26/02/2018 | Yazar:
ILGA-Europe, Ankara’daki LGBTİ+ etkinlik yasağına yürütmeyi durdurma talebinin reddedilmesini değerlendirdi.
(1).jpg)
ILGA-Europe, Ankara’daki LGBTİ+ etkinlik yasağına yürütmeyi durdurma talebinin reddedilmesini değerlendirdi: En baştan hiç kabul edilmemeli ve savunulmamalıydı.
Fotoğraf: ILGA-Europe yıllık konferansı, 2017
Ankara’daki LGBTİ dernekleri Kaos GL ve Pembe Hayat’ın, Valiliğin LGBTİ etkinliklerini süresiz olarak yasaklamasına karşı ayrı ayrı açtıkları kararın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemli davalarda mahkemeler, yürütmeyi durdurma taleplerini reddetti.
Ankara 4. İdare Mahkemesi, Kaos GL Derneği’nin yürütmeyi durdurma istemini reddetti Mahkeme karara gerekçesinde “yasak kararının telafisi güç veya imkansız sonuçlar doğurmayacağını ve kararın açıkça hukuka aykırı olmadığını” söyledi. Pembe Hayat Derneği’nin açtığı davada ise 13. İdare Mahkemesi aynı gerekçelerle yürütmeyi durdurma talebini reddetti.
“Karar, insan hakları sözleşmelerini ihlal ediyor”
Avrupa’nın en geniş kapsamlı çatı LGBTİ örgütü ILGA-Europe, karara ilişkin açıklama yayınladı. ILGA-Europe Program Direktörü Bjorn van Roozendaal kararla ilgili şunları söyledi:
“Dürüst olmak gerekirse kararlar çok saçma. Bu torba yasak rastgele/ ayrım gözetmeyen, belirsiz, açık uçlu ve Türkiye’nin isteyerek imzaladığı temel insan hakları sözleşmelerini açıkça ihlal eden bir yapıdadır. En baştan hiç kabul edilmemeli ve savunulmamalıydı.”
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Ankara’daki yasağa ilişkin mahkeme kararıyla ilgili bu haberler, Türkiye’de bu ayın başında yaşanan insan hakları aktivistlerinin gözaltına alınması (hatta tutuklanması) durumları göz önüne alındığında daha da endişe verici. Bu gözaltılar arasında Kaos GL kurucularından Ali Erol’u da içeriyordu ve ülkede sivil toplumun bozulan durumuna bir başka örnek oluşturuyor.
“Ankara’da LGBTİ örgütleri tarafından düzenlenen her etkinliğin yasaklanmasının endişe verici sonuçları var.
“LGBTİ karşıtı nefret artıyor”
“İlk olarak, yasağın coğrafi etkisi yalnızca başkent sınırlarında kalmadı. Yasak yayınlandığından beri Türkiyeli LGBTİ aktivistleri, Beyoğlu Kaymakamlığının Queer film festivalini yasakladığını, Bursa’da bir LGBTİ film gösteriminin polis tarafından engellendiğini ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi yönetiminin iki tane LGBTİ temalı filmin gösterilmesini yasakladığını rapor etti.
“Aktivistler ayrıca Ankara yasağıyla birlikte LGBTİ karşıtı nefret söylemlerinin arttığı ve medyada (geleneksel ve online medya platformları) olumsuz yorumların da arttığını bildirdi. Bu söylemler direkt olarak LGBTİ sivil toplum örgütlerini hedef alan söylemleri de içeriyor.”
Son olarak Bjorn van Roozendaal, “LGBTİ’lere karşı nefreti bu şekilde bir önlemle meşrulaştırmak kabul edilemez. Bunun doğru olmadığı mesajını iletmeliyiz; Türkiye LGBTİ toplumu yalnız değildir ve Avrupa’daki diğer ülkelerden yoldaşlarınız sizi yasal mücadelenizde desteklemeye devam edecek!” dedi.
Etiketler: insan hakları