16/08/2018 | Yazar: Yıldız Tar
Yedi şehirden KaosGL.org muhabirleri sinema atölyesinde bir araya geldi.
Yedi şehirden KaosGL.org muhabirleri sinema atölyesinde bir araya geldi. Atom Film’den eğitmenler çekim ve montaj tekniklerinin yanı sıra fotoğrafçılık ve sinemanın temel ilkelerini anlattı.
Adana, Ankara, Bursa, Çanakkale, İstanbul, İzmir ve Mersin’den KaosGL.org gönüllü muhabirleri ve LGBTİ+ hak savunucuları sözlü tarih çalışması kapsamında sinema, çekim ve kurgu atölyesinde bir araya geldi.
Kaos GL’nin Medya ve İletişim çalışmaları kapsamında Aralık 2017’de kurulan Sözlü Tarih Çalışma Grubu dün (15 Ağustos) Adana Divan Otel’de belgesel çekiminde dikkat edilmesi gerekenleri tartıştı.
Sekiz yıldır uzun ve kısa metraj film çekimleri ve kurgusunu yapan Atom Film’den Tufan Şimşekcan ve Ozan Şihay; fotoğrafçılığın temel ilkeleri, montaj ve kurguyu anlattı.
Beş oturumdan oluşan atölyeler dizisinde Şimşekcan ve Şihay ilk olarak katılımcılara beğendikleri ve izledikleri belgeselleri sordu. Tartışılan kurgu ve belgesel filmlerden bazıları şöyle:
*Sözün Farkı
*BBC belgeselleri
*Javier Dolan filmleri
*Reha Erdem filmleri
*Haneke filmleri
*Hamam filmi
*Harry Potter serisi
*Yeşim Ustaoğlu filmleri
*Kaygı filmi
*Lars von Trier filmleri
*Nadine Labaki filmleri
*Netflix belgeselleri
*Fassbinder filmleri
*Muhteşem Yüzyıl Gizli Dünya belgeseli
Üç birlik kuralı: Kişi, zaman ve mekan
Şimşekcan, ilk çağlarda ateşin etrafında dans eden insanları izlemenin çağdaş dünyada sinema izleme ile benzer olduğunu vurgulayarak; “O zamandan bu zamana gelişen şey içerik ve teknik. Sinema ve film çekimini hepimiz yapabiliriz. Gün içerisinde Instagram’da 15 saniyelik hikaye çekerken bile sinema yapıyoruz. Işık, ses, kurgu, kayda ne zaman başlayıp kaydı ne zaman sonlandıracağımıza dikkat etmek sinemanın temellerinden” dedi.
Handycam ve telefonla çekilen filmlerden örnekler veren Şimşekcan, Aristoteles’in üç birlik kuralını hatırlattı. Kişi, zaman ve mekan üzerinden belgesel ya da kurmaca filmlerin giriş, gelişme ve sonuç bölümlerini; doruk noktasını ve belgeseldeki çatışma olgusunu anlattı.
Öğrenci her sabah olduğu gibi…
Katılımcılar Şimşekcan’ın kolaylaştırıcılığında kolektif bir hikaye yazdı. Bir kişinin başlattığı hikayeyi diğerleri devam ettirerek giriş, gelişme, sonuç ve doruk noktasını tartıştı. O hikayeden bir kesit şöyle:
“Öğrenci her sabah olduğu gibi geç uyandı. Okula yetişmek için hızlıca evden çıktı. Servisi kaçırdı. Servisi kaçırdıktan sonra yerde bir muz kabuğu gördü. Muz kabuğunu görünce birden aklına başka şeyler geldi. Karar değiştirdi. Okula gitmemeye karar verdi ve yolunu değiştirdi. Otobüse bindiği an muz kabuğunun hikayesini düşünmeye başladı. Muz yemeyi çok seven ve muz yerken ölen kedisini ne kadar özlediğini hatırladı. Bundan sonra ömrü boyunca muz yiyemeyecekti.”
Şihay ise kamera kullanımını anlattı. İlk hareketli görüntünün nasıl elde edildiğini anlatan Şihay; ISO, enstantane ve diyaframı aktardı. Atölyenin uygulamalı kısmında katılımcılar fotoğraf ve video çekti. Çekilen videoyu kurguladı.
İlgili haber:
‘Herkesin anlatacak bir öyküsü vardır’
Etiketler: medya
