22/12/2016 | Yazar: Kaos GL

13. Türkiye İnsan Hakları Hareketi Konferansı’nda, olağanüstü hal uygulamalarıyla gerileyen insan hakları konuşuldu.

İnsan Hakları Hareketi ‘gerileyen haklar’ı tartıştı Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

13. Türkiye İnsan Hakları Hareketi Konferansı’nda, olağanüstü hal uygulamalarıyla gerileyen insan hakları konuşuldu.

Türkiye İnsan Hakları Hareketi Konferansı’nın on üçüncüsü 25-27 Kasım 2016’da “Olağanüstü Koşullarda İnsan haklarını Savunmak temasıyla İzmir Pamucak’ta düzenlendi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) düzenlediği Türkiye İnsan Hakları Hareketi Konferansı’nın genel amacı, Türkiye insan hakları savunucularının, insan hakları kavramının ve hareketinin bazı sorunlarını tartışması ve bu tartışmanın temelinde de, geleceğe yönelik bazı belirlemelerin yapılmasıydı.

Çalışma gruplarının tartıştığı insan hakları başlıkları

Türkiye’de faaliyet yürüten insan hakları kuruluşlarından temsilciler, ilgili akademisyenler, yazılı ve görsel medya mensupları ve parlamenterlerden oluşan 58 katılımcı ile gerçekleşen Konferans, yöntem olarak dört ayrı başlık altında oluşturulan çalışma grupları ile sürdürüldü. Bu başlıklar şunlar:

Hukuk İçin Mücadele

Kürt(-Türk) Sorunu, Savaş, Yıkım ve Barış Mücadelesinin Yükseltilmesi

Suriye Savaşı ve Mülteci Sorunu

İnsan Hakları Örgütlenmesinde Sorunlar ve Arayışlar, Yeni Şartlarda Yeni Mücadele Yöntemleri

“İnsan hakları mücadelesinin kazanımları onlarca yıl geriye gitti”

Konferansın sonuç bildirgesinde, her türlü hukuki koruma ve savunma haklarından yoksun bırakılan yüzbinlerce mağdurun “medeni ölü” haline getirildiğine dikkat çekildi:

“Türkiye’de şiddetin her türünün sistematikleştiği, yaygınlaşıp sıradanlaştığı, 2015 Temmuzundan sonra fiilen 2016 Temmuzundan sonra ise hukuken ilan edilen olağanüstü hal ve KHK uygulamaları nedeniyle her boyutta yaşanan hak ihlalleri ve değer yitimi sonucu insan hakları mücadelesinin kazanımlarının onlarca yıl geriye gittiği, idam cezasının yeniden tartışılmasına alan açıldığı, KHK’lar ile işinden atılan, hiçbir yerde çalışma hakkı tanınmayan, sosyal haklarına ve malına mülküne el koyulan, keyfi gerekçeler ile gözaltına alınan, işkence gören, sonu belirsiz sürelerce tutuklu kalan, her türlü hukuki koruma ve savunma haklarından yoksun bırakılan, ne anayasa yargısından ne idari yargıdan cevap alamayan adeta “medeni ölü” olarak nitelenebilecek yüz binlerce mağdurun yaratıldığı, ülkede ve dünyada bir insanlık krizini yaşandığı koşullarda insan hakları hareketinin bir araya gelmesi çok anlamlı ve verimli oldu.”

13. Türkiye İnsan Hakları Hareketi Konferansı’nın “Nihai Rapor ve Sonuç Bildirgesi”ne buradan erişebilirsiniz.


Etiketler: insan hakları
2024