20/11/2024 | Yazar: Kaos GL
“Her bir adalet çığlığı, dayanışma uzanan her bir el, her cesur çıkış nefretin karanlığını dağıtacak bir ışık olabilir.”
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube LGBTİ+ Komisyonu, her ay düzenlediği Onur Nöbetleri’ne devam ediyor. Dördüncü Onur Nöbeti, 20 Kasım Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü’nde yapıldı.
Nöbete, komisyon üyeleri dışında İHD, GALADER, DEM Parti ve Ankara Onur Haftası Komitesi temsilcileri de katıldı. Nöbette okunan basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Transların gündeminde her gün şiddet ve nefret var. Bu şiddet, sokaktaki küçümseyici bir bakıştan hunharca işlenen nefret cinayetlerine kadar uzanabiliyor. Sadece 2021’den bu yana 11 transı nefret cinayetlerinde kaybettik. Ve yine bunlar sadece ulaşılabilen rakamlar ve translar her gün varoluşları nedeniyle nefret saldırılarına maruz kalmaya devam ediyorlar.
“Nefret translar için, kişinin örselenmeye çok açık olduğu çocuklukta başlıyor. Çocuklukta ve ergenlikte; öğretmenlerin, idarecilerin, akranların nefret ve zorbalığına maruz kaldıkları için kimi zaman eğitimleri sırf bu yüzden yarıda bırakmak zorunda kalabiliyorlar. Yine kişinin dış etkilere çok açık olduğu bu dönemde alınan yaralar bir ömür boyu sürecek izler bırakabiliyor.”
Komisyon, transların karşılaştığı baskı ve engellerden bahsederek şöyle devam etti:
“Tüm dünyada verilen uzun mücadeleler sonucunda LGBTİ+ alanında çok sınırlı da olsa belli bir toplumsal kabule ulaşılmış durumda. İşte bu durum tüm dünyada yeni sağı ve baskıcı iktidarları çok rahatsız ediyor. Her koldan harekete geçerek çoktan zamanı geçmiş arkaik bir homofobik zihniyeti yeniden hortlatmaya çalışıyorlar. Rusya’da ve Gürcistan’da kabul edilen LGBTİ+ düşmanı yasalar buradaki iktidar sahiplerine de ilham veriyor. Diyanet’in LGBTİ+ ları hedef gösteren beyanatları, RTÜK’ün sansürleri ve devletin en yüksek kürsüsünden neredeyse her hafta dillendirilen LGBTİ+ düşmanı söylemler bu çerçevede anlam kazanıyor. Tüm dünyada yeni sağın, sağ kanadın küresel ölçekli bir nefret taarruzuyla karşı karşıya olunduğu açık. Toplumsal mücadele içinde olanların, demokratik kamuoyunun bu konuyu da mutlaka gündemine alması gerekiyor.
Translar, küçük yaştan beri zorbalık ve nefretle mücadele ediyor, öyle ki bizatihi hayatları nefret kültürüne karşı bir cevap, bir onur nişanesi. Trans hareketi de zaten her şeyin en başında “Nefrete İnat Yaşasın Hayat!” diyerek yola çıktı. Hala aynı yerdeyiz, hiçbir şeyi unutmadık, umudumuzdan yolumuzdan dönmedik, dönmüyoruz. Şiddetten arınmış barışçıl bir toplumda özgürce yaşama hayalimizden asla vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz.
En ufak bir çabayı dahi küçümsememeliyiz, hakkını vermeliyiz. Her bir adalet çığlığı, dayanışma uzanan her bir el, her cesur çıkış nefretin karanlığını dağıtacak bir ışık olabilir. Bu anlamda sizleri de mücadelemize destek olmaya çağırıyoruz.
Nefrete İnat Yaşasın Hayat!
Trans Cinayetleri Politiktir!
Trans Hakları İnsan Haklarıdır!”
Öte yandan İHD Genel Merkezi LGBTİ+ Hakları Komisyonu da 20 Kasım dolayısıyla nöbette okunan yazılı açıklama metnini paylaştı.
Etiketler: insan hakları, nefret suçları