05/03/2025 | Yazar: Kaos GL
ILGA Europe, KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar’ın tutuklanmasına ve Medeni Kanun ile Ceza Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören kanun teklif taslağına ilişkin açıklama yaptı.

Fotoğraf: Dilara Açıkgöz / csgorselarsiv.org
ILGA Europe, 21 Şubat’ta tutuklanan KaosGL.org Genel Yayın Yönetmeni Yıldız Tar ve Medeni Kanun ile Ceza Kanunu’nda yapılması planlanan LGBTİ+ karşıtı değişikliklere ilişkin açıklama yayınladı. Dernek, açıklamasında Yıldız Tar ve LGBTİ+ aktivisti Erkin’in serbest bırakılmasını talep etti, LGBTİ+ karşıtı kanun teklif taslağına karşı dayanışma çağrısında bulundu.
Açıklamada “Son iki haftada, Türkiye'de LGBTİ+ insan hakları savunucularına ve aktivistlere yönelik giderek ağırlaşan bir baskı dalgası yaşanıyor. Bu baskılar, gazetecilerin ve muhalif politikacıların gözaltına alınması, sivil toplum kuruluşlarının (STK) karalama kampanyaları ve daha kısıtlayıcı yasalarla hedef alınması gibi yollarla, Türkiye hükümetinin sivil hak ve özgürlükleri aşındırdığı bir dönemde gerçekleşiyor” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamadan satırbaşları şöyle:
“18 Şubat’ta, LGBTI+ konularına odaklanan haber portalı KaosGL.org’un Genel Yayın Yönetmeni ve gazeteci Yıldız Tar, “terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla tutuklandı. Onlarla birlikte trans aktivist Erkin’in de aralarında bulunduğu gazeteciler, aktivistler, sanatçılar ve muhalefet milletvekillerinden oluşan toplam 52 kişi o gün gözaltına alındı.
Takip eden hafta, 27 Şubat’ta, Türkiye hükümetine ait yasa değişikliği taslaklarının basına sızdırıldığı ortaya çıktı. Bu değişiklikler, Ceza Kanunu ve Medeni Kanun’da yapılacak düzenlemelerle yasal cinsiyet tanıma ve translara yönelik sağlık hizmetlerine erişimi daha da kısıtlamayı amaçlıyor. Ayrıca, “doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve kamu ahlakına aykırı tutum ve davranışları teşvik eden, öven veya destekleyen” kişilere ve “aynı cinsiyetten kişilerin nişan veya evlilik töreni düzenlemesine” yönelik yeni cezai yaptırımlar öngörüyor.
Bu yeni yasama kısıtlamaları, Türkiye’de zaten erişilmesi zor olan yasal cinsiyet tanıma sürecini ve trans sağlık hizmetlerine erişimi daha da kısıtlayarak yasal ve tıbbi geçişi neredeyse imkansız hale getirecek.
Zorunlu kısırlaştırma ve tıbbi rapor şartı gibi uygulamalar uluslararası insan hakları mercileri tarafından zaten insan hakkı ihlali olarak değerlendirilmişti. AİHM içtihatları, bu tür gerekliliklerin mahremiyet hakkı ve bedensel bütünlük hakkını ihlal ettiğini açıkça ortaya koyuyor. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (PACE), üye devletlere “kendi kaderini tayin esasına dayalı, hızlı, şeffaf ve erişilebilir yasal cinsiyet tanıma prosedürleri geliştirmeleri” çağrısında bulunmuştu. Birleşmiş Milletler Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliğine Dayalı Şiddet ve Ayrımcılığa Karşı Koruma Bağımsız Uzmanı da yasal cinsiyet tanımanın, cerrahi müdahale ya da tıbbi rapor gibi zorlayıcı şartlar olmaksızın, basit bir idari süreç olarak tanınmasını önermişti.”
“Taslak; Rusya, Macaristan ve Bulgaristan’da çıkan yasalara benziyor”
“Yeni yasa teklifinde yer alan, “doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve kamu ahlakına aykırı tutum ve davranışları teşvik eden, öven veya destekleyen” kişilere yönelik cezai yaptırımlar, yalnızca doğumda atanan cinsiyetlerinden farklı şekilde giyinmek veya hitap edilmek isteyen bireyleri hedef almakla kalmayacak; aynı zamanda toplumsal cinsiyet ikiliğini sorgulayan her türlü tartışma, farkındalık çalışması ve temsili de yasaklayarak LGBTİ+’ları, LGBTİ+ STK’larını, gazetecileri ve ifade özgürlüğünü savunan kişi ve kuruluşları da hedef alacak.
Ayrıca, sembolik nişan ve evlilik törenlerinin suç sayılması, LGBTİ+ topluluğuna yönelik açık bir ayrımcı saldırıdır. Türkiye’de eşcinsel ilişkilerin yasal olarak tanınması mümkün değilken, LGBTİ+’ların partnerleriyle ilişkilerini kutlamalarını bile engellemek, temel insan haklarına doğrudan bir müdahaledir.
Bu yasa tasarısındaki hükümler, Rusya, Macaristan ve Bulgaristan’da daha önce yürürlüğe giren “LGBTİ+ propagandası karşıtı” yasalara benzemektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Rusya’daki bu yasayı ifade özgürlüğünü ve ayrımcılık yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle yasadışı ilan etmişti. Avrupa Birliği, Macaristan ve Bulgaristan’a karşı da benzer yasaları nedeniyle ihlal prosedürleri başlatmıştır.”
“Hükümet, herkesin yasa önünde eşit olmasını sağlamalı”
“ILGA-Europe, Adalet Bakanlığı’nı yasa tasarısını süresiz olarak geri çekmeye ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni LGBTİ+ topluluğuna yönelik ayrımcılığı derinleştiren, uluslararası temel hak standartlarına ve Türkiye Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına aykırı olan bu yasa teklifini reddetmeye çağırıyor.
Türkiye hükümetini, Yıldız Tar’ın derhal serbest bırakılmasını sağlamaya, sivil toplum kuruluşlarına, gazetecilere ve demokratik denetim mekanizmalarının bir parçası olan diğer kişi ve kurumlara yönelik baskılara son vermeye çağırıyoruz.
Türkiye hükümeti, herkesin yasa önünde eşit olmasını sağlamalı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatları doğrultusunda, ayrımcı olmayan ve erişilebilir bir yasal cinsiyet tanıma süreci, trans sağlık hizmetlerine erişim, eşitlikçi partnerlik tanıma ve ifade özgürlüğü hakkını içeren yasal düzenlemeleri hayata geçirmelidir.”
Etiketler: insan hakları, medya, aile, siyaset, dünyadan