nedeniyle de mantıksız olduğunu savundu.

LGBTİ+ aktivisti Sahil Choudhary ise şunları söyledi:

"LGBTİ+’ların kan bağışı yapması genel olarak yasaksa, topluluk üyelerinin acil durumlarda nasıl yardım almasını bekliyorsunuz?"

Geçtiğimiz yıl yasağa karşı mahkemeye dilekçe veren trans hakları aktivisti Thangjam Santa Singh da son yıllarda birçok ülkenin LGBTİ+ kan bağışçılarına yönelik kısıtlamaları azalttığını ve mevcut Hindistan yasalarının güncelliğini yitirdiğini söyledi. Yasağa karşı dava açanlar, Hindistan'ın aynı zamanda "algılanan risk" değil "gerçek risk" temelinde kan bağışı için birey merkezli bir sisteme sahip olması gerektiğini belirtti.

Hindistan’daki yasak hakkında

Hindistan’daki kan bağışı politikasının kökeni, 1980'lerde birçok ülkenin benzer yasaklar uygulamaya başlamasına dayanıyor. Tutumlardaki değişikliklere rağmen, daha sonraki politikalar yasağın yürürlükte kalmasını sağladı.

Hükümet, daha önceki bir duruşmada, trans, eşcinsel ve biseksüel erkeklerin genel nüfusa göre HIV'e yakalanma riskinin "altı ila 13 kat" daha fazla olduğunu belirten 2021 tarihli bir Sağlık Bakanlığı raporuna atıfta bulunarak yasağı savunmuştu.

Halk Bilim Kütüphanesi'nin 2022'de yayınladığı bir araştırmaya göre Hindistan'ın her yıl yaklaşık bir milyon ünite kan açığıyla karşı karşıya olduğu tahmin ediliyor.

Geçtiğimiz yıl ABD, eşcinsel ve biseksüel erkeklerin kan bağışında bulunmasına yönelik tüm kısıtlamaları kaldırdı. Artık bağışçılar, cinsel yönelim yerine "yüksek riskli cinsel davranışta" bulunup bulunmadıklarına göre taranıyor.

İngiltere 2021'de benzer yönergeleri uygulamaya koydu. Yasakları kaldıran veya kısıtlamaları hafifleten diğer ülkeler arasında Brezilya, İrlanda Cumhuriyeti, Kanada, Fransa ve Yunanistan yer alıyor.


Etiketler: insan hakları, sağlık, dünyadan, sağlık hakkı
2024