17/07/2007 | Yazar: Anıl Üver

“Eğer yapabilseydim, İran’daki tüm lezbiyenleri kurtarıp buraya getirirdim.

“Eğer yapabilseydim, İran’daki tüm lezbiyenleri kurtarıp buraya getirirdim. Çığlıklarımız susalı yıllar oldu ve kimsenin kulağına ulaşmadı.” Taraneh, 48 yaşında İranlı bir lezbiyen. 17 yıl önce Avrupa'ya mülteci olarak geldi. İran’dan Avrupa’ya Taraneh’in öyküsü.

KAOS GL - 16/07/2007

Derleyenler: Darya ve Baran

Farsçadan İngilizceye: Ava

Türkçe: Anıl Üver, Kaos GL / Viyana

*Tüm İranlı lezbiyen kadınlara...

Özgürlük yolunda yürüyeceğimiz o günde, el ele, birbirine kenetlenmiş kollarla, sıkı adımlarla ve başımız dik... Bizi sarmalayan zincirleri kiracağız; esaret zincirlerini, korku zincirlerini. Dayanışmayla, güç ile ve gururla kalkacağız yerlerimizden hayat için özgürlük içinde. Sansür, baskı ve izole cağı kapandı. Haksızlık, tiranlık ve şiddet hakkında cesurca konuşma zamanı geldi artık. Eğer sen ve ben acı ve keder çığlıklarımızı dünyaya haykırmazsak bir terör hücresinde ölüp gideceğiz. Tek bir sesle İranlı lezbiyen kadınların sorunlarını dünyaya duyuralım. Eğer sen ve ben sessiz kalırsak sadece haklarımızı değil daha birçoklarımızı kurban vereceğiz. Neyi bekliyorsunuz? Hep beraber özgürlüğümüzü haykıralım. Eğer bizimle birlikte çalışmak istersen iletişime geç: info@irqo.net

Güvenlik nedenleriyle röportajda bahsi gecen şahısların isimleri değiştirilmiştir.

Lütfen kendini okuyucularımıza tanıtır mısın?

Ben Taraneh, İranlı bir lezbiyenim, 48 yaşındayım. 17 yıl önce Avrupa'ya mülteci olarak geldim.

Lezbiyen olduğunu ne zaman fark ettin?

Çocukluğumda, erkeklerden çok kız arkadaşlarım olmasını tercih ederdim.

Neden mülteci oldun?

Ben lezbiyenim. Bu nedenle defalarca tutuklandım. Hapse atıldım ve sonunda asılma yoluyla idam cezasına mahkûm edildim. İlk tutuklandığım zamanı hatırlıyorum; 21 yaşındaydım ve Isfahan’da örgenciydim. Tutuklandığım sırada kız arkadaşım ile arabada sevişiyorduk. Üniversiteden de atildim. Üç ay ceza evinde yattım, kırbaçlandım. Neticede eğitimime devam etmek üzere Hindistan'a gittim. Fakat ailem orada kalmamı istemedi, ben de İran’a dönmek zorunda kaldım. Bu noktadan itibaren diğer sorunlarım başladı.

Lezbiyen bir kadın olarak İran’da ne gibi problemler yaşadın?

Herkes lezbiyen olduğumu öğrenmişti. Ailem beni evlendirdi, başka seçeneğim yoktu. Bir akrabam ile evlendim ama bir kız arkadaşım vardı. Komşular bizi öğrenince ispiyonladılar. Devrimci Muhafızlar evimizi bastılar, bizi feci şekilde dövdüler ve gözlerimizi bağlayarak bizi götürdüler.

Ellerinde delil var mıydı?

Evet, vardı. Kız arkadaşımı da tutukladılar ve ellerindeki deliller birbirimize yazdığımız mektuplardı, bunları bulmuşlardı.

Sizi aşk mektupları yazdığınız için mi tutukladılar?

İkinci tutuklanışımda lezbiyenliğimi itirafa zorlandım. Şu an bu kelimeleri yazarken bedenim titriyor, birdenbire üşüyorum. Keşke Tanrı, kablolarla kırbaçlanarak, benim ve o zaman henüz 17 yaşında olan kız arkadaşımın çığlıklarıyla çınlayan hayatımızın her saniyesinin öcünü alsa. Beni tek kişilik bir hücreye yerleştirdiler. O kadar çok dövüyorlardı ki beni, çok kan kaybediyordum. Bana yardım etmeleri için yalvardım ama etmediler. O darbelerin izleri bugün bile tamamen gitmiş değil. Isfahan devrimci mahkemesi hâkimi tövbe etmemi ve camiadaki diğer lezbiyenlerin yakalanması için onlarla işbirliği yapmamı tavsiye etti. Onun bu teklifini reddettikten sonra dayaklar devam etti ve birkaç gün sonra beni kadınlar koğuşuna yerleştirdiler.

Kız arkadaşın ne durumdaydı?

O daha genç olduğu için yoldan saptırıldığını söyleyip kefaletle serbest bıraktılar 6 ay sonra. Benim davamda ise bu benim ikinci tutuklanışım olduğu, evli olduğum ve otoritelere karşı sürekli ters konuştuğum için hapiste 2 yıl fazladan yattım. Sonra bana bir kâğıt parçası gösterip bunun idam kararı olduğunu söylediler. Her gün bana, "serbest bırakılsan bile biz seni yine buluruz, hapse yollarız ve asarız" diyerek psikolojik işkence yapıyorlardı. Isfahan’ın Dastgard hapishanesinde hayat kadınlarının, katillerin, hırsızların vs. kaldığı kadınlar koğuşunda kalıyordum. Adlî mahkemedeki *** adındaki bir adam tarafından 160 kamçı cezası adlım. Arka avlunun ortasındaki bir yatağa bağladılar beni. Diğer mahkûmlar da kırbaçlanışımı izlemek üzere gelmişlerdi. Akşamları işkence olarak gözlerimi bağlayıp avluda beni oradan oraya döndürüyorlardı. Gözetmenim bana, "bu yıl seni yakmalılar" deyip duruyordu. Bütün bu işkenceler sadece lezbiyen olduğun için.

Hapiste senden başka eşcinsellikle suçlanıp tutuklanmış kadınlar var mıydı?

Evet. Bu nedenle tutuklanmış 38 arkadaş vardı. Birçoğu evlenmeye zorlanmıştı. Bazıları Dubai'ye ya da Fransa'ya kaçtılar.

Kocan ve ailen nasıl tepki verdiler?

Kocama, "karına doğru yolu göstermelisin" dediler. Kocam kuşkulanıyordu. Fakat ailem çocukluğumdan beri lezbiyen olduğumu biliyor, bu nedenle beni evlendirdiler. Bütün hayatım boyunca şiddete maruz kaldım, hiç kimse duymadı sesimi. İstemediğim bir hayat yaşadım. Kimse içimde neler koptuğunu bilmesin diye dışarıya karşı güldüm. İnan bana, bu güne kadar bu acıyı dindirmeye muktedir olamadığım için çok mahcubum.

Nasıl serbest bırakıldın?

Çok rüşvet vererek ve bağlantılarımı kullanarak. İmam Zaman'ın doğum günü vesilesiyle serbest bırakıldım.

Hapisten çıktıktan sonra ne yaptın?

Kaçtım. İran’daki hayattan kaçmanın bir yolunu araştırmaya başladım. Ne ailem ne de kocam, artik benim için hiç kimsenin bir önemi yoktu. Psikolojik olarak kötü bir durumdaydım, aklımı kaçırmıştım. Kıbrıs’a gittim, sonra Türkiye'ye ve ardından burada mülteci oldum. 5 yıl sonra, söyleyecek şeylerle dolup taşarak sonunda yapayalnız kaldım. Babam geldi buraya. Onu yatıştırmak için kocamı yasadışı yollarla getirmeye zorlandım. Mahkemede ona, "karın lezbiyen" dediler ve bizi ayırdılar. (1)

Şu anki durumun nedir?

Yalnızım. Burada bile korkuyorum. Ve sanıyorum beni izole eden de bu korku. Garip bir korku sürekli bana eşlik ediyor. Eğer çektiğim ızdırapları bir parça kâğıda yazsam, okuyanlar kesin kudururlardı. Gerçi herkes bir şekilde acı çekiyor. Hiç arabaya bağlanıp yerde sürüklenen birini tanıdın mı? Kashan'da beni bir arabaya bağladılar ve sürüklediler. Ne diyeyim, kime diyeyim? Keşke bu canileri cezalandıran bir Tanrı olsa. Neden benim, barışın hüküm sürdüğü bu diyarda, kendimden bile korkmam gerek? Neden kimse bizi dinlemiyor? Bu "insan hakları" nerede? Hani İslam? Hani Tanrı? (2)

Birçokları İran’da lezbiyenlerin "kadın" oldukları için ve cinsel yönelimlerini gizli tuttuklarından sorun yaşamadıklarını düşünüyor. Sen bu konuda ne diyorsun?

Çok sorunları var ama bunları dile getiremiyorlar. Bunu yapamıyorlar çünkü onları koruyanlar yok. Benim babam gümrük memurluğunda şefti. Çocukluğumdan beri bu duygu içimde ve bunu hiç kimseye anlatamıyordum. Bizi anlamaya muktedir birileri var mıdır acaba?

İran’da senin gibi pek çok kadın var fakat neden kimse onların durumunun farkında değil?

Çünkü İranlı kadınlar henüz kendilerini ve lezbiyenliklerini kabul etme konusunda yeterli olgunluk seviyesine ulaşmadılar ve başka seçenekleri kalmıyor. Onları koruyan ve savunan yasalar yok. Biri çığlık atsa bile onu duyacak kimse olmaz ortalıkta.

Bazı insanlar İran’daki lezbiyenlerin gizlice yaşadıkları takdirde sorunlarla karşılaşmayacaklarını sanıyorlar!

Bence, bir kişi İran’da gizlice yaşayamaz, çünkü İranlılar yalnız yaşayan bir kadını onaylamazlar. Ben buradaki İranlılardan bile korkuyorum. Eğer yalnız yaşıyorsan, "sana kim bakıyor?" diye sorarlar. Sahip olduğumuz bu gülünç kültür, buradaki İranlıların zihniyeti hâlâ olduğu gibi, ayni.

Hayalin nedir?

Eğer yapabilseydim, İran’daki tüm lezbiyenleri kurtarıp buraya getirirdim. Çığlıklarımız susalı yıllar oldu ve kimsenin kulağına ulaşmadı.

(1) Farsça: http://www.cheraq. net/29/014. htm

(2) İngilizce: http://www.irqo. net/IRQO/ English/pages/ 071.htm

Etiketler: insan hakları
nefret