04/06/2025 | Yazar: Kaos GL

ILGA-Europe Savunuculuk Direktörü Katrin Hugendubel: “Bu ayrımcı değişiklikler, Türkiye’de temel haklara yönelik daha geniş kapsamlı bir saldırının ve demokrasideki keskin gerilemenin bir parçası olarak değerlendirilmelidir.”

ILGA Europe’tan LGBTİ+ karşıtı kanun teklifine ilişkin açıklama: “Asla kabul edilmemelidir” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

ILGA Europe, nisan ayında HÜDA-PAR’ın Meclis’e sunduğu LGBTİ+ karşıtı kanun teklifine ve 10. Yargı Paketi’nde yer almayan ancak mart ayında gündeme gelen LGBTİ+ karşıtı kanun teklif taslağına ilişkin açıklama yayınladı. Dernek, açıklamasında söz konusu teklifin ve taslağın iktidarın sivil haklara ve demokrasiye yönelik baskısının bir parçası olduğunu vurgulayarak “Son aylarda gözaltına alınanlar arasında sanatçılar, insan hakları savunucuları, avukatlar, siyasetçiler ve gazeteciler ile birlikte LGBTİ+ hakları savunucuları da bulunuyor” dedi.

ILGA-Europe Savunuculuk Direktörü Katrin Hugendubel söz konusu teklif hakkında şunları söyledi:

“Bu ayrımcı değişiklikler, Türkiye’de temel haklara yönelik daha geniş kapsamlı bir saldırının ve demokrasideki keskin gerilemenin bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Bu değişiklikler LGBTİ+ topluluğuna yönelik ayrımcılığı artırmakta, uluslararası temel hak standartlarına ve Türkiye Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına aykırılık teşkil etmekte, ifade özgürlüğü hakkının daha da kısıtlanmasına katkı sunmaktadır. Bu yasa tasarısı asla kabul edilmemelidir.”

“Tasarı herkesi etkiliyor”

Derneğin açıklamasının tamamı şöyle:

“Nisan ayında Türkiye'nin hükümet koalisyonu partisi HÜDA PAR tarafından sunulan ve LGBTİ+’ların temel haklarını ciddi şekilde kısıtlayacak bir yasa teklifi, Meclis sürecine girdi. Bu teklif, muhalif figürlerin ve hükümetin politikalarına karşı görüş bildiren bireylerin sistematik biçimde gözaltına alınıp tutuklandığı, ana muhalefet lideri ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da dahil olmak üzere birçok kişinin hedef alındığı bir dönemde, Türk hükümetinin sivil haklara ve demokrasiye yönelik baskısının bir parçası. Son aylarda gözaltına alınanlar arasında sanatçılar, insan hakları savunucuları, avukatlar, siyasetçiler ve gazeteciler ile birlikte LGBTİ+ hakları savunucuları da bulunuyor. Bu tutuklamalara karşı düzenlenen protestolar ise yasadışı polis şiddetiyle bastırıldı; bu şiddet işkence ya da insanlık dışı muameleye varabilecek düzeydeydi ve binlerce kişi gözaltına alındı.

“Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” başlıklı yasa taslağı, Gürcistan, Macaristan ve Bulgaristan’daki yasalara benzer şekilde LGBT propagandasını yasaklayan hükümler içeriyor; tümü Rusya’nın anti-demokratik uygulamalarından esinlenmiş durumda. Ancak Türk versiyonu, Macaristan ve Bulgaristan’daki yasalardan çok daha sert. Ağır hapis cezaları öngörüyor, LGBTİ+ içerikleri neredeyse tüm iletişim araçlarından ve her türlü kurum ve kuruluşun faaliyetlerinden yasaklıyor; faaliyet alanı fark etmeksizin herkesi etkiliyor.”

“Tasarının dili muğlak”

“Yasa tasarısı ayrıca, transların evlenmeden önce doğumda atanmış cinsiyetlerini açıklamalarını zorunlu kılan ve açıklamadıkları takdirde “hileli evlilik” gerekçesiyle hapis cezası verilmesini öngören bir değişiklik de içeriyor. Tasarının dili muğlak ve bir suç tanımı için gereken hukuki standartları karşılamıyor. Hâlihazırda, translar yasal cinsiyet değişikliği sonrasında karşı cinsten biriyle evlenebiliyor. Tasarının bu hakkı nasıl etkileyeceği belirsiz, ancak transların onurunu açıkça zedelediği görülüyor.

Teklif, Türk Ceza Kanunu’nu, Ceza Muhakemesi Kanunu’nu (CMK) ve Radyo Televizyon Üst Kurulu Kanunu’nu şu yasak ve cezalarla değiştiriyor:

Aynı biyolojik cinsiyete sahip kişiler arasındaki cinsel ilişkileri veya davranışları “herhangi bir yolla teşvik eden, yayan, öven ya da propagandasını yapan” kişilere 3 ila 5 yıl hapis cezası. Bu eylemler yazılı, görsel, işitsel, klasik ya da dijital iletişim ve bilgi kanalları yoluyla yapılırsa ceza yarı oranında artırılıyor.

Herkes için kamuya açık cinsel ilişki eylemine 2 ila 8 yıl hapis cezası; bu eylem iki aynı cinsiyetten kişi arasında gerçekleşirse ceza 4 ila 16 yıla çıkarılıyor.

Kamuya açık teşhircilik ya da edebe aykırı davranışlarda bulunanlara 1 ila 2 yıl; aynı cinsiyetten iki kişi arasında gerçekleşirse 2 ila 4 yıl hapis cezası.

“Ahlaka aykırı davranışlar” suçu, ağır suçlar listesine eklendi. Bu, kişinin kaçma, delil karartma ya da tanıklara baskı yapma riski olmasa bile soruşturma sürecinde tutuklanabileceği anlamına geliyor. Normalde bu riskler yoksa tutuklama yapılmazken, bu değişiklik yalnızca suç isnadıyla tutuklamanın önünü açıyor.

“Biyolojik cinsiyetini gizleyerek evlilik yapan” kişilere 1 ila 3 yıl hapis cezası.”


Etiketler: insan hakları, nefret suçları, siyaset, dünyadan
İstihdam