01/06/2011 | Yazar: Kaos GL

Ülkesinde eşcinselliği sebebiyle ceza olarak kızgın demirle dağlanan bir Ugandalı kadın İngiltere’den sınırdışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya.

Ülkesinde eşcinselliği sebebiyle ceza olarak kızgın demirle dağlanan bir Ugandalı kadın İngiltere’den sınırdışı edilme tehlikesiyle karşı karşıya.
 
Geçen hafta, başbakan yardımcısı Nick Clegg koalisyonun insanları cinsel yönelimleri sebebiyle zulüm ile karşılaşbilecekleri ülkelere sınırdışı etme uygulamasına sonverdiğini duyurmuştu.
 
Ancak Bedford’da Yarl’s Wood göçmen sınırdışı etme merkezinde tutulmakta olan 22 yaşındaki Betty Tibikawa iltica talebinin reddedilmesinin ardından sınırdışı edilmek üzere verilecek emri bekliyor.
 
İnsan hakları örgütleri Uganda’da eşcinsel erkeklere ve lezbiyenlere yönelik taciz ve şiddet vakalarını sürekli olarak belgelemiş ve söz konusu ülkeyi eşcinsel insanlar için dünyanın en tehlikeli ülkelerinden biri olarak tanımlamıştı.
 
Tibikawa liseyi yeni bitirmiş ve Kampala’da üniversiteye gitmek üzereyken cinselliği hakkında kendisini taciz eden üç erkeğin saldırısına uğradı. Kullanılmayan bir binada kurbanı sıkıştıran kişiler kalçalarının iç taraflarını kızgın demirle dağladılar. Bilincini kaybetmiş halde bırakılan Tibikawa eve dönmeyi başardığında iki ay yatağa bağımlı kaldı. Bağımsız bir tıbbi rapor yaralarının kızgın demirle dağlanma sonucu oluştuğunu teyit etti.
 
"Uyuyamıyorum ve Uganda’ya geri gönderilirsem başıma neler geleceğine dair kabuslar görüyorum. Ailem beni lezbiyen olduğum için reddetti ve eve gönderilirsem öldürüleceğime eminim.”
 
"Bu yılın Şubat ayında Red Pepper isimli bir Uganda dergisinde lezbiyen olduğum için arandığım yazılarak teşhir edildim. Bu da hayatımı daha da büyük tehlikeye soktu." diyor Tibikawa.
 
Bir başka Ugandalı lezbiyen olan BN İngiltere’den Ocak ayında sınırdışı edilecekken avukatlarının müdahale etmesiyle süreci durdulmuştu. Onun dosyası da Temmuz’da temyizi görülmek üzere beklemekte.
 
Bu yıl geçtiğimiz dönemde de David Kato isimli Ugandalı bir eşcinsel aktivist cinayete kurban gitmişti. Eşcinsellik Uganda’da yasadışı. Eşcinsel insanlara daha da yüksek cezalar getiren bir anti-eşcinsellik yasa tasarısı geçtiğimiz süreçte Uganda parlamentosunda oylanmak üzere hazırlanmış ancak kurula gelmemişti. Bu yasa yıl içinde daha sonraki dönemde yine parlamento önüne getirilebilir.
 
Tıbbi Adalet koordinatörü Emma Ginn’in açıklamasında, "İkna edici tıbbi kanıtlara rağmen İngiltere Sınır Dairesi Bayan Tibikawa’nın anlattıklarına inanmamaktadır. UKBA (İngiltere Sınır Dairesi) Bayan Tibikawa’nın kızgın demirle dağlanmış yara izlerini inkar etmemekte ancak Uganda’da kötü muamele gördüğüne inanmamakta. Biz Bayan Tibikawa’yı eşcinsel olmanın suç olduğu ve hayati tehlike altında olacağı bir ülkeye göndermeye hazırlanmalarını kınıyoruz." demiştir.
 
İnsan Hakları İzleme Komitesi sözcüsü Gauri van Gulik ise, "Araştırmalarımız Betty’ninki gibi pek çok durumun UKBA tarafından ciddiye alınmadığını göstermekte. Maalesef bu gibi şiddete maruz kalan kadınlar iltica kabulu almakta ciddi sıkıntı yaşamaktadır." şeklinde açıklamada bulunmuştur.
 
Bir İngiltere Sınır Dairesi yetkilisi "Hükümet cinsel yönelimleri ya da cinsiyet kimlikleri sebebiyle geçerli ve samimi gerekçeyle belirli ülkelerden ayrılmak zorunda kalan sığınmacıların sınırdışı edilmesinin durdurulmasına önem verdiğini açıkça belirtmiştir.
"Ancak bir kişinin samimi gerekçesi olmadığı ortaya çıktığında kendiliklerinden ayrılmalarını beklemekteyiz."
 
34 yaşında bir eşcinsel erkeğin de 17 Mayıs itibariyle Uganda’ya sınırdışı edilmesi planlanmaktaydı. UKBA bu sınırdışının gerçekleşip gerçekleşmediğine dair bir teyitte bulunmamıştır.

Çeviri: Çağrı Yüce


Etiketler: insan hakları
İstihdam