09/06/2021 | Yazar: KAOS GL

Halkların Demokratik Partisi Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit; HPV aşısının ulusal aşılama programına alınması için meclis başkanlığına kanun teklifi sundu.

“HPV aşısının ulusal aşılama programına alınması gerekmektedir” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Halkların Demokratik Partisi Muş Milletvekili Gülüstan Kılıç Koçyiğit; Human Papilloma Virüsünün (HPV) sebep olduğu kanserlerin önlenebilmesi adına geliştirilen aşıların ulusal aşılama programına alınması ve HPV aşısının herkes için ücretsiz bir biçimde sağlanması adına meclis başkanlığına kanun teklifi sundu.

Koçyiğit sunduğu teklifte kansere yol açabilen HPV’ye karşı üretilen bir aşının sigorta kapsamında olmamasının sağlık hakkının öncelenmediği anlamına geldiğini vurguluyor. “HPV aşısının kanser hastalıklarını önlemesi gerekçesi bile virüse karşı geliştirilen aşının ücretsiz şekilde sağlanmasına yetecek bir neden olabilmelidir. Bu sebeplerle aşının ulusal aşılama programına alınması ve ücretsiz bir şekilde herkesin bu aşıya erişimin sağlanması gerekmektedir” diyen Koçyiğit’in sunduğu teklifin tamamı şöyle:

“Human Papilloma Virüs (HPV) deriyi ve mukozaları enfekte eden, yaklaşık 200 farklı çeşidi olan ve dünyada en sık görülen cinsel yolla bulaşıcı hastalıklardan biridir. Yaygın şekilde zannedilenin aksine hem kadınlara hem erkeklere bulaşır. Bu virüsün sebep olduğu kanserlerden bazıları rahim ağzı kanseri, anüs kanseri, penis kanseri ve boğaz kanseridir. Bilinen bir gerçek ise rahim ağzı kanserinin yüzde 99’u HPV enfeksiyonu sebebiyle oluşmaktadır. Bu kanser riskini düşürmek için düzenli bir tarama gerçekleştirmek hayati önemdedir.

“Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, her yıl dünyada 500 bin kadına rahim ağzı kanseri tanısı konulmakta ve her yıl yaklaşık 250 bin kadın rahim ağzı kanserinden yaşamını yitirmektedir. Bugün biliyoruz ki rahim ağzı kanseri önlenebilir ve erken tanı konulduğunda tedavi edilebilir bir kanser türüdür. Bu kansere yukarıda da belirttiğimiz gibi HPV denilen ve en az 14 tanesinin yüksek riskli olduğu kabul edilen, 100’den fazla tipi olan virüs sebep olmaktadır.  Rahim ağzı kanseri ciddi bir hastalıktır. Norveç’te her yıl 250-300 kadının bu hastalığa yakalandığı belirtilmektedir. Ayrıca bu kanser türünden her yıl 75-100 kadın hayatını kaybetmektedir. Bazıları bu hastalığa genç yaşlarda yakalanmakta ve bunların yaklaşık %40’ına teşhis 45 yaşın altında iken konulmaktadır.

“10 yıl öncesine kadar bu virüsten korunma şansı hiç yokken günümüze gelindiğinde geliştirilen aşılarla HPV enfeksiyonunun, buna bağlı olarak rahim ağzı kanserinin büyük oranda önlenebileceği bilimsel olarak ortaya konulmuştur. 2006 ile 2020 yılları arasında bu aşının 100’den fazla ülkenin ulusal aşı programında olduğu belirtilmiştir. Aşılama bu kanser türünün önlenmesin de en etkin yol olsa da Türkiye HPV aşısını ulusal aşılama programına almamakta ve konuya dair bakanlık adım atmamaktadır. Mevcut durumda ülkemizde bu aşıyı yaptırmak isteyen kişiler bu aşının tek dozu için yaklaşık olarak 600 lira ödeme yapmak zorunda kalmaktalar. Nitekim HPV aşısının ulusal aşı programına alınmasıyla daha az maliyetle kanser hastalığı önlenebilecek ve binlerce kadının hayatı kurtulabilecektir. Kanser tedavisine harcanan maliyetle kıyaslandığında daha az maliyetli olan bu aşıyı bakanlık aşılama takvimine almayarak yaşam hakkı ve sağlık hakkı ihlallerine sebebiyet doğurmaktadır. Günümüz şartlarını da düşününce ekonomik krizin yoğunlaştığı böylesi bir dönemde bu denli yüksek maliyetin bireyler tarafından karşılanması da sağlık hakkı ihlalidir.

“Aşılamanın önemine dikkat çekmek adına şu bilgileri vurgulamakta fayda görüyoruz. Başlangıçta tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sadece 6 hastalığa karşı aşı uygulaması mevcuttu. Bunlar; difteri, boğmaca, tetanoz, kızamık, verem ve çocuk felci aşılarıdır. Sadece bu aşılara yönelik yapılan uygulama sayesinde her yıl 3 milyon çocuğun ölümü, 750 bin çocuğun da sakat kalması engellendiği belirtilmektedir. Bu sebeple HPV aşısının da uygulamaya alınması ile binlerce kadının hayatı kurtulabilecektir. 

“HPV aşısının uygulanma azlığı aynı zamanda bir halk sağlığı problemidir. Kolektif bakımdan bir koruma sağlanması virüsün genel bulaşıcılığını da azaltacak rahim ağzı kanserinden kaynaklı ölümleri de büyük oranda azaltabilecektir. Yaşama son veren bir kansere yol açabilen bu virüse karşı üretilen bir aşının sigorta kapsamında olmaması sağlık hakkının öncelenmediği anlamına gelmektedir. Vakit kaybetmeksizin aşının sigorta kapsamına alınması ve herkesin ulaşılabilir şekilde ücretsiz erişebileceği formülün hayata geçirilmesi önem arz etmektedir. Sağlık ve sosyal güvenlik hakları Anayasa ile koruma altına alınmış ve devlete sorumluluk yüklemiştir. HPV aşısının kanser hastalıklarını önlemesi gerekçesi bile virüse karşı geliştirilen aşının ücretsiz şekilde sağlanmasına yetecek bir neden olabilmelidir. Bu sebeplerle aşının ulusal aşılama programına alınması ve ücretsiz bir şekilde herkesin bu aşıya erişimin sağlanması gerekmektedir.”

 


Etiketler: insan hakları, sağlık, siyaset, sağlık hakkı
İstihdam