23/08/2024 | Yazar: Oğulcan Özgenç
LGBTİ+ karşıtı platformlar, M çiçeği virüsünün “eşcinsel hastalığı” olduğunu iddia etti. KaosGL.org’a konuşan Doç. Dr. Ahmet Çağkan İnkaya, virüsün herhangi bir toplumsal grupla ilişkilendirilemeyeceğini vurguladı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) “küresel acil durum” ilan ettiği M çiçeği virüsü, Türkiye’de ve uluslararası kamuoyunda LGBTİ+’lar ile ilişkilendirildi. Nefret söylemi üretmek için yarışa giren medya kuruluşları ve LGBTİ+ karşıtı platformlar; M çiçeği virüsünün “eşcinsel hastalığı” olduğunu iddia etti.
Peki, M çiçeği virüsü nedir? Virüs, sadece LGBTİ+’lar ile ilişkilendirilebilir mi? LGBTİ+’ları hedef alan söylemler sağlık hakkına erişimi ne yönde etkileyebilir?
Tüm bunları İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Çağkan İnkaya ile konuştuk.
İnkaya, M çiçeğinin uzun zamandır “yayılması” beklenen viral bir enfeksiyon olduğunu belirtti. İnkaya, virüsün 2022’den bu yana hızla yayıldığını ifade ederek, virüsün sadece cinsel yolla bulaşmadığına dikkat çekti:
“Virüs, yakın temasla bulaşıyor. Cinsel yol, bulaş yollarından sadece birisi. Yani M çiçeği hastalığı sadece cinsel yolla bulaşan bir hastalık değil. Dolayısıyla “cinsel yolla bulaşıyor” cümlesinden imtina etmek lazım. Durumu, sadece “cinsel yolla bulaşan enfeksiyon” olarak adlandırınca damgalayıcı ve ayrımcı söylemlerin başlangıcı olur.”
Dünya Sağlık Örgütü’nün ayrımcı söylemlerin önüne geçmek için virüsün adını “M çiçeği” olarak değiştirdiğini vurgulayan İnkaya, “Artık damgalayarak ya da ötekileştirerek toplumdaki hiçbir bireyi kaybetmemeliyiz. Zaten insanları enfeksiyon hastalıklarıyla damgalama öteden beri bir sorun” dedi.
M çiçeği virüsünün sadece bir grupla ilişkilendirilemeyeceğini belirten İnkaya, “M çiçeği, 2022’den itibaren ortaya çıktı. Bu virüsle çocuklar ve gebe kadınlar da enfekte oluyor” dedi.
Bir hastalığın herhangi bir toplumsal grupla ilişkilendirildiği takdirde sağlığa erişimi etkilediğini vurgulayan İnkaya, şu ifadeleri kullandı:
“Herhangi bir grupla özleştirmeye gerek yok. Bu virüsün sadece cinsel yol ile bulaştığını söylemek sağlık hizmetine erişimi olumsuz yönde etkileyecektir.”
Yeni Akit, Takvim, Büyük Aile Platformu ve Rusya…
LGBTİ+’lar, M çiçeği virüsünün “eşcinsel hastalığı” olduğu iddiasıyla LGBTİ+ karşıtı medya kuruluşları ve platformlar aracılığıyla hedef gösteriliyor: Yeni Akit, Takvim, Büyük Aile Platformu…
Yeni Akit, 16 Ağustos tarihli haberinde Tıp Dergisi The Lancet’in M çiçeği virüsünün LGBTİ+’lar tarafından yayıldığına dair bir açıklama yaptığını iddia etti. Söz konusu haberde, LGBTİ+’lar “sapkın” ifadesiyle hedef gösterildi.
M çiçeği hastalığı üzerinden LGBTİ+’ları hedef alan bir diğer medya kuruluşu da Takvim gazetesi oldu. Takvim, “Küresel sapkınlık dünyayı tehdit ediyor! Maymun çiçeği virüsü sapkınlıkla bulaşıyor” başlıklı haberinde LGBTİ+ karşıtı Büyük Aile Platformu’nun görüşlerine yer verdi. Platformun yaptığı açıklamada, virüsün cinsel temas yoluyla bulaştığı vurgulanarak cinsel yönelimin, virüsün yaygınlaşmasını etkileyen faktörlerden olduğu iddia edildi.
LGBTİ+’lar uluslararası düzeyde de M çiçeği virüsü üzerinden hedef alınıyor.
Geçtiğimiz günlerde Rusya Tüketici Koruma Yetkilisi, virüsün Rusya için bir sorun olamayacağını belirterek LGBTİ+’ları hedef gösterdi:
"Mpox'un nasıl yayıldığına dair özellikleri göz önünde bulundurarak, salgın bir hastalık olan bu hastalığın, geleneksel değerleri olan Rusya'da korkmamız gereken bir şey olmadığından kesinlikle eminim"
TTB’den M çiçeği hakkında bilgi notu
Türk Tabipleri Birliği’nin hazırladığı M Çiçeği Bilgi Notu virüse ilişkin doğru bilgileri aktarıyor. Bilgi notunda, salgının 2022’de başladığı ifade edildi:
“2022 yılında başlayan salgın, virüsün “clade 2b” olarak tanımlanan alt tipi ile yayılmışken, 2023 yılı Eylül ayından itibaren daha ağır seyirli olan “clade 1” alt tipinin arttığı kaydedilmiştir”
Sağlık Bakanlığı tarafından Türkiye’deki olgulara ilişkin kesin bir bilginin verilmediğinin ifade edildiği bilgi notunda, 2022’den bu yana 12 olgu tanımlandığı belirtildi.
Bilgi notunda; enfeksiyonun yakın fiziksel temas, solunum yolu, enfekte kişinin dokunduğu yüzeyler, anneden bebeğe ve cinsel temas yoluyla aktarıldığı ifade edildi.
Bilgi notunun tamamına ulaşmak için tıklayın.
Etiketler: insan hakları, sağlık, sağlık hakkı, özel haber