07/04/2011 | Yazar: KAOS GL

İnsan Hakları Ortak Platformu (İH

İHOP Nefret Söylemi El Kitabını Türkçeleştirdi Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP), Avrupa Konseyi'nin yayımladığı, yazarlığını da Anne Weber'in yaptığı Nefret Söylemi El Kitabı'nı ücretsiz olarak dağıtılmak üzere Türkçeleştirdi.
Türkçe çevirisini Metin Çulhaoğlu'nun üstlendiği kitabın amaçları nefret söylemi kavramını açıklığa kavuşturmak ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ifade özgürlüğü hakkı ile ilgili içtihadında takip ettiği ölçütler konusunda topluma kılavuzluk etmek olarak belirtiliyor.
"Irkçı ve dincel nefretin kışkırtılması ve hoşgörüsüzlük...
Giriş kısmında çatışan haklar ve çıkarlar, "Nefret söylemi" kavramı ve tespit kriterleri üzerinde durulan kitap ifade özgürlüğü, haklar ve çıkarlar ile ilgili "Yürürlükteki Araçlar ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi İçtihadından Gelen İlkeler" bölümleri ile devam ediyor.
"Nefret söylemi" kitapta ırkçı nefretin veya başka bir deyişle kişilere veya gruplara yönelik nefretin belirli bir ırka ait olmaları nedeniyle kışkırtılması, dinsel nedenlerle nefretin kışkırtılması ve son olarak "saldırgan milliyetçilik ve etnik merkezcilik şeklinde ifadesini bulan" hoşgörüsüzlüğe dayalı başka nefret türlerinin kışkırtılması olarak tanımlanıyor.

"İfade ve basın özgürlüğü önde gelen bir yere sahip"
İfade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar ile ilgili örnek olaylar ile devam eden kitaptan bazı bölümler ise şöyle:
"İfade özgürlüğü ve özellikle de basın özgürlüğü, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde  önde gelen bir yere sahiptir. Bununla birlikte, ifade özgürlüğü hakkının kullanılması, görev ve  sorumlulukları da daima beraberinde getirmektedir.
"Yalnızca suçları inkâr eden veya meşrulaştıran ifadelerin değil, aynı zamanda ırkçı ve dinsel ayrımcılığı savunan ifadelerin kınanması düşüncesi kademeli olarak ortaya çıkmıştır.
İnsanlığa karşı işlenen suçların inkârı
"İnsanlığa karşı işlenen suçların inkârı, dolayısıyla, Yahudilerin ırkçı yönden karalanmasının ve onlara karşı nefreti kışkırtmanın en ciddi biçimlerinden birini oluşturmaktadır. Bu türden tarihsel gerçeklerin inkâr edilmesi veya yeniden yorumlanması, ırkçılık ve Yahudi düşmanlığıyla mücadelenin dayandırıldığı değerlere zarar vermekte ve kamu düzenine yönelik ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.
"Bu tür eylemler, başkalarının haklarını ihlal ettikleri için demokrasi ve insan haklarıyla bağdaşmamaktadır. Bu tür eylemleri destekleyenlerin gayeleri tartışmasız bir şekilde Sözleşmenin 17. maddesiyle yasaklanan amaçlar kategorisinin kapsamına girmektedir."


Etiketler: insan hakları, nefret suçları
İstihdam