06/04/2023 | Yazar: Kaos GL

Kaos GL’nin “Büyük Kapatılma” başlıklı 2022 Medya İzleme Raporu’na göre, yazılı basındaki metinlerin yüzde 55’inde “LGBTİ+ dernekleri kapatılsın” nefret çağrısı yer aldı. Ayrımcılık, yüzde 66’yla rekor seviyeye ulaştı.

Hükümet medyası 2022’de kafayı LGBTİ+ derneklerine taktı! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kaos GL Derneği, senelik medya izleme raporunu yayınladı. Yazılı basında LGBTİ+’larla ilgili her haber, köşe yazısı ve söyleşiyi inceleyen derneğin 2022 Medya İzleme Raporu, “Büyük Kapatılma” üst başlığıyla yayınlandı.

On beş yıldır medyada LGBTİ+ temsilini mercek altına alan derneğin 2022 yılı raporu için araştırmayı Ali Özbaş yürüttü. Raporu ise derneğin Medya ve İletişim Program Koordinatörü Yıldız Tar yazdı. Tar, raporda ortaya çıkan sonuçları şöyle yorumluyor:

“Siyasi düşmanlık kampanyası ‘Büyük Kapatılma’ya dönüştü”

Nefret söylemi ve ayrımcılık büyük bir hızla yankılanır ve çarpan etkisiyle yaygınlaşırken; LGBTİ+ haklarını gözeten yayın organlarının etki alanları kısıtlı kalıyor. Bunda, LGBTİ+ haklarını gözeten yayın organlarının; LGBTİ+ karşıtı kampanya odaklarına göre çok daha kısıtlı maddi imkanlara, dağıtım ağına ve siyasi desteğe sahip olması da önemli bir etken. Özetle, kamunun tutumu bu raporda açığa çıkardığımız kamplaşma ve LGBTİ+ karşıtı nefret kampanyalarında hiç olmadığı kadar belirleyici bir hale geldi.

Medyadaki LGBTİ+ karşıtlığı ve düşmanlığı, tesadüfi ya da rastlantısal değil. Gerek bu raporda gerekse de diğer izleme faaliyetlerimizde belli dönemlerde kamu otoritelerinin, bakanların, Cumhurbaşkanı’nın ve üst düzey kamu görevlilerinin LGBTİ+’ları hedef alan açıklamalarına paralel bir şekilde medyada çok hızlı bir şekilde düşmanlaştırma politikalarının devreye sokulduğunu fark ediyoruz. Medyada bir yandan siyasetçilere ve topluma “LGBTİ+’lara karşı olmaları” mesajı da yer alıyor. LGBTİ+ karşıtı medya, LGBTİ+’lar ve hakları söz konusu olduğunda hem refleksif hem de proaktif bir yayıncılığı el ele yürütüyor. LGBTİ+ karşıtlığı hem bir hedefe hem de amaca dönüşüyor.

Senelerdir sürdürülen bu siyasi düşmanlık kampanyası, 2022 yılında LGBTİ+’lar açısından adeta “Büyük Kapatılma”ya dönüştü. Bir yandan on beş şehirde LGBTİ+ varoluşunu ve örgütlenmesini hedef alan, temel talepleri LGBTİ+ derneklerinin kapatılması ve eşcinselliğin cezalandırılması olan nefret mitingleri; medya eliyle yürütülen karalama kampanyalarının artık çok daha büyük bir risk yarattığını gösteriyor.

Raporda öne çıkanlar: Metinlerin yarısından fazlasında ‘LGBTİ+ dernekleri kapatılsın’ çağrısı

Yazılı basında LGBTİ+’larla ilgili yayınlanan 4291 haber, köşe yazısı ve söyleşiyi inceleyen rapordan öne çıkan sonuçlar şöyle:

  • 2022’de yazılı basında LGBTİ+’lara ayrımcılık, nefret söylemi ve önyargı rekor seviyeye ulaştı. Yazılı basındaki haber ve köşe yazılarının yüzde 66’sında LGBTİ+’lar ya “ahlaksız”, ya “suçlu”, ya “sapkın” ya da düşman olarak gösterildi.
  • 2022’de LGBTİ+ düşmanlığına damgasını vuran nefret mitingleri ve Anayasa değişikliği tartışmaları, basının da nefret üretme bahaneleri oldu. Gazete sayfalarındaki haber ve köşe yazılarının yarısından fazlasında (yüzde 55), muhabir ve köşe yazarları LGBTİ+ derneklerinin kapatılması için çağrı yaptı.
  • Ayrımcılık, rekor seviyeye yükseldi. Ayrımcılık yapmak haberin yazılma amacına dönüştü.
  • Bütün metinlerin yüzde 33’üne tekabül eden 1453 metinde nefret söylemi üretildi.
  • Gazeteler LGBTİ+ toplumuna ve örgütlerine 1867 kere “suçlu”, 1674 kere “ahlaksız”, 1338 kere “sapkın”, 853 kere “hasta” ve 986 kere “günahkar” dedi.
  • Yazılı basındaki toplam 4291 metnin sadece yüzde 34’ünde LGBTİ+ hakları gözetildi.
  • LGBTİ+ haklarını gözeten haber ve köşe yazılarının ise yarısı, ayrımcılık ve nefret söylemi gibi hak ihlallerinin haberleştirilmesinden ibaretti. Nefret söylemi ve ayrımcılık içeren haberleri dışarıda bırakırsak; LGBTİ+’lar, ancak bir nefret saldırısı ya da ayrımcılığa maruz bırakıldıklarında gazete sayfalarında kendisine yer bulabildi.
  • LGBTİ+ örgütleri, LGBTİ+’larla ilgili 4291 haber ve köşe yazısının sadece 50’sinde haber kaynağıydı.
  • LGBTİ+’lar medyada hayatları, iradeleri ve hakları olan özneler olarak temsil edilmek yerine; deyim yerindeyse üzerine konuşulan bir “sorun” olarak yer almaya devam etti.

Rapora ulaşmak için tıklayın.


Etiketler: medya, nefret suçları
İstihdam