İHAD, Nefret Suçu Yasa Tasarısında LGBT'leri Görmezden Geldi

İnsan Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD) hazırladığı “Nefret Suçu Yasa Tasarısı Taslağı”na LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) bireylere yönelik işlenen nefret suçlarına yer vermedi.

Kaos GL Derneği, İHAD’a bir mektup yazarak konuya ilişkin her türlü işbirliğine açık olduğunu iletti. LGBT bireylere yönelik nefret suçlarının oldukça yaygın olduğuna dikkat çeken Kaos GL, İnsan Hakları Araştırmaları Derneği’ne gönderdiği mektupta şöyle dedi:  “Hazırladığınız taslağın çok kıymetli ve oldukça kapsamlı olduğunu düşünüyoruz. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği nedeniyle işlenen nefret suçlarını kapsamamasının da hayati bir eksiklik olduğu görüşündeyiz.”  

İHAD, nefret suçlarının önlenmesi amacıyla sivil toplum örgütleriyle ortak çalışma yürüteceğini 2009 yılında duyurmuştu. Çalışmadan haberdar olan Kaos GL Derneği, “nefret suçlarının mağdurlarından olan LGBT topluluğun temsilcilerinden Kaos GL olarak toplantılarınıza katılmayı isteriz” diye Eylül 2009’da İHAD ile bağlantı kurmak istedi.

Kaos GL, o tarihte şunları yazmıştı:

“Nefret suçlarının önlenmesi amacıyla sivil toplum örgütleriyle bir çalışma yürüteceğinizi öğrendik. Kaos GL Derneği olarak heyecanla karşıladığımız bu anlamlı ve önemli çalışmanızda başarıya ulaşmanızı dileriz.

Son yıllarda eşcinsellere yönelik ayrımcılık ve şiddet pratiklerinin nefret saikiyle de işlenebildiğini gösteren gelişmelere dikkat çekmeye, vakaları takip etmeye çalışıyoruz. Sırf cinsel yönelim ve/veya cinsiyet kimliklerinden ötürü özellikle eşcinsellere ve trans bireylere yönelik nefret cinayetlerindeki artış sivil toplumun da gündemine girmek durumunda kaldı…

LGBT topluluğu, cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğine yönelik cinayete varan nefret saldırılarında bulunanların eğer ki yakalanırlarsa, yargılama surecinde haksız tahrik indirimleri ile ödüllendirildiklerini, beraberinde gelişen kısır döngü sürecinde yeni nefret suçlarına davetiye çıkarıldığını düşünmekte…

Nefret suçlarının önlenmesi amaçlı bu çalışmanıza acaba cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik nefret suçlarını da dâhil etmeyi düşünüyor musunuz?

Çalışmalarınızda başarılar diler, nefret suçlarının mağdurlarından olan LGBT topluluğun temsilcilerinden Kaos GL olarak toplantılarınıza katılmayı isteriz…”

Kaos GL Derneğinin mektubuna 2009’da cevap veren İnsan Hakları Araştırmaları Derneği Başkanı Selahattin Üneş, nefret suçları ile mücadele kapsamında geliştirdikleri projenin “ilk etapta dini ve etnik ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük kaynaklı” olduğunu belirtmişti.

Üneş, mektubunda, “LGBT çevrelerinin karşılaştığı ve aslında doğrudan yaşam hakkına yönelik saldırı ve cinayetler açık bir nefret suçudur” yazmıştı.

İHAD Başkanı Selahattin Üneş’in Kaos GL’nin mektubuna cevabı şöyleydi:

“İnsan Hakları Araştırmaları Derneği olarak nefret suçlarının her türü ile mücadele etmenin ve bu konuda toplumsal bir bilinç oluşturmanın son derece önemli olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla hangi kesime yönelik ve kim ya da kimler tarafından üretilmiş olursa olsun nefret suçlarına dikkat kesilmek durumundayız. Belirttiğiniz şekli ile LGBT çevrelerinin karşılaştığı ve aslında doğrudan yaşam hakkına yönelik saldırı ve cinayetler açık bir nefret suçudur ve bu tür nefret suçlarıyla mücadele etmek gerekmektedir. 

Bununla birlikte nefret suçlarının çalışma alanı oldukça geniş olduğu için derneğimiz ilk etapta dini ve etnik ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük kaynaklı nefret suçları ile mücadele kapsamında bir proje geliştirmiştir. Nitekim yürütmekte olduğumuz çalışma aynı zamanda bir proje faaliyeti olup içerikte belirtilen konu başlıklarına göre bir etkinlik planlaması yapılmaktadır. Ancak derneğimizin sınırlı bir alanda nefret suçları ile mücadele etkinliği düzenliyor oluşu, LGBT kesiminin maruz kaldığı nefret suçlarıyla ilgilenmemizi ve bu kesimden bireylere yönelik cinayetleri görmemizi engelleyecek değildir.”