17/01/2012 | Yazar: Kaos GL
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilmesi davasının 25. Duruşmasında, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, bütün sanıkların ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan beraatına karar verdi.
Beş yıldır süren Hrant Dink davasında mahkeme, sanıkların örgüt üyeliğinden beraatına karar verdi.
Yasin Hayal “Hrant Dink’i tasarlayarak öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilmesi davasının 25. Duruşmasında, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, bütün sanıkların “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan beraatına karar verdi.
Erhan Tuncel, Dink cinayeti davasında suçlu bulunmadı. Yasin Hayal’in ağabeyi Osman Hayal de beraat etti. Mahkeme Dink’in öldürülmesine ilişkin davada bütün sanıkların, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan beraatına karar verdi.
“Meğer dalganın büyüğünü en sona bırakmışlar”
Hrant Dink cinayeti davasının sonuçlanmasının ardından Dink ailesi adına avukat Fehiye Çetin bir açıklama yaptı. Fethiye Çetin’in açıklaması şöyle:
“Olayın üzerinden 5 yıl geçti. 5 yılda, Arat Dink’in de dediği gibi bizimle dalga geçtiler. Meğer dalganın büyüğünü en sona bırakmışlar. Meğer Hrant büyük bir planın parçası olarak değil, 3-5 kendini bilmez tarafından öldürülmüş. Bu kadarını beklemiyorduk. Gerçekten bu kadarını beklemiyorduk.
Bu karar bir geleneğin hiçbir şekilde değişmediğini gösterdi. Devletin siyasi cinayetler ve bir kısım vatandaşlarını ötekileştirme geleneği devam ediyor. Bu devletin katil, halkını bombalayan, imhacı, suikastçı olarak anılmasından çok rahatsız olanlar devleti bu sıfatlardan arındırmak için hiçbir şey yapmadılar ve bir büyük fırsatı ellerinin tersiyle teptiler.
Böyle cinayetlere bir daha hayır demek için bu dava eşsiz bir fırsattı. Ama onlar bu fırsatı kullanmak istemediler. Daha dün devletin hedefinde olanlar ve bugün iktidarda olanlar, kendilerini ötekileştirenlerle ittifak kurmuşlar. Tarihte bu gelenek önce geçici müttefiklerini yiyerek ve yok ederek yoluna devam etmiştir.
Bugün ilk safha kapandı. Biten bir komedi dosyasıdır. Bizim için her şey daha yeni başlıyor. Karanlıkta saklanan gerçek failler bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı. Bu yüzden bu dava yeni başlıyor.”
“Olayın üzerinden 5 yıl geçti. 5 yılda, Arat Dink’in de dediği gibi bizimle dalga geçtiler. Meğer dalganın büyüğünü en sona bırakmışlar. Meğer Hrant büyük bir planın parçası olarak değil, 3-5 kendini bilmez tarafından öldürülmüş. Bu kadarını beklemiyorduk. Gerçekten bu kadarını beklemiyorduk.
Bu karar bir geleneğin hiçbir şekilde değişmediğini gösterdi. Devletin siyasi cinayetler ve bir kısım vatandaşlarını ötekileştirme geleneği devam ediyor. Bu devletin katil, halkını bombalayan, imhacı, suikastçı olarak anılmasından çok rahatsız olanlar devleti bu sıfatlardan arındırmak için hiçbir şey yapmadılar ve bir büyük fırsatı ellerinin tersiyle teptiler.
Böyle cinayetlere bir daha hayır demek için bu dava eşsiz bir fırsattı. Ama onlar bu fırsatı kullanmak istemediler. Daha dün devletin hedefinde olanlar ve bugün iktidarda olanlar, kendilerini ötekileştirenlerle ittifak kurmuşlar. Tarihte bu gelenek önce geçici müttefiklerini yiyerek ve yok ederek yoluna devam etmiştir.
Bugün ilk safha kapandı. Biten bir komedi dosyasıdır. Bizim için her şey daha yeni başlıyor. Karanlıkta saklanan gerçek failler bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı. Bu yüzden bu dava yeni başlıyor.”
Adliye önünde toplanan grup, Hrant Dink’in beş yıl önce vurulduğu yer olan Agos gazetesi önüne yürüyüşe geçti.
Hrant Dink dosya değil ki!
Karin karakaşlı, Radikal İki’de, (15/01/2012),“Hrant Dink dosya değil ki kapatasın, o bir yara...” diye yazdı.
“Farklı olanın potansiyel tehlike olduğu algısı hâlâ ders kitaplarından, kimi medya yayınlarına her yerde mevcut. Koca devlet sistemi, Hrant Dink cinayetindeki rolünden kurtulmak için telaşla karar vermenin, görünürdeki iki üç isimle ‘dosya’yı kapatmanın derdinde. Zamanaşımının öğütücülüğüne terk edilmiş onca olayın, yok yere hapis yatan ve yatmakta olanların huzurunda yaşanıyor bu acıklı panik hem de.
Hrant Dink dosya değil ki kapatasın, o bir yara… İçimizdeki o en uzak, yedinci kıta. Kendi olma ve o kendi halimizle hayatta anlam bulma ihtimalimiz. Ülke olarak da köprüden önceki son çıkışımız. Oradan hakkıyla geçmeden tamamlanacak ödeşme, kurulacak düş, inanılacak adalet, yaşanacak memleket yok. Öbür türlüsü sadece yalan olur ve bir gün başımıza yıkılır. Altında kalırız hep birlikte.”
Hrant Dink, 19 Ocak 2007 günü saat 15:00 sıralarında Şişli Halaskargazi Caddesi üzerinde bulunan Agos Gazetesi çıkışında uğradığı silahlı saldırı sonucunda olay yerinde hayatını kaybetmişti.
Hrant Dink’i anmak için arkadaşları 19 Ocak 2012, saat 13:00’te Taksim’den Agos’a yürüyecek.
Etiketler: insan hakları
