30/01/2012 | Yazar: Kaos GL
Mülteci merkezleri fazlalaşıp ülkenin kırsal kesimlerine doğru yayılmasına gösterilen tepkileri sağcı Halk Partisi daha da kışkırtıyor.
Mülteci merkezleri fazlalaşıp ülkenin kırsal kesimlerine doğru yayılmasına gösterilen tepkileri sağcı Halk Partisi daha da kışkırtıyor.
İsviçre’de 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 45 oranında artan mülteci sayısına karşın birçok kanton egemenlik alanında yeni mülteci kampları kurulmasına karşı çıkıyor.
Ülkede 2004 ile 2010 yılları arasında her yıl 10-16 bin arasında kişi iltica başvurusunda bulundu. 2011 yılında ise bu rakam 22 bin 551 olarak gerçekleşti. Özellikle Kuzey Afrika ülkelerindeki halk hareketlerinin ardından hiç beklemediği bir mülteci akınıyla karşılaşan İsviçre onbinlerce kişiyi yerleştirme sorunu yaşıyor. Çünkü ülkeyi oluşturan birçok kanton artık daha fazla mülteci merkezi oluşturulmasına karşı.
İsviçre’de Anayasaya göre bütün kantonların ülkeye iltica başvurusunda bulunan kişilere barınak sağlama yükümlülüğü var.
Ülkenin orta kesimlerindeki Lucarno kantonunda önümüzdeki Mart ayında kapanacak bir mülteci merkezi için yeni yer henüz bulunamadı. Lucarno’daki Fischbach köyünde yeni bir merkez yapmak isteyen planlar açıklanır açıklanmaz güçlü bir muhalefet ortaya çıktı.
Lucarno Sağlık ve Sosyal İşler Departman Başkanı Guido Graf, mülteci merkezleri kurulmadan önce yerel halka bilgi verildiğini ancak bu planları yasal olarak kimsenin engelleme gücü olmadığını söyledi. Graf böyle konuşsa da İsviçreli otoriteler tepkilerin ardından Fischbach’ta yapılacak olan merkezin kapasitesini nerdeyse yarı yarıya düşürdü.
Fischbach’taki merkez Lucarno’da soruna neden olan tek merkez değil. Lucarno gölü kıyısındaki Weggis kasabasında kurulacak olan 60 mültecilik merkez de yerel halk tarafından tepkiyle karşılandı. Kasabanın İsviçre Halk Partisi başkanı Grabherr yaptığı açıklamada mülteci merkezinin kasabanın tam merkezine kurulacağını ve köyün turistik niteliğini bozacağını ifade etti. Grabherr daha da ileri giderek mültecilerin çoğunun siyasi değil, ekonomik mülteci olduğunu söyledi.
İsviçre’de aslında bu gerginlikler bu tartışmalar yıllardır sürekli olarak yaşanıyor. Mülteci merkezleri fazlalaşıp ülkenin kırsal kesimlerine doğru yayıldıkça tepkiler daha da sertleşiyor.
Mültecilere yerleşim konusunda yardım eden Carita’s adlı kuruluşun Lucarno temsilcisi Thomas Thali bu problemlerin çözümü konusunda iyimser. Thali, mültecilerle toplum arasında bir etkileşim oluştuktan sonra sorunların yavaş yavaş ortadan kalktığını söylüyor.
Ancak birçok siyasetçi küçük yerleşim birimlerinin mülteci merkezleri inşa etmek için doğru yerler olmadığını savunuyor. Konu zaten muhafazakâr olan kırsal kesimde yaşayanların sağcı partiler tarafından istismar edilmesine zemin oluyor.
Bu tartışmalardan yararlanan sağcı SVP de halkın mülteci merkezleri konusunda oy hakkına sahip olması için bir kampanya başlatmış durumda.(ANF)
Ülkede 2004 ile 2010 yılları arasında her yıl 10-16 bin arasında kişi iltica başvurusunda bulundu. 2011 yılında ise bu rakam 22 bin 551 olarak gerçekleşti. Özellikle Kuzey Afrika ülkelerindeki halk hareketlerinin ardından hiç beklemediği bir mülteci akınıyla karşılaşan İsviçre onbinlerce kişiyi yerleştirme sorunu yaşıyor. Çünkü ülkeyi oluşturan birçok kanton artık daha fazla mülteci merkezi oluşturulmasına karşı.
İsviçre’de Anayasaya göre bütün kantonların ülkeye iltica başvurusunda bulunan kişilere barınak sağlama yükümlülüğü var.
Ülkenin orta kesimlerindeki Lucarno kantonunda önümüzdeki Mart ayında kapanacak bir mülteci merkezi için yeni yer henüz bulunamadı. Lucarno’daki Fischbach köyünde yeni bir merkez yapmak isteyen planlar açıklanır açıklanmaz güçlü bir muhalefet ortaya çıktı.
Lucarno Sağlık ve Sosyal İşler Departman Başkanı Guido Graf, mülteci merkezleri kurulmadan önce yerel halka bilgi verildiğini ancak bu planları yasal olarak kimsenin engelleme gücü olmadığını söyledi. Graf böyle konuşsa da İsviçreli otoriteler tepkilerin ardından Fischbach’ta yapılacak olan merkezin kapasitesini nerdeyse yarı yarıya düşürdü.
Fischbach’taki merkez Lucarno’da soruna neden olan tek merkez değil. Lucarno gölü kıyısındaki Weggis kasabasında kurulacak olan 60 mültecilik merkez de yerel halk tarafından tepkiyle karşılandı. Kasabanın İsviçre Halk Partisi başkanı Grabherr yaptığı açıklamada mülteci merkezinin kasabanın tam merkezine kurulacağını ve köyün turistik niteliğini bozacağını ifade etti. Grabherr daha da ileri giderek mültecilerin çoğunun siyasi değil, ekonomik mülteci olduğunu söyledi.
İsviçre’de aslında bu gerginlikler bu tartışmalar yıllardır sürekli olarak yaşanıyor. Mülteci merkezleri fazlalaşıp ülkenin kırsal kesimlerine doğru yayıldıkça tepkiler daha da sertleşiyor.
Mültecilere yerleşim konusunda yardım eden Carita’s adlı kuruluşun Lucarno temsilcisi Thomas Thali bu problemlerin çözümü konusunda iyimser. Thali, mültecilerle toplum arasında bir etkileşim oluştuktan sonra sorunların yavaş yavaş ortadan kalktığını söylüyor.
Ancak birçok siyasetçi küçük yerleşim birimlerinin mülteci merkezleri inşa etmek için doğru yerler olmadığını savunuyor. Konu zaten muhafazakâr olan kırsal kesimde yaşayanların sağcı partiler tarafından istismar edilmesine zemin oluyor.
Bu tartışmalardan yararlanan sağcı SVP de halkın mülteci merkezleri konusunda oy hakkına sahip olması için bir kampanya başlatmış durumda.(ANF)
Etiketler: insan hakları, mülteci
