02/12/2010 | Yazar: Kaos GL
Pozitif Yaşam Derneği 1 Aralık Dünya AIDS günü kapsamında, Türkiye genelinde 30 ilde 55 kurum ve kuruluşun desteği ile gençlik - kadın ve insan hakları örg&u
Pozitif Yaşam Derneği 1 Aralık Dünya AIDS günü kapsamında, Türkiye genelinde 30 ilde 55 kurum ve kuruluşun desteği ile gençlik - kadın ve insan hakları örgütleri, hekimler, avukatlar ve sanatçıların katılımıyla HIV pozitifler ve yakınları ile birlikte “POZİTİF BAK! HIV Hepimizi İlgilendirir” diyerek rengârenk bir etkinlik düzenledi.
1 Aralık Dünya AIDS gününde HIV/AIDS’e ve HIV pozitif insanların sorunlarına ilişkin farkındalık yaratmak amacıyla; HIV/AIDS’i sembolize eden devasa Kurdele Kadın performansının yanı sıra tahta bacaklar, pandomima, jonglör ekibi Sambistanbul perküsyon grubunun neşeli ritimleri eşliğinde Taksim Meydanı’na kadar kortej halinde yürüdü. Yürüyüşe sanatçı Arzu Yanardağ, Deniz Türkali, Önder Bora ve yazar Yıldırım Türker ve Kürşad Kahramanoğlu katıldı.
Yürüyüşe HIV ile yaşayanlar, anneleri, babaları, çocukları, eşleri, arkadaşlarının yanı sıra insan hakları örgütleri, kadın örgütleri, gençlik örgütleri ve kamu çalışanları ile birlikte katılan sanatçılar aynı şeyi söyledi:
HIV ile yaşayanlara POZİTİF BAK! HIV hakkında bilgilen. Endişelenecek bir şey olmadığını sen de göreceksin. Sen de geç kalmadan test yaptır! Şunu aklından asla çıkarma; HIV ile yaşayanlar SAĞLIKLI kişilerdir.
HIV ile enfekte kişilere POZİTİF BAK! Dünya Sağlık Örgütü’nün kronik hastalıklar listesinde olan HIV, 1996 yılından beri geliştirilmiş ilaç seçenekleri ile kontrol altında tutulabilmektedir.
HIV gerçeğine POZİTİF BAK! Dünya genelinde 33 milyon HIV ile enfekte kişinin %57’sini kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Rakamlar kağıt üstünde sorun gibi görünmeyebilir. Ama rakamlar aslında insanlar. HIV uzakta değil, burada, aramızda.
Yüzlerce kişinin HIV’in sosyal ilişkilerle bulaşmayacağına dikkat çekmek amacıyla, Taksim Meydanında el ele tutuşarak oluşturduğu kurdele şekli ilgi çekti. Yürüyüş boyunca çekilen fotoğrafların arkasına karar vericilere yönelik talepler yazıldı ve renkli mandallarla panoya asıldı.
“Herkesi test yaptırmaya çağırıyoruz”
1996’dan beri sayıları giderek artan ilaçlar sayesinde HIV ile enfekte kişiler sağlıkları bozulmadan doğal yaşam sürelerini yaşayabildikleri ile ilgili olarak bilgi veren T.C Sağlık Bakanlığı İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Klinik Şefi Enf. Uzm. Dr. Muzaffer Fincancı,
“Bugün Türkiye’de de 15 yıldan uzun süredir ilaç kullanan pek çok HIV ile enfekte kişi sağlıklı olarak yaşamlarına devam etmektedir. HIV ile enfekte kişiler artık ölümden korkmuyor, geleceğe umutla bakıyor. Kazanacaklarını bilerek hastalığa karşı sağlık çalışanları ile birlikte mücadele ediyor ve pek çoğu HIV ile enfekte olmayan kişiler nasıl yaşıyorsa öyle yaşıyor” dedi.
“Türkiye’de sinsice yayılıyor” diyerekartan sayılara dikkat çeken Fincancı “Özellikle batılı ülkelerde yeni olgu sayıları önceki yıllara göre azalırken ülkemizde ne yazık ki artıyor. 2000’li yılların başında her yıl yaklaşık 100 yeni olgu ortaya çıkarken, son yıllarda her yıl 550-600 yeni olguya tanı konmaktadır ve her yıl yeni olgu sayısı bir önceki yıla göre daha fazladır. Bu da hastalığın yayılmasını tam olarak kontrol altına alamadığımızı göstermektedir” diyor ve ekliyor “Haziran 2010 tarihindeki verilere göre ülkemizde tanı konan 4.177 HIV ile enfekte kişi arasında enfeksiyonu annesinden almış 13 yaş altında 72 çocuk, sadece eşi ile korunmasız cinsel ilişki kuran pek çok kadın, toplumun her sosyal, kültürel ve ekonomik kesiminden insanlar vardır. Korunmasız cinsel ilişki hala çok yaygındır ve yeni olguların büyük çoğunluğundan sorumludur”
Toplumda yavaş yavaş her kesimden insanın bu hastalığa yakalanabileceğinin bilincine vardığını kaydeden Fincancı “Enfeksiyonun kontrol ve tedavi edilebilmesi için önce tanı konması gerekir. Bu nedenle riskli davranış gösteren herkesin, toplumun hangi sosyal, ekonomik ve kültürel kesiminden olursa olsun, HIV testi yaptırması gerekir. Böylece erken kontrol ve tedavi önlemleri ile kişi sağlığı hiç bozulmadan uzun yıllar yaşayabilecektir” dedi.
Fincancı şu sözlerle konuşmasını tamamladı:“Erken tanı ve tedavi hastalığın toplumda yayılmasını da önleyecektir. Kişinin sonucu yalnızca kendisinin bileceği şekilde ve ücretsiz olarak HIV testi yaptırması mümkündür. Bu nedenle HIV/AIDS şüphesi olan herkesi test yaptırmaya çağırıyoruz”
“Kayıt ve izleme sistemine ihtiyaç var”
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Üreme Sağlığı Koordinatörü Dr. Gökhan Yıldırımkaya;“HIV, sadece tanımakla, bilmekle ve çok temel önlemlerle korunacağımız bir enfeksiyon. Korkmadan, dışlamadan sadece bilgi sahibi olarak. HIV ile yaşamın gayet mümkün olduğunu bilerek. Kısaca pozitif bakarak ve pozitif durarak” diyerek konuşmasına başladı.
Dünyanın üçte birinde yeni vaka sayısının azalmaya ya da sabit kalmaya başladığını, ancak Tüktiye’de sayıların hala artmaya devam ettiğini ve enfeksiyon ile tanışanların yarısının genç insanlar olduğunu vurgulayan Yıldırımkaya “Umut verici gelişmelerin yanı sıra hala Doğu Avrupa ve Orta Asya’da yeni vaka sayısında ciddi oranda artış olan ülkeler var ve bu dinamik ülkemize de yansıyor. Ve en önemlisi HIV ve AIDS konusunda bilgisizlik, ayrımcılık ve damgalama hala en önemli tehdit ve olumsuzluk olarak varlığını koruyor. Ve ne yazık ki, enfeksiyon bu olumsuz tutum içinde olan ve POZİTİF BAKmasını bilmeyen ülkelerde hızlıca yayılmasına devam ediyor. Ve hala yeni enfeksiyona yakalanan iki insandan biri ilaçla tedaviye erişemiyor” dedi.
BM Nüfus Fonu verilerine göre HIV ve AIDS konusunda on gençten sadece birinin yeterli bilgiye sahip olduğunu sözlerine ekleyen Yıldırımkaya; “Ülkemiz penceresinden bakınca da hala istenilen düzeyde bir kayıt ve izleme sisteminin olmaması en önde gelen eksikliklerden. Özellikle okul programlarında HIV/AIDS konusunda yapılandırılmış bilgilere yer verilmemesi, korunma yöntemlerinin ve güvenli davranışların yer almaması kısa vadede aşılması gereken en önemli sorun olarak önümüzde duruyor” dedi.
“HIV ile yaşayanlar, herkesle aynı haklara sahiptir”
Pozitif Yaşam Derneği Başkanı Nejat Ünlü; “Bugün hala yanlış anlaşılma korkusuyla HIV ile yaşayanlar ailelerine, annelerine, eşlerine, arkadaşlarına “ben HIV pozitifim” diyemiyor… Basit bir açıklaması olan, tıbbi bir durum yaşamlarını zorlaştırıyor” dedi.
HIV ile yaşayanlar, herkesle aynı haklara sahip olmalarına karşın, HIV/AIDS ile ilgili toplumsal önyargılar ve yanlış bilgilerden dolayı hak ve özgürlüklerini talep etmekte ve yerine getirmekte sıkıntılar yaşayabildiğini kaydeden Ünlü yayımladıkları Hak İhlalleri Raporu hakkında bilgi verdi:
“2008 – 2009 dönemi hak ihlalleri raporumuzda yaptığımız incelemelere göre, HIV ile yaşayanların en fazla ihlâle uğradıkları alan hala sağlık kuruluşları. HIV pozitif kişilere gerekli tıbbî özen gösterilmiyor, yanlış ve eksik bilgilendirme yapılıyor. Sağlık kuruluşlarını, çalışma hayatı ve işyerleri izliyor. Çalışma hakları açısından hiçbir yasal engel bulunmayan HIV pozitiflerin, tanılarının öğrenilmesi durumunda işe alınmadıkları ya da işten çıkarıldıkları görülüyor. Yasalar önünde evlenmesine engel bulunmayan HIV pozitifler yasal dayanağı olmayan uygulamalara maruz kalarak aile ve sosyal çevreye deşifre edilmekte ve evlendirilmiyorlar. Medya, HIV pozitif kişilerle ilgili haber yaparken bilgilerin gizliliğine özen göstermiyor, mahremiyet haklarını korumuyor ve kişiyi deşifre ediyor. Haberler içerisinde HIV ve AIDS ile ilgili yanlış mesajlar veriliyor” dedi.
“HIV gerçeğine, HIV ile yaşayanlara ve HIV testine POZİTİF BAKALIM!
HIV Hepimizi ilgilendirir…”Fotoğraflar: Galata Fotoğrafhanesi
Etiketler: insan hakları, sağlık