13/02/2007 | Yazar: Kaos GL
‘Şimdi, şimdi, şimdi, zihnimi onsuz imgeler, onsuz melodiler, onsuz şiirlerle doldurmaya çalışıyorum. Ona dair, onunla paylaşılmış olanlara baskın çıkıp beni sağaltsınlar diye. Yokluğunun onu daha çok hatırlattığını yadsıyarak.’
‘Şimdi, şimdi, şimdi, zihnimi onsuz imgeler, onsuz melodiler, onsuz şiirlerle doldurmaya çalışıyorum. Ona dair, onunla paylaşılmış olanlara baskın çıkıp beni sağaltsınlar diye. Yokluğunun onu daha çok hatırlattığını yadsıyarak.’KAOS GL
Mevlüt Kerem
İlk denemeydi. İlk’se gerisi gelirdi belki. Onunla oturduğumuz mekânların uzağından geçtim yine de, dönüp tabelalarına dahi bakamadım. Onunla hiç yemek yemediğimiz bir yerde oturdum, hiç film izlemediğimiz bir salonda bir şiir izledim. (Onunla iken dingin bir şiirdi yaşadığım. Şimdiyse her yer bir hüzün şiiri. Her yerde bir şiir var. Kent nedense fazla kalabalık geliyor, her nedense bir kaos şiiri yazılıyor ansızın.)
İnsanların gözlerine bakamıyorum. (aynada kendi gözlerime… Bazen kazayla suretimin bir yansımasını görüyorum davetsiz aynalarda. İlk defa yaşlı görüyorum kendimi.) Bakamıyorum çünkü o yorgun, o yardım çığlıkları atan ifademin başka hiçbir zalimin iştahını kabartmasını istemiyorum. Hüznüme bir mahremiyet erdemi yaftalıyorum. Şimdi hiçkimse’yim. Yeniden bir ben’ oluştururken o hüzün mayam olacak belki.
Yağmalatamam kimseye.
Sarı'yla yüzleştim, gözlerimin yakmasına meydan vermeden bakamadım halen Sarı’ya.
Bir yerden sevdiği melodi fışkırıyor ansızın. Devam edin, diye haykırıyorum içimden göğsümü siper ederek, hatta yapabiliyorsanız tüm şarkıları aynı anda çalın, bir anda delin deşin gövdemi, zihnimi, bugün çağrışımlara meydan okumak için buradayım, cenk meydanındayım.
(sevgililer günü için müzikli kartlar, dokunduğu kitaplar, satın aldığı nesneler)
Şimdi, şimdi, şimdi, zihnimi onsuz imgeler, onsuz melodiler, onsuz şiirlerle doldurmaya çalışıyorum. Ona dair, onunla paylaşılmış olanlara baskın çıkıp beni sağaltsınlar diye. Yokluğunun onu daha çok hatırlattığını yadsıyarak.
Bu acıyla içimdeki sevebilen çocuğunu büyüdüğünü hissediyorum. Yetişkinlerin daha zor sevdiğini bilen bir çocuk olarak korkuyorum. Belki de çoktan büyümüştüm ben. O yüzden onu böylesine sevmiştim.
O yüzden çocuğunu kaybetmiş bir ebeveynin çöküntüsüydü çekip gitmen.
Kaynak: Kaos GL, Ocak 1999, Sayı 53
Etiketler: