09/11/2009 | Yazar: Arman Güneş

Üç erkek, çocukken ‘eşcinsel davranış’ gösterdikleri gerekçesiyle idamı bekliyor. 

Üç erkek, çocukken ‘eşcinsel davranış’ gösterdikleri gerekçesiyle idamı bekliyor. 

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün açıklamasına göre, İran çocuk yaşta eşcinsel davranış gösterme suçuyla itham edilen üç erkeğin idam kararını acilen durdurmalı.
 
Tebriz’den Mehdi P., Şiraz’dan Moshen G. ve Erdebil’den Nemat Safayi, ayrı ayrı davalarda 18 yaşından küçükken ‘eşcinsel davranış suçu’ işlemekle itham ediliyorlar. İdamları için henüz bir tarih belirlenmiş değil, fakat ikisini temsil eden avukata göre idam her an gerçekleşebilir.

‘İnsanları çocukken yaptıkları nedeniyle öldürmek yanlış, eşcinsel bir eylemde bulunmaları nedeniyle öldürmek de öyle’ diyen İnsan Hakları İzleme Örgütü Orta Doğu ve Kuzey Afrika direktörü Sarah Leah Whitson, ‘İran hükümeti, bu ölüm cezalarının çıkmasına izin vererek en temel insan hakları yükümlülüklerini görmezden geldi’ diye ekledi.
 
Mehdi P. ve Moshen G. suçlamaları reddetti ve kimse aleyhlerinde tanıklık etmedi. Safavi ise 2006’da 16 yaşındayken tutuklandı ve şu anda tutulduğu Erdebil’deki bir mahkemede yargılandı.
Mahkeme üçünü de, İran şer’i hükmü’nün cinsel suçların dört kez tekrar edilen bir itiraf ya da dört erkek şahit gerekliliğine rağmen, ölüm cezasına çarptırdı. Bununla beraber hüküm, tehlikeli bir esneklik göstererek, yargıçların kanıt yokluğunda kendi ‘bilgi’lerini kullanarak suçu belirlemelerine izin veriyor. Yargıçlar da Mehdi P.’yi ve Moshen G.’yi cezalandırırken böyle keyfi bir ‘bilgi’ye dayandılar. Üçüncü yargılamanın kaynağına ilişkin hiçbir bilgi bulunmuyor.
 
İran çocuk suçluları idam etmekte dünyada en önde gidiyor – veriler 2008’de en az yedi ve 2009’da şu ana kadar üç çocuğun idam edildiği yönünde. Cinayetle suçlanan bir diğer çocuk suçlu Safar Angooti’nin idam tarihi 21 Ekim olarak kararlaştırılmıştı fakat son anda bir ay ertelendi. Geçen Şubat’ta Birleşmiş Milletler Genel Meclisi, İran’a 18 yaş altındayken suç işleyen kişilerin idam edilmesini durdurma çağrısı yapmıştı.
 
Çocuk suçluların idamı uluslararası yasayla esnemez bir şekilde yasak. Çocuk Hakları Beyannamesi ve Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme, 18 yaşından önce suç işleyen kişilerin idamını özellikle yasaklıyor. Bu hükümler çocukların yetişkinlerden farklı olduğu; deneyim, muhakeme, olgunluk ve kendini kısıtlama anlamında yetişkinlere göre geride olduğu gerçekliğini yansıtıyor. İran Sözleşme’yi 1975’te, Beyanname’yi 1994’te imzaladı.
 
İran yasalarına göre livata – erkekler arasında, penetrasyon olsun ya da olmasın, tamamlanmış cinsel aktivite – ölümle cezalandırılıyor. İslami Cezalar Kanunu 111. maddeye ya da Ceza Kanunu’na göre ‘Livata; her iki aktif ve pasif taraf da olgun, akil ve özgür iradeye sahip ise ölümle cezalandırılır.’ Ceza Kanunu’nun 121. ve 122. maddelerine göre, tafkiz – erkekler arasında kasık ya da kalçanın birbirine sürtünmesi veya diğer penetrasyon içermeyen ‘ön sevişme’ şekilleri – her partner için 100 kırbaçla cezalandırılıyor. Dördüncü mahkûmiyetten sonra sabıkalı ölümle cezalandırılıyor.
 
Buna ek olarak, Ceza Kanunu 123. maddesine göre ‘Eğer aralarında kan bağı bulunmayan iki erkek gerekçesiz aynı örtünün altına çıplak yatarlarsa’, her biri 99 kez kırbaçlanıyor. 127. ve 134. maddeye göre kadınlar arasında cinsel ilişki 100 kırbaçla cezalandırılıyor ve eğer suç üç kez tekrar ederse, suçlu idam ediliyor.
 
Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslar arası Sözleşme, ölüm cezasını kaldırmayan devletlerde bu cezanın sadece ‘çok ciddi suçlar’ işleyenlere uygulanması gerektiğini söylüyor. Otorite olarak Sözleşme’yi yorumlayan İnsan Hakları Komitesi; bunun, ölüm cezasının ‘oldukça istisnai’ durumlarda uygulanması anlamına geldiğini belirtiyor. 1994’te görülen Toonen v. Australia davasında İnsan Hakları Komitesi, dönüm noktası niteliğinde bir karar vererek eşcinsel davranışı suç olarak gösteren yasaların mahremiyet ve korunma haklarını ihlal ettiğini açıklamıştı.
2008’de İran Adalet Bakan Yardımcısı, İran hukuki otoritelerinin cinayet dışı suçlarda çocuk ölüm cezalarını meclisin de onayıyla kaldırabileceğini açıklamıştı.
 
İnsan Hakları İzleme Örgütü, idam cezasına acımasız ve insanlık dışı doğasından ötürü her durumda karşı çıkıyor. İnsan hakları ilkeleri, bütün insanların doğuştan gelen değerliliği ve insanın dokunulmazlığı üzerine kurulu. Bu ilkeler böylesine acımasızca ve sonlandırıcı olan ölüm cezasıyla bağdaştırılamaz. Bütün adalet sistemlerinin hata yapma ihtimali, tamamlanmış süreçlere saygı duyulmasına rağmen, suçsuz insanların idam edilmesine neden olabilir.
 
Whitson, ‘Bu üç ölüm cezası, İran hükümetinin sürekli; uluslararası kamuya ve kendi insanlarına çocukken işlenen suçların idamla cezalandırılmayacağına dair verdiği sözleri boşa çıkarmakta.’ diye ekledi.(AE)
 
İran hakkındaki İnsan Hakları İzleme Örgütü raporlamalarına ulaşmak için:
Türkiye hakkındaki İnsan Hakları İzleme Örgütü raporlamalarına ulaşmak için:
Daha fazla bilgi için aşağıdakilerle bağlantıya geçebilirsiniz:
New York’ta, Sarah Leah Whitson (İngilizce): +1-212-216-1230
 

Etiketler: insan hakları
nefret