01/10/2024 | Yazar: Belgin Günay
İnterseks kimliği nedeniyle ülkesi İran’ı terk etmek zorunda kalan Victor ile göçmen bir interseks olarak deneyimlerini konuştuk.
Victor kimliği nedeniyle ülkesi İran’ı terk etmek zorunda kalmış göçmen bir interseks. Yolu Türkiye’den de geçen, şu an Avustralya’da yaşayan Victor’un hikayesi intersekslerin yaşadıkları ayrımcılıkların göçmenlik halleriyle de birleştiğinde nasıl katmerlendiğini gözler önüne seriyor.
Victor ile İran’ı terk etme sürecini, ülkesinde ve Türkiye’de neler yaşadığını, halihazırda bulunduğu Avustralya’da interseks haklarının durumunu konuştuk.
Merhaba Victor, söyleşi talebimi kabul ettiğin için çok teşekkürler. Seninle Ankara’da yaşadığın dönemde tanışmış ancak göç hazırlığında olduğun için görüşmeyi sürdürememiştik. O zamandan bu yana neler yaşadığını merak ediyorum ancak öncelikle okurlarımızın seni tanımasını isterim.
Merhaba. Ben Victor. 27 yaşındayım. İnterseks bir trans erkeğim. Avustralya’nın Melbourne kentinde yaşıyorum. İran’da, İsfahan’da doğdum ve büyüdüm.
İnterseks olduğunu ne zaman fark ettin ve çocukluk, ergenlik yıllarında bununla ilgili neler yaşadın, bizimle paylaşabilir misin?
Ailem ve toplum tarafından kabul edilmediğimin her zaman farkında olsam da kaygısız ve mutlu bir çocuktum aslında. 13 yaşımdan sonra, ergenliğin başlamasıyla birlikte hayat daha da zorlaştı. Ailem her zaman bana karşıydı ve babam tarafından öldürülme korkusuyla genç yaşta evden kaçmak zorunda kaldım. Maruz kaldığım şeyleri anlatmak beni tekrar travmatize edeceği için detaylıca anlatmaktan yana değilim.
İran’da interseksle ilgili hiçbir farkındalık yok, ne toplum ne de doktorlar bu konuda yeterli bilgiye ve özene sahip. Zaten politik ortam yüzünden örgütlenebilmek de mümkün değil. Var olması çok zor bir ortam.
Anlıyorum. Yaşadıkların için üzgünüm. Ne yazık ki toplumun kutsadığı aile pek çoğumuz için aslında bir cehennem. Peki İran’ı terk etme sürecin nasıl başladı?
Kimliğinde kadın yazan birisi olarak, yasal anlamda İran’ı terk etmem çok zordu, ülkeden çıkışım epey olaylı oldu. Ülkeden çıktığımda ilk durağım Türkiye oldu ve daha umut dolu hayallerim olmasına rağmen Türkiye’de de koşulların İran’dan çok daha iyi olmadığını yaşayarak gördüm. Dini hassasiyetlerin güçlü olduğu ve hayatı etkilediği ülkeler LGBTİ+ insanlar için gerçekten cehennem gibi. Türkiye benim için gerçekten kötüydü. Hala İran ve Türkiye’de yaşadıklarımı unutmaya çalışıyorum.
“Unutabilmem için uzun zamana ihtiyacım var”
Peki Türkiye’den ayrılışın ve Avustralya’ya yerleşmen nasıl oldu?
Avustralya’ya Birleşmiş Milletler’in yardımıyla geldim. İlk etapta beni Melbourne’ün dışında bir sığınmacı kampına aldılar. Orada koşullar o kadar korkunçtu ki sürekli intihar girişiminde bulunmayı düşündüm. Kampta 11 ay kaldım. Şimdi kampta değilim ve biraz daha sakinim ama hala depresyon, borderline kişilik bozukluğu ve pek çok travmayla boğuşuyorum. 6 aydır kendi evimde yaşıyorum, buna rağmen hala geceleri kabuslar görüyorum, kampta olduğumu görüyorum. Muhtemelen bunlar yıllarca daha devam edecek. İran ve Türkiye’de yaşadıklarım, sonrasında kampta yaşadıklarım, bunları unutabilmem için uzun zamana ihtiyacım var.
Şu anda Avustralya’da koşulların nasıl? İnterseks hakları açısından Avustralya’yı nasıl buluyorsun? Orada beklediğini bulabildin mi?
Avustralya’da interseks örgütü var ancak şimdiye kadar sadece sosyal medyadan gördüm, henüz oradakilerle tanışamadım. Örgüt hakkında daha fazla bilgiye sahip olmak ve toplantılarına katılmak, interseks arkadaşlar tanımak istiyorum. Ayrıca Avustralya’da cinsiyet olumlayıcı ameliyatlarımı sürdürebilmek için iyi bir doktor bulmak istiyorum. İran’da iki ameliyat oldum ancak daha olmam gereken ameliyatlar var.
Şu an daha güvenli bir yerdeyim ancak yeni bir ülkeye, yeni bir topluma adapte olmak da hiç kolay değil. Burada bir hayat kurabilmek için önümde daha uzun bir yol var. Yine de bütün yaşadıklarımdan sonra bu noktaya ulaşabildiğim için şanslı hissetmeliyim sanırım. Avustralya dünyada ilk açık interseks belediye başkanının seçildiği yer, Tony Briffa şu an hala belediye meclisinde görev yapıyor ve yaşadığım Melbourne’ün banliyölerinden birisinde. Bunu bilmek bile güzel, bir şeyler umut edebilmeme yardımcı oluyor.
“Hem yabancı hem de LGBTİ+ oluşum bana verecekleri maaşı belirlemelerinde sorun yaratıyordu”
Eğitim ve istihdam durumun hakkında da biraz bilgi vermek ister misin?
İran’da benim için koşulların zorluğu yüzünden bir diploma alamadım ama metalurji ve grafik tasarım alanlarında yarım kalan eğitimlerim var. İran’daki ilk işim bir fast food restoranındaydı, sonrasında bir kahve dükkanında da çalıştım. Şu anda Avustralya’da İngilizce öğrenmeye devam ediyorum, sonrasında Sosyal Hizmetler alanında eğitim almak istiyorum.
Türkiye’de kötü şeyler yaşadığını söyledin. Seni tekrar travmatize etmek istemiyorum ancak insanların göçmenlere nasıl davranıldığını görmesi, yaşanan interfobi, queerfobi ve ırkçılığı anlaması açısından örnek vermen mümkün olur mu? Türkiye senin için neden bu kadar zordu?
Öncelikle en kötü sorunlarımdan birisi çalıştığım yerlerdeki tüm erkeklerin benimle seks yapmak istemesiydi. Bense buna hiç ilgi duymuyordum. Ayrıca hem yabancı hem de LGBTİ+ birisi oluşum bana verecekleri maaşı belirlemelerinde de sorun yaratıyordu. Çünkü maaşı belirlerken ırkçı ve cinsiyetçi davranıyorlar biliyorsunuz. Hak ettiğim parayı hiçbir zaman alamadım. Benimle konuşmaya ilgi duymuyorlardı ve cinsel imalar dışında beni tanımaya kimse tenezzül etmiyordu. Daha pek çok şey yaşadım ancak anlattığımda kötü hissedeceğim için bu kadarını paylaşmakla yetineceğim.
Açık cevapların için çok teşekkürler Victor. Sana Avustralya’daki hayatında mutluluklar diliyorum. Umarım hedeflediğin her şeye kavuşursun.
*Bu haber, Avrupa Birliği’nin maddi desteği ile hazırlanmıştır. İçerik tamamıyla KaosGL.org’un sorumluluğu altındadır ve Avrupa Birliği’nin görüşlerini yansıtmak zorunda değildir.
Etiketler: insan hakları, mülteci, dünyadan, özel haber, beda