18/05/2021 | Yazar: Kaos GL
İsveç Büyükelçiliği, Danimarka Büyükelçiliği ve Ankara’daki LGBTİ+ örgütleriyle 17 Mayıs kutlaması düzenledi.

İsveç Ankara Büyükelçiliği, 17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Bifobi, İnterfobi ve Transfobi Karşıtı Gün dolayısıyla elçilik rezidansında resepsiyon düzenledi. Büyükelçi Staffan Herrström’un ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyona Danimarka Ankara Büyükelçisi Danny Annan’ın yanı sıra 17 Mayıs, Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği, Kaos GL, Pembe Hayat ve Ünikuir temsilcileri katıldı.
“Bugün evimin önünde gökkuşağı bayrağı dalgalanıyor”
Danimarka Büyükelçisi Danny Annan, konuşmasına her gün evinin önünde Danimarka bayrağının dalgalandığını ancak 17 Mayıs dolayısıyla gökkuşağı bayrağını göndere çektiklerini söyleyerek başladı.
17 Mayıs’ın öneminin her yıl vurgulanması gerektiğini söyleyen Annan, “Kim olursanız olun veya kimi severseniz sevin, insan haklarının herkes için olduğunu belirtmek için” diye devam etti.
Annan Danimarka'daki ilk Onur etkinliklerinin 50 yıl önce 1971'de yapıldığını da hatırlatarak şöyle devam etti:
“Danimarka'daki koşullar iyi olsa da mükemmel değil. LGBTQİ’ler benim ülkemde de zorluklar ve haksız muamele ile karşılaşıyorlar, ancak sürekli olarak ilerlemek ve sorunlarımızı çözmek için çabalıyoruz. İşte önemli olan da bu!”
Türkiye’de LGBTİ+’ların haklarına dönük ihlallere dikkat çeken Annan, Boğaziçi Üniversitesi protestolarında gökkuşağı bayrağının “şeytanlaştırılmasının” son örneklerden biri olduğunu vurguladı. Annan, “Türkiye için en içten umudum her gün LGBTQİ’lerin Türkiye'de yaşadığı zorlukların üstesinden gelmek için çalışmasıdır. Sizin ve ülke çapındaki arkadaşlarınızın çalışmaları bu noktada önemli bir rol oynamaktadır. Yaptığınız işe çok derin saygım var” diyerek LGBTİ+ örgütlerine seslendi.
Annan konuşmasına şöyle devam etti:
“Herkesin, haysiyet ve haklar bakımından özgür ve eşit doğduğunu herkese hatırlatmalıyız. LGBTQI hakları insan haklarıdır. Sadece LGBTQI kişilere karşı her türlü ayrımcılığı önleme ve kınama için harekete geçmek değil, aynı zamanda yaşamın her alanında eşit fırsatlara erişimlerini teşvik etmek gerekir. Dünya çapında ayrımcı yasalara, politikalara ve uygulamalara karşı mücadele edilmesi önemlidir. Bu tür uygulamalar ayrıca LGBTQI kişileri orantısız bir şekilde işsizliğe, sosyal dışlanmaya ve yoksulluğa maruz bırakmaktadır.”
“Tacize, nefret söylemine, ayrımcılığa tüm dünyada son verilmeli”
Ardından İsveç Ankara Büyükelçisi Herrström, açılış konuşmasına bundan yedi yıl önce Polonya Varşova’da verdikleri bir resepsiyonu hatırlatarak başladı. Yazar Jonas Gardell’in konuk olduğu resepsiyonda 80'lerde Stockholm'deki HIV epidemisi sırasında damgalama, marjinalleştirme ve ayrımcılığı konuştuklarını söyleyen Herrström, “Ülkemde 80'lerin karanlık günlerinden beri birçok ilerleme gördük. Ancak Varşova’daki resepsiyonda denildiği gibi Stockholm’deki ilk onur yürüyüşüne katılanlar on kişiden azdı. Şimdi on binlerceyiz” dedi.
Gardell’in “Haklıyız, kazanacağız” sözlerini hatırlatan Herrström, şöyle devam etti:
“Bu günlerde kulağa fazla iyimser gelebilir. Ama sık sık o anları hatırlıyorum. Odada çok güçlü bir atmosferi vardı: Haklıyız, kazanacağız. Bugün bu etkinliğe ev sahipliği yapma sebebimiz, temsil ettiğim ülke, İsveç’in LGBTQI haklarının kararlı bir destekçisi olması… Bu pek tabi benim için de geçerli.”
Herrström, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete karşı İstanbul Sözleşmesi’ni desteklediklerini de vurgulayarak, “Her şeyden önce, LGBTQI hakları da dahil olmak üzere tüm insan haklarını kutlamak ve homofobi, bifobi ve transfobiyle mücadele amacı doğrultusunda kararlılığımızı göstermek için buradayız. LGBTQİ kişilerin haklarının, sadece bugün 17 Mayıs’ta değil, her gün ve her yerde, siyasi gündemde çok daha yukarılara taşınması gerekiyor. Tacize, nefret söylemine, ayrımcılığa tüm dünyada son verilmeli” dedi.
Herrström konuşmasını, “Değişim mümkündür” diyerek sonlandırdı.
İsveç Parlamentosu’ndan Milletvekili ve LGBTQİ aktivisti Barbro Westerholm, online olarak bağlandığı buluşmada İsveç’te LGBTQİ hakları mücadelesinin tarihini aktardı.
“Tıbbın translara ve intersekslere fobik ve ayrımcı yaklaşımları devam ediyor”
Son olarak Kaos GL Derneği Genel Koordinatörü Umut Güner, şöyle dedi:
“Bundan 32 sene önce eşcinselliğin hastalık kategorisinden çıkartılması LGBTİ+ların mücadelesi ile oldu. Bugün 17 Mayıs’ı Homofobi, Bifobi, transfobi ve interfobi karşıtı gün olarak kutluyoruz. Halen özellikle transların uyum sürecinde ve intersekslere yönelik müdahaleler bağlamında tıbbın fobik tutum ve yaklaşımları devam ediyor. 2016 yılından bu yana ise Ankara’da her yıl düzenlediğimiz Homofobi, Bifobi, Transfobi ve İnterfobi Karşıtı Yürüyüş IŞİD tehdidi, OHAL, Ankara yasakları gibi bir dizi engelleme ile yasaklandı. Bütün bu yasaklamalara, ayrımcılıklara ve nefret söylemlerine karşı mücadelemiz devam ediyor.
“Kaos GL olarak 2006 yılından bu yana Ankara’da 17 Mayıs’ı kutluyoruz. Bundan sonraki yıllarda 17 Mayıs Günü kutlamalarını 17 Mayıs Derneği’nin ev sahipliğinde yapıyor olacağız. Homofobi, bifobi, transfobi, interfobi karşıtı günümüz kutlu olsun!”
Etiketler: insan hakları