İsrail, Ermenistan ve Türkiye’de Vicdani Redde Hapis Devam Ediyor

İsrail ve Ermenistan vicdani retçileri, Türkiye ise vicdani retçi ile dayanışan vatandaşlarını hapis cezası ile susturmak istiyor

 

Vicdani redci İnan Süer’le dayanışma ve vicdani red hakkı için basın açıklaması ve sokak tiyatrosu yapan altı vatandaş, “halkı askerlikten soğutmak”tan 5’er ay hapis cezasına çarptırıldı.

İzmir Alsancak’ta iki yıl önce, Mert Zengin, Mine Çam, Hayati Karakaya, Onur Güler ve Ali Tektaş, vicdani red hakkını savunan bir basın açıklaması yapmış ve Nimet Nazlı Masatçı da açıklama sırasında bir sokak tiyatrosu gösterisi sergilemişti. Daha sonra altı vatandaş hakkında "Halkı askerlikten soğutmak" suçunu işledikleri iddiasıyla TCK’nın 318. Maddesi uyarınca 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

 

Avukat Tacettin Üstündağ, müvekkillerinin yargılandığı, "halkı askerlikten soğutma" suçunu düzenleyen Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 318. maddesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olduğunu belirtti.

 

 

İsrail ve Ermenistan askere gitmeyi redderek vicdani reddini açıklayan vatandaşlarını hapis cezasına çarptırdı. İki ülke kanunları da vicdani reddi tanımıyor. İsrailli 19 yaşındaki vicdani retçi Natan Blanc, 19 Ekim tarihinde İsrail ordusuna hizmet etmeyeceğini duyurmuş ve bu reddi nedeniyle 10 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. 2 Aralık’ta, reddini tekrarlayan Blanc’a bu kez 20 gün hapis cezası verildi.

 

Anania Grigoryan ve Artsrun Khachatryan isimli Ermenistanlı vicdani retçiler ise 24 ve 30 aylık hapis cezalarına çarptırıldılar. İki vicdani retçi de Yehova Şahidi olduklarını ve dini görüşleri nedeniyle askerlik yapmayacaklarını açıklamıştı.

 

 

Vicdani retçi Enver Aydemir’e destek vermek amacıyla "Hiç kimse asker doğmaz, herkes bebek doğar" sloganı atan Halil Savda, Mehmet Atak, Ahmet Aydemir ve Fatih Tezcan hakkında “Halkı askerlikten soğuttukları” gerekçesiyle 318. maddeden açılan davanın sekizinci duruşmasında sanıkların tümü beraat etti.

 

Sanıklar, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 18 ve 19. maddeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9 ve 10. maddeleri, Anayasa’nın 25. maddesinde teminat altına alınan düşünce ve ifade özgürlüğü ile beraat ettiler.