10/02/2015 | Yazar: Ömer Akpınar

Trans Melekler’den Öykü Ay, ayrı dünyalardan gelen iki trans kadının cenazelerinde yaşananları kaosGL.org’a anlattı.

İki aile, iki cenaze: ‘Yaralarımızı kendi ellerimizle sarmayı öğrendik’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
Trans Melekler adlı dayanışma grubu, ayrı dünyalardan gelen iki trans kadının cenazeleri için geçtiğimiz günlerde harekete geçti. Transfobik baskılar sonucu Avusturya’ya iltica eden Hande Öncü adlı trans kadın, 19 Ocak’ta Viyana’da bir nefret cinayetine kurban gitti. İzmir’de yaşayan Madonna adlı trans kadın ise, sağlık sorunlarından ötürü 5 Şubat’ta hayatını kaybetti. Trans Melekler’den Öykü Ay, iki kadının cenazelerinde yaşananları kaosGL.org’a anlattı. 
 
“İki ayrı kültür, iki ayrı cenaze, iki ayrı dünya...” diye başlıyor söze Öykü Ay. Son iki haftada yaşadıklarının ardından duygu yüklü. Peş peşe iki Cuma günü gerçekleşen cenaze törenlerinde, iki farklı ailenin trans evlatlarını sahiplenme konusunda hiç ummadığı bir biçimde ayrıştığını gördüğü için şaşırmış bir halde.  
 
Aile trans evladının cenazesini istemedi
 
“Hande Öncü, Türkiye’deki transfobik saldırılardan kaçıp Avrupa’da iyi, güvenilir bir yer diye düşündüğü Viyana’ya yerleşmişti. Orada cinayete kurban gidiyor. Ailesi çok eğitimli. Babası komiser, abisi avukat, yengesi avukat, okumuş bir ailenin çocuğu,” diye anlatıyor Ay. Ancak aile Öncü’nün cenazesini kabul etmiyor. Naaşın Türkiye’ye getirilmesini kolaylaştırmak için imza dahi vermiyor.
 
Bunun üzerinde Trans Melekler, cenazesinin otopsi sonrası yakılmasının önüne geçmek için kolları sıvıyorlar. Cenazenin Türkiye’ye getirilmesi için kendi imkânlarıyla dayanışma sağlıyorlar.
 
“Türkiye Büyükelçiliğine yazdık, Diyanet İşleri Vakfı’na yazdık. Bize indirim yaptılar. 2600 Euro’ydu, 600 Euro’sunu indirim yaptılar; 2000 Euro’ya cenazenin bütün işlemlerini orada hallettirdik. Çok sevdiğimiz Janet diye bir arkadaşımız vardı orada, o bize yardımcı oldu ve bir şirketle anlaştık. Cenazemizi bize getirdi.”
 
Ay, evlatlarının cenazesini trans olduğu için kabul etmeyen ailenin cenaze namazını uzaktan izlediğini anlatıyor:
 
“Cenaze çok kötü bir durumdaydı. Cenaze Cuma namazına denk geldi ve yanında şehit cenazesi vardı. Bir tarafta translar, bir tarafta da şehit ailesi vardı ve cenazeyi kabul etmeyen ailesi gizli bir şekilde töreni izledi. Yüze yakın trans vardı, dışarıdan izlediler. Gizli bir şekilde cenaze namazına sadece abisi girdi, namazını kıldı ve gitti.”
 
Madonna’nın ailesi translara kucak açtı
 
Bir hafta sonra Madonna’nın cenazesine geliyor sıra. Bu kez hiç beklemediği bir kucaklamayla karşılaşıyor Ay:
 
“Madonna, İzmir’e damgasını vurmuş, İzmir trans camiasında çok önemli bir isim. Onun ailesi mütevazı, kırsal bir bölgede dinî vecibeleriyle yaşayan, kendi halinde, sıradan bir aileydi. Yüze yakın transa camiden cenaze töreni bitene kadar mezarlığa ve mezarlıktan kavrulan helvasına kadar inanılmaz şekilde kol kanat gerdiler. Dar gelirli, sıradan bir aile koca bir camiaya sahip çıktı.”
 
Ay, Madonna’nın ailesinin tavrı karşısında şok yaşadığını paylaşıyor:
 
“Şaşırdım, benim için milattı bu. Trans cenazesinde yüze yakın transa, düşünün yeğenleri, ablaları, kardeşleri, bütün aile değil; bütün mahalle kucak açmıştı. Kimse de dönüp bakmadı. Çayından tutun da suyuna, ayranından helvasına pidesine kadar inanılmaz şekilde ağırlandı ve acıları paylaşıldı. Ben şok yaşamıştım. Bir tarafta kültürlü, gelir düzeyi yüksek bir aile cenazeyi kabul etmiyor, bir taraftan da bu...”
 
Her iki kadının cenazesi de er kişi niyetine kılınıyor. Ancak Ay, görevlilerin görevlerini layığıyla yerine getirdiğini belirtiyor.
 
“Yaralarımızı kendi ellerimizle sarmayı öğrendik”
 
Peki, kısa sürede böylesi bir dayanışma nasıl mümkün kılınıyor?
 
“Bu bir güven meselesi; kısa bir süre içinde, hop diye olmadı. Biz kimsenin bize faydası olmadığını öğrendik. Yaralarımızı kendi ellerimizle sarmamız gerektiğinin bilincindeyiz artık. Bize bizden başka dost yok, ama bize bizden başka düşman da yok. Yaşadığımız zorlukların hepimiz bilincindeyiz. Bu tarz dayanışmaları da sağlamamız gerektiğinin farkındayız. O yüzden herkes taşın altına elini seve seve koyuyor.”
 
Dayanışma ruhu trans misafirhanesi için devam edecek
 
Ay, Hande Öncü’nün cenazesi için toplanan paradan artan miktarın İzmir’de Öncü adına açılacak trans misafirhanesi için kullanılacağının da müjdesini veriyor:
 
“Allah razı olsun ki 2 saat içinde 12.000 liraya yakın para toplandı cenaze için. Kalan parayla da mezarları yapılacak. Akabinde İzmir’de trans misafirhanesi kuruluyor. Onun için çalışmalar başlatıldı. Dayanışma ruhunu, Trans Melekler ruhunu orada da yaşatmak gerekiyor. Şu an ev aranıyor, en kısa zamanda olacak.”  

Etiketler: insan hakları, aile
İstihdam