20/03/2021 | Yazar: Kaos GL

Cumhurbaşkanlığı’nın İstanbul Sözleşmesi’nin feshedildiğine ilişkin kararı Resmi Gazete’de yayınlandı.

İstanbul Sözleşmesi feshedildi! Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

Cumhurbaşkanlığı kararıyla Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi. Bugün (20 Mart) Resmi Gazete’de yayınlanan kararla sözleşme feshedildi.

Cumhurbaşkanı imzalı kararın tam metni şöyle:

"3718 sayılı kararda "Türkiye Cumhuriyeti adına 11/5/2011 tarihinde imzalanan ve 10/2/2012 tarihli ve 2012/2816 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile onaylanan "Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"nin Türkiye Cumhuriyeti bakımından feshedilmesine, 9 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 3 üncü maddesi gereğince karar verilmiştir."

İstanbul Sözleşmesi hakkında

Kadınlara Yönelik Şiddet ve Ev İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi) 1 Ağustos 2014’te Türkiye’de ve 11 Avrupa ülkesinde yürürlüğe girdi.

Sözleşme, pek çok konuda yeni ve kapsamlı tanıma yer veriyor, kadına şiddete yönelik korumayı genişletiyor. Sözleşmenin daha önceki anlaşma ve düzenlemelerden farkı; kadına karşı şiddetin toplumdaki kadınlar ve erkekler arasındaki güç eşitsizliğinden kaynaklandığını net bir biçimde vurgulanması. Sözleşme, şiddetin eşitliği sağlanarak önlenebileceğini vurguluyor. Eşitsizlik politikalarını yasaklıyor.

İstanbul Sözleşmesi; kadına yönelik şiddeti kamusal ve özel alanda kapsamlı olarak tanımlıyor, devletlere aile içi şiddet dahil kadına yönelik fiziki, cinsel, psikolojik ve ekonomik her türlü şiddete ilişkin verileri toplama, kadına yönelik şiddeti önleme ve kadını şiddetten korumak üzere ekonomik, toplumsal ve ceza yaptırımları alanında bütüncül politikalar uygulanmasını; bunun için bütçe ve denetim mekanizmaları oluşturulmasını öngörüyor.

Sözleşme ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti devleti; şiddete karşı eğitimin müfredata dahil edilmesi, özel sektör ve medyanın teşvik edilmesi, tazminat, zorla evliliklerin feshi, ısrarlı takibin cezalandırılması, zorla evlendirme ve kadın sünneti yasağı, sözde “namus” adına işlenen suçlar dahil olmak üzere kabul edilemez gerekçelerle şiddet uygulanmasına karşı mücadele etme sözü vermiş oluyordu.

Sözleşme, imzacı devletlere dört konuda yükümlülük getiriyor: Kadına karşı şiddeti önleme, şiddetten koruma, şiddet eylemlerini kovuşturma ve mağdur destek mekanizmaları oluşturma. Sözleşme imzacı devletlerin bu dört yükümlülüğü yerine getirirken herhangi bir ayrımcılık yapmamaları üzerinde önemle duruyor.

Sözleşmenin “Temel Haklar, Eşitlik ve Ayrımcılık Yasağı” başlıklı 4. maddesi ile cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığı yapılamayacağı net bir şekilde belirtiliyor.

24 Kasım 2011’de iç hukukun bir parçası olan ancak yürürlüğe girmesi 1 Ağustos 2014’ü bulan İstanbul Sözleşmesi son yıllarda yoğun bir karalama kampanyasıyla hedef gösteriliyordu. Siyaset ve medya eliyle yürütülen karalama kampanyalarında bir yandan LGBTİ+’lar hedef alınıyor ve nefret söylemi yaygınlaşıyor.


Etiketler: insan hakları, kadın
İstihdam