29/11/2024 | Yazar: Kaos GL
LGBTİQA+ Tıp Öğrencileri Ağı’ndan Aram Kadiroğlu, Türk Tabipleri Birliği Genel Yönetim Kurulu toplantısında konuştu.
Türk Tabipleri Birliği Genel Yönetim Kurulu toplantısı yapıldı. LGBTİQA+ Tıp Öğrencileri Ağı’ndan stajyer doktor Aram Kadiroğlu, toplantıda Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun hormon ilaçlarının dağıtımına e-reçete zorunluluğu ile kısıtlama getirmesi hakkında konuştu.
Kadiroğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Belki ilk başta bu elektronik reçete düzenlemesi bir çoğunuza daha sağlıklı ve güvenli gibi geliyor olabilir. Ama bu süreçleri Türkiye'de bizzat deneyimleyen translar olarak biz, bu düzenlemenin arkasında yaşamak zorunda kalacaklarımızı maalesef çok iyi biliyoruz. Türkiye'de doktor kontrolüne yürütülen resmi cinsiyet uyum süreçleri, bırakın her hastaneyi, her şehirde hatta her coğrafi bölgede bile mevcut değil. Resmi cinsiyet uyum süreçlerinin yürütüldüğü az sayıdaki hastanedeyse standardizasyon eksikliğinden kaynaklı ciddi prosedürel aksaklıklar yaşanıyor. Ayrıca 81 ilden gelen tüm cinsiyet uyum başvuruları, bir elin parmaklarına geçmeyecek kadar az sayıdaki hastaneye yönlendirdiği için translar asla sonu gelmeyecek bir bekleme dönemine sokuluyor.”
Hormon replasman hakkının transların elinden alındığını ifade eden Kadiroğlu, “Sağlık sistemindeki eksiklikleri görmezden gelerek, tırnak içinde bir şeyleri düzeltmeye ve güvenli bir sağlık hizmeti vermeye, elimizdeki tek özgürlük alanın kısıtlanarak başlanmasının iyi niyetli bir hareket olmadığını açıkça görüyoruz. Getirilen bu elektronik reçete zorunluluğu, Türkiye'de yaşayan binlerce transı sistemin eksiklikler dolu erişmesi mümkün olmayan resmi cinsiyet uyum süreçlerine mecbur bırakıyor” dedi.
“Bu düzenlemeye karşı hep beraber mücadele etmeyi talep ediyorum”
Konuşmasında hormon ilaçlarının dağıtımına getirilen kısıtlamanın transları önemli ölçüde etkileyeceğini vurgulayan Kadiroğlu sözlerine şunları ekledi:
“Bu düzenlemeyi takiben hormona erişemeyen binlerce transın yaşamlarında, hali hazırda var olan bir sürü zorluğun üstüne, bir de istedikleri, ihtiyaç duydukları bedene sahip olamamak eklendiğinde, önümüzdeki aylarda beklediğimiz tablo maalesef korkunç. Psikolojik olarak da devlet tarafından sağlanmış hiçbir güçlenme mekanizması bulunmayan transların, hormona erişimlerinin kısıtlanması, en masum haliyle yaşam haklarımızın elimizden alınmasıdır.”
Kadiroğlu, meslektaşlarını dayanışmaya çağırarak şöyle konuştu:
“Burada bulunan tüm hocalarımı, tüm odaları, bizim için hayati bir önemi olan bu krizi görmeye davet ediyorum. Henüz yetişme evresinde olan bir meslektaşınız olarak, sizden bu düzenlemeye karşı hep beraber mücadele etmeyi talep ediyorum. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuyla, Türkiye Eczacılar Birliğiyle, Sosyal Güvenlik Kurumuyla ve gerekirse Sağlık Bakanlığıyla yapılması gereken görüşmelerde, verilmesi gereken mücadelede, tüm yerellerin ve Meslek Odamızın Merkez Konseyi'nin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum.”
Etiketler: insan hakları, sağlık, sağlık hakkı