20/11/2023 | Yazar: Kaos GL

İzmir 20 Kasım Platformu gerçekleştirdiği basın açıklamasında İzmir Barosu’nun 20 Kasım açıklamasına polis saldırısını kınadı ve herkesi translara şiddet uygulayanlardan hesap sormaya çağırdı.

“İsyanımız, onların fobisinden büyüktür!” Kaos GL - LGBTİ+ Haber Portalı

İzmir 20 Kasım Platformu, Nefret Suçu Mağduru Transları Anma Günü açıklamasını İzmir Barosu önünde gerçekleştirdi. Platform, açıklaması öncesinde İzmir Barosu’nun Özgür Kürsü’de 20 Kasım için gerçekleştirdiği açıklamaya polis saldırısını kınadı.

Platformun açıklamasında “Trans cinayetleri politiktir!”, “Trans intiharları politiktir!”, “Transfobik devlet yıkacağız elbet!”, “Vardık, varız, varolacağız!”, “Be trans jiyan nabe!” (Transsız yaşam olmaz!), “Transız; alışın, barışın, buradayız, gitmiyoruz!” ve “Dönmeyiz, dönmeyiz; biz bu yoldan dönmeyiz!” sloganları atıldı.

20 Kasım Platformu’nun açıklamasının tam metni şöyle:

“1998’in Kasım ayında ABD’li siyah trans kadın Rita Hester’in katledilmesinin ardından yüzlerce kişinin mumlu eylemi ile tekrar ses bulan isyanımızın sesidir bu gününün sesi. Rita’nın katledilmesinden bir yıl sonra ölülerimizi anmak adıyla başlayan ve günümüzde nefret suçu mağduru transları anmak için bir araya geldiğimiz bir gündür 20 Kasım. Rita Hester’den bu yana dünyanın farklı yerlerinde de olsak, farklı dilleri de  konuşsak acımızı ve isyanımızı paylaşıyoruz.

Kaybettiğimiz arkadaşlarımızı anmak, katilleri hatırlatmak, hesap sormak ve hala burada olduğumuzu göstermek için bir aradayız. Patriyarkal, cisseksist sistem ve devletin ortaklığı ile katledilen, katledilmesine, intihara sürüklenmesine göz yumulan arkadaşlarımızı anmak için buradayız. 

Geçtiğimiz seçimlerde iktidar tüm seçim politikasını bizler üzerinden yürütürken karşısında ana muhalefet millet ittifakı adeta biz daha LGBTİ+fobiğiz yarışındaydı. Ancak tüm bu LGBTİ+fobik politikalar karşısında bizler seçimden sonra sokağa çıkmaya, isyanımızı haykırmaya devam ettik ve bununla beraber mücadelemizin, isyanımızın onların fobisinden büyük olduğunu göstermiş olduk. 

Devletin LGBTİ+fobik politikasının bir yansımasını, trans kadınların işlere alınmayarak sadece seks işçiliği yapmak zorunda bırakılmasında, yaşam alanları mühürlendiği için sokakta kalmaya zorlandığında ve daha sayamadığımız birçok noktada görüyoruz. Kentlerden sürgün edilme politikalarını, evlerimize mühür vurulmasını, bize uygulanan fiziksel şiddeti, nefret suçlarını kabul etmiyoruz!

“Devletten aldığı güçle bizi katledenlerden, bize şiddet uygulayanlardan hesap sormaya çağırıyoruz”

Sistematik olarak trans+’ların barınma hakkını gasp eden, istihdam sunmayıp, trans+’ların elde ettiği istihdamı engelleyen, nefret söylemi, şiddet ve tacize maruz bırakan, güvenliğini sağlamayıp haklarını görmezden gelen devlet; intihar eden ve katledilen arkadaşlarımızın katilidir. Hande Kader’in,  Onur Kayır’ın, Efe Özyavuz’un, Hande Buse Şeker’in, Eylül Cansın’ın, Günay Özyıldız’ın Dora Özer’in, Didem Akay’ın Berrak Yılmaz’ın, Azra Has’ın Dilek İnce’nin katilleri transfobik devlettir, bizi hedef gösteren siyasetçilerdir, yandaş medyadır ve kolluk kuvvetleridir.

Bayram Sokak’ta çalışan trans seks işçilerinin, yıllardır süren Eryaman-Esat davasının, Ülker Sokak’tan sürülen transların, düzenli olarak hedef gösterilen Kürt trans+’ların, katliamcı politikalar sonucu katledilen LGBTİ+’ların, intihara sürüklenen trans erkeklerin ve trans kadınların öfkesi; bize miras oldu. 

Biz direncimizi, Pürtelaş’ta, Bornova Sokak’ta, Küçük Bayram Sokak’ta direnen trans seks işçilerinden, Hande Kader’den, Zirve Soylu’dan, Hande Buse’den alıyoruz. Hafızamız Esat-Eryaman’a, siyah pembe üçgenlere dayanıyor. Buradayız, başlangıcından beri varız ve var olmaya devam edeceğiz.

Katledilen bütün trans+’ların hesabını soracağımızı, transfobiye karşı mücadele edeceğimizi buradan bildiriyoruz. Susturulmaya çalışılan, katledilen, intihar eden ve bilhassa Bornova sokakta sistemin şiddetine maruz kalan her trans kadının sesi olacağız. 

Bize yönelik gerçekleştirilen hiçbir saldırıya, transfobiye boyun eğmiyoruz, bizi yok saymanızı kabul etmiyoruz. Bu ülkenin her şehrinde, her caddesinde, her sokağında varız. Haklarımızın peşindeyiz, vazgeçmiyoruz. Saldırılara, yok saymaya, hedef göstermeye karşı mücadele ediyoruz. Dayanışmamızla, mücadelemizle var olmaya, nefretin karşında durmaya, haklarımızı savunmaya devam ediyoruz ve edeceğiz.

Bornova Sokak, Esat-Eryaman ve Ülker Sokak gibi Türkiye’nin her bir sokağında kaybettiğimiz trans kadınları, dostlarımızı unutmayacağız ve mücadelemize devam edeceğiz. Ecem Seçkin, Hande Kader ve daha birçok nefret cinayetine kurban giden, Türkiye’de kendine bir yaşam hakkı görmeyip intihar eden arkadaşımızın hesabını soracağız. Baskılara, transfobiye, orospufobiye karşı bir aradayız ve mücadelemizi büyütüyoruz.

Ve son olarak, buradan tekrar hatırlatalım: İzmir’de katledilen ve davaları hâlâ süren Ecem Seçkin ve Hande Buse Şeker’i de tekrar anıyoruz. Hande Buse Şeker, 2019’da bir polis tarafından katledildi. 2023’te davası hâlâ sürüyor. Bir sonraki celsesi aralık ayının başında görülecek dava için de tüm kamuoyunu buradan tekrar davayı takip etmeye; devletten aldığı güçle bizi katledenlerden, bize şiddet uygulayanlardan hesap sormaya çağırıyoruz.”

20 Kasım hakkında

Rita Hester, 20 Kasım 1998’de ABD’nin Massachusetts Eyaletinin Boston şehrinde transfobik bir saldırıyla katledildi.

1999 yılından bu yana her 20 Kasım’da; dünyanın birçok yerinde nefret suçu mağduru translar, lubunya örgütlenmeleri ve hak savunucuları tarafından basın açıklamalarıyla, bir araya gelerek ve transların güncel şartlarda neler yaşadıklarını paylaştığı etkinlikler düzenlenerek anılıyor.


Etiketler: insan hakları, kadın, medya, yaşam, nefret suçları, barınma, sağlık, dava
İstihdam