09/12/2011 | Yazar: Umut Güner

İnsan haklarının hep ‘güvenlik’ gerekçesiyle askıya alındığı, insan hakları ihlallerinin ‘olağanüstü hal uygulamaları’ ile yasallaştığı ülkemize AB İnsan Hakları Film Günleri’nde insan hakları savunucuları, medya çalışanları ve siviller ‘güvenlik’ engelini aşamadı.

İnsan Hakları ‘Davetiyeliler İçin’ Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı
İnsan haklarının hep “güvenlik” gerekçesiyle askıya alındığı, insan hakları ihlallerinin “olağanüstü hal uygulamaları” ile yasallaştığı ülkemize Avrupa Birliği (AB) İnsan Hakları Film Günleri’nde insan hakları savunucuları, medya çalışanları ve siviller “güvenlik” engelini aşamadı.
 
Bu cümleler ne yazık ki zaytung haberi değil, İnsan Hakları Film Günleri insan hakları ihlalleriyle açılış panelini Kızılırmak Sineması’nda düzenledi.
 
Paneli izlemek isteyen insan hakları savunucularının paneli izlemesi ve sonrasındaki foruma katılmasının engellenmesi düşünce ve ifade özgürlüğü ihlalidir. kaosgl.org ve Kaos GL Dergisi muhabirleri ve editörlerinin etkinlikleri izlemesinin engellenmesinin basın özgürlüğünün ihlali olarak değerlendiren Barış Sulu sözlerine şöyle devam etti:
 
kaosgl.org web sitesinin güncellemesi ile ilgili çalıştığım için tüm haberleri takip etmem gerekiyor ve mail kutuma düşen AB insan Hakları Film Günlerini etkinliğini görünce de haberini yaptım*. Açılış panelindeki konuşmacılar Çiğdem Mater, Fatih Özgüven ve Deniz Türkali olunca da başka bir haber daha çıkartırım düşüncesiyle panele gittim. Çiğdem Mater ile kapıda konuştuk ve panele geçtik. Sevgilim de etkinlik için gelecekti ve Kızılırmak sinemasını bulamadı ve gecikti. Bulduğunda kendisini almak için dışarı çıktım ve maalesef kaba bir muameleyle karşılaştık. “Kimliğinize bakacağız, çantanızı açın, şuraya geçin, elektronik davetiye geçerli değil” gibi rahatsız edici ve ricadan uzak cümleler sırayla suratımıza çarptı. Ben “Bu yaptığınız çok ayıp, burayı terk ediyoruz ama içeride kalan eşyalarımı almak için salona girmem lazım” dediğimde de yetkililer güvenlik görevlisinin bana eşlik etmesi gerektiğini belirttiler, ben de güvenliği çok güzel sağladıkları için kendilerini tebrik ettim, eşyalarımı güvenlik görevlisiyle birlikte salona girip aldım ve sevgilimle sinemayı terk ettik. İronik olan “insan hakları” ile ilgili bir panelde bu şekilde bir muamelenin olmasıdır. Çiğdem’e de facebook ve twitter yoluyla kendisini panel bitimine kadar dinleyemediğim ve hoşça kal diyemediğim için özürlerimi ilettim.
 
İnsan haklarının yaygınlaşması ve tartışılmasını sağlamak amacıyla yapılan film günlerinde etkinliklerin sadece “matbuu davetlilere” açık olması aslında etkinliğin ulaşmak istediği amaç ile çelişen bir durum olarak karşımızda duruyor. İnsan hakları ihlallerinin, insan hakları meselesinin kapalı kapılar arkasında konuşmaktan vazgeçip insan haklarını bir değer olarak yükseltmemiz gerekiyor. İnsan hakları Film günlerine izlememeye sürecini kaosgl.org’a değerlendiren Pembe Hayat Yönetim Kurulu üyesi Aras Güngör etkinliğin kapsamı ile kapıda karşılaştıkları kötü muameleyi anlattı:
 
Bir insan hakları etkinliği düşünün, puşi takanların içeri alınmadığı, “halka açık” bir etkinlik, kapısına örülen önyargı duvarını aşıp içeri  giremediğiniz bir etkinlik, özel güvenlik görevlisinin kimliğinizi sorma cüretinde bulunduğu bir etkinlik, anadilden, toplumsal cinsiyetten, sınıfsal  eşitsizlikten dem vurulan bir etkinliği, döpiyesli takım elbiseli, beyaz, devletin resmi dilini konuşanlar dinleyebildi ve böylece panel insan haklarının ve demokrasinin gelişimine büyük katkılar sundu.
 
 
 

Etiketler: insan hakları
İstihdam