13/07/2021 | Yazar: Sertaç Bozkurt

Sertaç Bozkurt sordu; aktivist, yazar başörtülü Müslüman trans kadın Laboujienata Diallo anlattı.

“İslam inancım ve trans kimliğim birbirine bağlı çünkü Allah’ın bir lütfu olarak yaratıldım” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Laboujienata ile tanışma fırsatını siyah non-binary ve transların liderliğinde bir yıldan uzun bir süredir aralıksız her hafta Perşembe günü düzenlenen Stonewall Protestoları aracılığıyla yakaladım. Anlattıklarından ve yaşam hikayesinden hem ilham aldım hem güçlendim. Sürekli ruhuma dokundu. O ağladı, ben ağladım. Hikayesini sizinle de paylaşmasını rica ettim; beni kırmadı.

Başörtülü Müslüman trans kadın, Laboujienata Diallo Gine’de doğdu ve Amerika’ya 7 yaşında göç etti. Aktivizmin, özgürlükleri baskıyla zincirlenmiş insanların özgürlüğüne odaklayan Diallo, bir yazar. Ve elinde gücü tutanlar tarafından çoğunlukla sessizde bırakılanların hikayelerini yazıyor.

Şimdi sorularımızla kendisini ve mücadelesini daha yakından tanıyalım:

İnançla arandaki ilişki nasıl? İnancın bir trans kadın olarak yolculuğuna nasıl etki etti?

İslam’la ilişkim uzun zaman boyunca taşlıydı. Çünkü İslam’ı her zaman toplumun ve ailemin bakış açısı üzerinden uyguluyordum. Allah ile birebir ve kendi özelimde ilişki kurduğumdan bu yana İslam’la olan bağlarım güçlendi. İslam inancım ve trans kimliğim birbirine bağlı. Çünkü Allah’ın bir lütfu olarak yaratıldım. Ve biliyorum ki Allah’ın bir lütfu olarak bu dünyaya gelmek inancım ve kimliğim için çok güçlü bir dayanak. Elhamdulillah!

Bir trans kadın olarak İslam’daki hangi hikayelerden ve derslerden ilham alıyorsun?

Kuran’daki atalarımızın gösterdikleri direnci gösteren pek çok hikayeden ilham aldım. Kendilerinden daha büyük ve yüce bir hedef uğruna mücadele etmenin bilinciyle güçlükler ve baskılara karşı gösterdikleri dirençten. Allah’ın vadettiği İslam ve oma olan inancım bu güçlükleri bir gün aşacağıma -bu hayatta ya da sonrasında dair bana her gün umut veriyor.

islam-inancim-ve-trans-kimligim-birbirine-bagli-cunku-allah-in-bir-lutfu-olarak-yaratildim-1

Trump’ın Müslüman nüfusun çoğunlukta olduğu bazı ülkelere getirdiği ziyaret yasağında senin deneyimin nasıldı?

Trump’ın bazı ülkelerden giriş ve ziyaretleri yasakladığı kararname ortaya çıktığından kişisel nedenlerden dolayı Gine’deydim. O yıl Amerika’ya dönmem gerekiyordu. Ve bir daha Amerika’ya dönebilme imkanımın olmama ihtimalinin korkusunu çok iyi hatırlıyorum. Aslında Müslümanları ilk hedef alan kişi o olmadığından çok da şaşırmadım. Tabi yine de Trump’ın ahlaki yoksunluğundan dolayı hayal kırıklığına uğradım.

Örtünme tüm İbrahimi dinlerde İslam, Hristiyanlık ve Yahudilikte ortak bir konu. Fakat İslamofobi kadın bedeni üzerinden başörtüsünü kolayca hedef alıyor. En son Fransa’da İslam ve başörtüsü karşıtı çıkan yasa tasarısı ile birlikte Sence İslam karşıtlığı Amerika da ve dünyada yükseliyor mu?

İslama yapılan saldırılar ne ben ne de diğer İslam’ı takip eden ve uygulayanlar için yeni bir şey değil. İnancımıza ilişkin çok fazla yanlış kanı var. Bunların en büyüklerinden biri de başörtüsü. İslamı nasıl uyguladığımıza müdahil olmayı kendine hak gören bazı insanlar var. Aslında bu sadece kişiyle Allah arasında. Müslüman karşıtlığı ve ayrımcılık yeni değil, yükselmiyor da, sadece ana akımda daha görünür oldu.  

Bugün, Müslüman ve Müslüman olmayan LGBTİ+’lar olarak Filistin için üzerimize düşen sorumluluk nedir?

Filistin’de ya da dünyanın herhangi bir yerinde baskı veya şiddete uğramış herkes için mücadele etmek, hakkını savunmak ve farkındalık yaymak benim sorumluluğum. Çünkü ben insan haklarına inanan bir insanım. Bu yüzden üzerime düşenin en iyisini yaparak özgür Filistin ve özgür dünya için mücadele etmeye devam edeceğim. İnşallah!

Tesettür senin için ne anlama geliyor?

Tesettür benim için dış görünüşün çok ötesinde. Başörtüsü takmak ve mütevazi kıyafetler giymek hayatımın önemli bir parçası. Ama tesettür bunun ötesinde kendini nasıl taşıdığın, etrafındaki insanlara nasıl davrandığın, ne izlediğin, ne dinlediğin ve ne söylediğin ile ilgili. Bana göre tesettür benim için ve çevremdeki insanlar için olabildiğim en iyi insan olduğumdan emin olmak, bunun da ötesinde, tüm bunları Allah’a sığınmak için yapmak.

Açılma sürecinde ailenin tepkisi nasıldı?

Allah’ın beni müdafaası, kabulü, saygısı ve sevgisini bana gösteremeyen bir ailenin ve çevrenin içinde büyüdüm. Haliyle gerçeği paylaştığımda karşılaştığım tepki hoş değildi. Sonuç olarak ailemi ve içinde bulunduğum çevreden ayrılmak zorunda kaldım. Aileme ve topluluğuma karşı hala çok fazla sevgim var. Bu asla da değişmeyecek. Tek ümidim şu ki, inşallah, Allah nasip ederse, bir gün beni olmak istediğim gibi ve yine Allah’ın bize öğrettiği gibi sevecek, kabul edecek ve saygı duyacaklar.



Etiketler: insan hakları, yaşam, din/inanç, dünyadan
nefret