08/04/2025 | Yazar: Kaos GL
Komisyon, 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin açıklamasında “Baskılara karşı tüm şehirlerde, sokaklarda hak, hukuk ve adalet için direnenlerin, tüm öğrencilerin yanındayız” dedi.

Fotoğraf: Yeni Çizgi Haber
İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi LGBTİ+ Komisyonu 6 Nisan Pazar günü, Mersin Feminist Gece Yürüyüşü’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasını Komisyonu üyesi Utku Kutbay okudu. Açıklamada LGBTİ+ hakları, 6284 sayılı kanun ve İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin dövizlere polis tarafından el konulduğu hatırlatıldı. Bununla beraber; yürüyüşten önce Muamma LGBTİ+ Derneği’nin polis tarafından ablukaya alındığı ve dernekte bulunanların kimliklerine el konulduğu da belirtildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“Bu yıl 11.'si düzenlenen Mersin Feminist Gece Yürüyüşü’nde ağır hak ihlallerine, polis baskısına, haksız engelleme ve gözaltılara tanık olduk, kimimiz bizzat bu ihlallerin mağduru olduk. Alana girerken özellikle Feminist Gece Yürüyüşü Komitesine dâhil olduğu düşünülen kişilerin ellerindeki dövizler ve pankartlar didik didik incelendi, Aileye, LGBTİ+ haklarına, İstanbul Sözleşmesine ve 6284'e dair sözleri içeren bütün dövizlere el konuldu. Özellikle LGBTİ+’lara yönelik ayrımcılık ve şiddeti mümkün kılan devletin en üst kademelerinden başlayan homofobik, transfobik nefret siyaseti olduğunu biliyoruz. Her yıl kentte yüzlerce kadın ve LGBTİ+ların coşkuyla kutladığı Feminist Gece Yürüyüşünde bu yıl “Aile Yılı” ilan edilmesi sebebiyle emniyet güçleri tarafından Feminist Gece Yürüyüşü Komitesi ve LGBTİ+’ları dışlayan bir dil kullanıldı, alana girmeleri engellendi, haksız arama yapılması dayatıldı. LGBTİ+’ların alana girmeleri için hukuksuz pazarlıklar yapıldı.
Yürüyüşten önce Muamma LGBTİ+ Derneği polis tarafından ablukaya alındı, dernekte bulunanların kimliklerine el konuldu, saatlerce GBT kontrolü yapılacağı söylendi; ancak sistemin çalışmadığı gibi bahanelerle dernek üyeleri ve yöneticileri hukuksuz bir şekilde alıkonuldu.
Emniyet birimleri, yürüyüş komitesine ise alanda gökkuşağı veya buna benzer LGBTİ+ haklarıyla ilgili en ufak bir emare görülürse gözaltı yapacaklarını bildirdi. Hatta yürüyüş yerindeki emniyet amiri komitenin bu teminatı vermesi dâhilinde Muamma Derneği önünde alıkoydukları kişileri bırakacaklarını bizzat söylemiştir. Bu da açıktan LGBTİ+'ların keyfi bir şekilde rehin tuttuklarını gösteriyor. Ancak LGBTİ+'ların ve kadınların dayanışmasının büyüklüğünü ve gücünü hesaba katmadılar. Komite, 2 saate yakın bir süre lubunyalar bırakılmadan yürüyüş yapmayacakları ve alanı terk etmeyecekleri konusunda ısrar edince hukuksuz bir şekilde rehin tuttukları kişiler 5'erli gruplarla bırakıldı. Ancak serbest bırakılan kişilerden LGBTİ+ haklarıyla ilgili hazırlanan ve hiçbir nefret söylemi içermeyen, tamamen eşit yurttaşlık ve hak taleplerini vurgulayan bütün dövizlere el koyup çöpe attı.”
“Polis, şiddet ve kötü muameleden kaçınmıyor”
“Nihayet yürüyüş başladığında ise tüm engellemelere rağmen gökkuşağı bayrağı ile katılan bir trans kadın ve etrafında onu tutmaya çalışan LGBTİ+’lar arbedeyle gözaltına alınmak istendi, bir süre alanda alıkonuldular. Kadın aktivisti olarak tanınan bir kişi gökkuşağı yasağını bildiren ve emniyet birimlerine “beni yasaklayamazsın, tam da buradayım, beni yok sayamazsın” diye haykıran bir kişi de bu arbedede alıkonuldu. Orada bulunan kalabalık gözaltına engel olmaya çalışınca polisler şiddete başvurdu, özellikle trans erkeklere ve hukuki anlamda müdahale etmeye çalışan dernek avukatına ciddi bir şekilde şiddet uyguladı. Ancak kitle bütün hukuksuzluklara ve kötü muamelelere karşı demokratik tepkilerini vererek yürüyüşü devam ettirmeyeceklerini bildirdi ve alıkonulan kişiler kitlenin dağılmama ve yürümeme ısrarı üzerine serbest bırakıldı.
Polis şiddetine maruz kalan göstericiler darp raporu alıp sorumlular hakkında suç duyurusunda bulundu ve daha sonra yaşanılan hak ihlallerine dair şubemize başvuruda bulundular. Polisler cezasızlık politikasından güç alarak kanunsuz davranmakta beis görmüyor, şiddet ve kötü muamele eylemlerinden kaçınmıyorlar. Haksız ve hukuksuz şiddet ve gözaltı/alıkoyma gibi tüm eylemlerin cezalandırılması toplumsal barışın gereğidir.
Kadınlar erkek şiddetine uğradığında ortada görünmeyen, ciddiye almayan, engel olmayan polisler, savcılar, kaymakamlar, valiler kadınları ve LGBTİ+’ları engellemek için barikatlar kurmaktan, nefret bariyerleri kurmaktan geri durmuyor. Bu polis şiddetinin hedefinde LGBTİ+'ların mücadelesi, kimlikleri, cinsiyetleri cinsel yönelimleri, eşit ve özgür yaşama arzuları, sokakta seslerini yükseltmeye dair ısrarları var.”
“Baskılara karşı tüm şehirlerde direnenlerin, öğrencilerin yanındayız”
“Yoksulluktan ve yolsuzluktan geçilmezken, hak ihlalleri ve saldırılar hayatlarımızı çevrelemişken sürekli LGBTİ+’lar gündem haline getiriliyor ve hedef gösteriliyor. Barınmadan eğitime, sağlıktan istihdama kadar her alanda ayrımcılığa uğrayan LGBTİ+’ların haklarını yok sayan politikalar üretiliyor. LGBTİ+ hakları insan haklarıdır! Feminist mücadele ve LGBTİ+ mücadelesi patriyarkaya karşı yan yana ve kol koladır!
Bu kentte ve bütün ülkede kurulan kadın ve LGBTİ+ ağlarının, feminist mücadelede on binlerle buluşmanın hissettirdiği gücü yok etmeniz mümkün değil. Barışçıl protesto ve eylem bir haktır ve bu hakka sahip çıkıyoruz. Kötü muamele, hakaret, şiddet karşısında dayanışmamız, mücadelemiz devam edecek. Ataerkil, istismarcı, LGBTİ+ düşmanı ve eşitsiz aileye, erkek egemen düzene, kapitalizme, savaşa, baskıya mahkûm etmek isteyenlere karşı hep birlikte buradayız! Buradayız, alışın her yerdeyiz ve hiçbir yere gitmiyoruz! Geceleri de, sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz!
Günlerdir devam eden halkların iradesini savunan eylemlerde yer alan her yurttaşın mücadelesinde de varız. Baskılara karşı tüm şehirlerde, sokaklarda hak, hukuk ve adalet için direnenlerin, tüm öğrencilerin yanındayız. LGBTİ+’ların, kadınların, gençlerin, emekçilerin, özgür basını savunan gazetecilerin sokakları bırakmadığını biliyor, bu onurlu mücadeleye her alanda sahip çıkıyoruz.
Çünkü kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”
Ne olmuştu?
Mersin’de bu yıl 11’incisi düzenlenen Feminist Gece Yürüyüşü için kadınlar ve LGBTİ+’lar Kushimoto Sokağı’nda bir araya gelmişti. Ancak yürüyüş, polis tarafından abluka altına alınarak engellenmeye çalışılmıştı.
Polis, yürüyüş öncesinde “arama yapılacak” gerekçesiyle etkinliğe izin vermemiş; kadınlar ve LGBTİ+’lar kararı protesto etmişti.
Polisin engellemeleri sürerken, Muamma LGBTİ+ Derneği’nin gökkuşağı bayrağıyla alana girmek istemişti. Ancak polis, bayrağın taşınmasına izin vermemiş ve dernek binasından çıkışları engellemişti. Gelen tepkiler üzerine dernek üyeleri alana alınırken, pankart ve dövizleri çöpe atılmıştı.
Bunun üzerine bir trans kadın, gökkuşağı bayrağını başörtüsü şeklinde kullanarak alana girmişti. Ancak kısa süre içinde polis tarafından gözaltına alınmak istenmişti. Yaşanan arbede sırasında kadınlar, “Gözaltına alınan trans kadın serbest bırakılmadan yürüyüşe devam etmeyeceğiz” diyerek direnişlerini sürdürmüştü.
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, siyaset