26/01/2023 | Yazar: Kaos GL

Pelin Kalkan, Şevval Kılıç ve Yıldız Tar; 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler ekseninde LGBTİ+’ların siyasi haklarını, temsilini ve sorunlarını yorumladı.

“Hükümetin eline gelen her araçla saldırdığı LGBTİ+ hareketi hala sokaklarda” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Kısa Dalga’dan Esra Tokat; 14 Mayıs’ta yapılacak seçimleri doğru hızla giderken, LGBTİ+’ların siyasi haklarını, temsilini ve sorunlarını, 2015 seçimlerinde HDP Ankara Milletvekili aday adayı olan Pelin Kalkan, 2013 yılında HDP’den Şişli Belediye Meclis aday adayı olan trans aktivist Şevval Kılıç ve Kaos GL Medya ve İletişim Koordinatörü gazeteci Yıldız Tar’a sordu.

Pelin Kalkan genel seçim süreciyle ilgili “Türkiye’de genel seçimler anlamında milletvekili aday adaylığı olan ilk ve tek lezbiyendim. Ancak aday adaylıktan adaylığa ne yazık ki geçiş olmadı. Aday olabilmek için çok çetin bir mücadele verdim ve çok büyük zorluklarla karşılaştım. Bu ülkede muhalif olmak, kadın ve lezbiyen olmak, lubunya olmak çok zor” dedi.

Şevval Kılıç ise adaylık sürecinin nasıl geçtiğini paylaşarak “Meclis’teki temsiliyet de önemli. O yüzden bu konu siyasi partilerin gündeminde olmalı ancak asıl olan sosyal ve kültürel bir dönüşüm. Trans bir kişinin posterlerinin sokaklarda olması çok gurur vericiydi. Şimdi ise elbette hemen yarın güzel şeyler olacak değil ancak ben umutluyum. LGBTİ+ mücadelesinin hiç olmadığı kadar görünür olmasından, onlara destek veren, duyarlılığı olan çok büyük bir kesim var” dedi.

Yıldız Tar, 6’lı masada yer alan partileri şöyle yorumladı: “CHP’den başlayacak olursak daha önceki yıllarda LGBTİ+’ların anayasal eşitlik haklarını sahiplenmiş bir partiyken şu an geldiği noktada bunun ‘L’ harfini dahi ağzına almıyor. İYİ Parti’nin Genel Başkanı olan Meral Akşener 1996 yılında İçişleri Bakanıyken Ülker Sokak’ta trans kadınlar katlediliyor ve katledilmeyenler ise polislerce sürgüne zorlanıyordu. Saadet Partisi zaten İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırtan ve LGBTİ+’ları ‘sapkın’ olarak nitelendiren bir parti. Gelecek Partisi Başbakanı Ahmet Davutoğlu 2015 yılındaki başbakanlık seçimlerinde daha AKP’liyken LGBTİ+’lara ilk kez ‘Lut Kavmi’ diyen bir isim. Ali Babacan’ın başında olduğu DEVA Partisi’nin sosyal politikalarını emanet ettiği isim Selma Aliye Kavaf, TBMM’de bakanken ‘eşcinsellik hastalıktır’ diyen ilk isim. Bu açıdan baktığımızda sicilleri ortada. Şimdi baktığımızda ise LGBTİ+ haklarını savunacak bir konumda olmadıklarını çok net görüyoruz.”

Haberin tamamını buradan okuyabilirsiniz.


Etiketler: insan hakları, yaşam, siyaset, anayasa
nefret