17/04/2025 | Yazar: Kaos GL
“Her şeyden önce LGBTİ+fobiyi kapitalizmden, cishetero-seksist patriyarkadan ayıramıyoruz; pinkwashingle, toplumsallaştırılan nefretle cishetero-seksist patriyarkal kapitalizmin yarattığı sistemi yaşıyoruz.”

Fotoğraf: İzmir, 1 Mayıs 2018
İzmir Onur Haftası Komitesi, sosyal medya hesaplarından yaptığı çağrıyla “1 Mayıs’ta Lubunya Blok İnşa Ediyoruz” diyerek 1 Mayıs’ta LGBTİ+’ları bir arada olmaya davet etti.
Komite, açıklamasında “Hem devlet aygıtlarıyla hem devletle hem toplumun nefretiyle karşı karşıya geliyoruz. Kamu-özel çalışanları, üniversiteliler, seks işçileri; kapitalizme ve yarattığı LGBTİ+ fobiye karşı yürüyoruz. Özel sektörde çalışanlarımız lavanta tavan diye tanımlanan lubunyalara özel mobbing biçimine maruz kalıyor. Bütün LGBTİ+lar olarak 1 Mayıs'ta yaşamak için, lavanta tavanı yıkmak için Lubunya Blok'ta ses çıkarıyoruz” dedi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
“İzmir'de lubunyaların kalbi bir çarpıyor, lubunyalar 1 Mayıs'ta Lubunya Blok'un arkasında yerini alıyor!
Aile yılıyla, LGBTİ+fobik yasa tasarısıyla; nefreti toplumsallaştırmaya, hormon hakkımızı elimizden almaya ve yasalarla varoluşumuzu kriminalize etmeye çalışan AKP rejimine karşı mücadeleyi büyütmeye devam ediyoruz. Lubunya Blok'ta ses çıkarıyoruz.
Neden Lubunya Blok?
Biliyoruz ki gücümüzü başta coğrafyamızdaki mücadelemizden, sonra ise enternasyonal bağlamdan alıyoruz ve tarihsel inkara gidenlere, lubunyanın bu coğrafyanın bir parçası olduğunu hatırlatıyoruz.
İktidarın faşist, anti-demokratik hamleleriyle bugünlerde hepimiz biraz Gezi'yi hatırlıyoruz. Bizler bugün LGBTİ+lar olarak sokaklara çıkabiliyorsak bunu Gezi'de yükselen "Yasak ne ayol?"dan, "LGBT Blok"tan aldığımız güçle yapıyoruz. Şimdi tekrardan "Yasa(k) ne ayol?" demek için Lubunya Blok'ta ses çıkarıyoruz.”
1 Mayıs'ta LGBTİ+ların ne işi var?
“Her şeyden önce LGBTİ+fobiyi kapitalizmden, cishetero-seksist patriyarkadan ayıramıyoruz; pinkwashingle, toplumsallaştırılan nefretle cishetero-seksist patriyarkal kapitalizmin yarattığı sistemi yaşıyoruz. Varlığını kapitalistlerin zenginleşmesine borçlu olan mevcut erkek iktidarlar pinkwashing ve rainbowwashing ile LGBTİ+ fobiyi alışkın olmadığımız açıdan üretirler. Bunu bize şirin görünmek ve bizi sistemin uslu birer tüketicisi olarak muhafaza etmek için direne direne kazandığımız haklarımızı araçsallaştırırak yaparlar ve yalnızca kendi kasalarını doldurmaya bakarlar. Ayrıca işledikleri savaş suçlarını, soykırımları da dünya kamuoyuna LGBTİ+ dostu gibi görünüp unutturabileceklerini zannederler. Bunu en iyi İsrail'in Gazze'de yaptığı soykırımdan biliyoruz.
Tüm bunlarla birlikte eğitime erişemiyoruz, erişebilenlerimiz bir yandan çalışmak zorunda bırakılıyor. Ekonomik krize, çalıştığımız yerde uğradığımız mobbinge karşı da mücadele etmek zorunda bırakılıyoruz. Eğitime erişmenin ayrı bir dert olduğu, aldığımız eğitimler doğrultusunda istihdam edilmek için çabaladığımızda ise bunun kimliklerimiz nedeniyle engellendiğinin farkındayız. Dolayısıyla başta trans kadınlar olmak üzere tüm lubunyalar seks işçiliği, amelelik ya da kayıt dışı beden işçiliği gibi güvencesiz ve tekinsiz meslekler icra etmek zorunda bırakılıyor.
Seks işçiliği işçiliktir çünkü emek vardır, hizmet vardır, karşılığında para alınır ve bu iş güvencesizlik, şiddet ve ayrımcılık gibi ağır emek sorunlarını içerir. 1 Mayıs ise tüm işçilerin mücadele günüdür. Seks işçilerinin bu gün özelinde görünür olması, hem kendi hak mücadelelerini güçlendirir hem de emek kavramının sınırlarını genişletir. Seks işçileri sadece işçi değil, aynı zamanda sistematik biçimde damgalanan bir toplumsal gruptur. Bu da onların emeklerinin görünmezleşmesine, sömürünün daha kolaylaşmasına sebep olur. Güvencesiz, tehlike içerisinde ve tanınmayan bir meslekte görmezden gelinmemizin politik olduğunu Lubunya Blok'ta haykınıyoruz.
Hem devlet aygıtlarıyla hem devletle hem toplumun nefretiyle karşı karşıya geliyoruz. Kamu-özel çalışanları, üniversiteliler, seks işçileri; kapitalizme ve yarattığı LGBTİ+ fobiye karşı yürüyoruz. Özel sektörde çalışanlarımız lavanta tavan diye tanımlanan lubunyalara özel mobbing biçimine maruz kalıyor. Bütün LGBTİ+lar olarak 1 Mayıs'ta yaşamak için, lavanta tavanı yıkmak için Lubunya Blok'ta ses çıkarıyoruz.”
Hep beraber!
“İzmir'de mücadeleyi büyüten örgütler, topluluklar, dernekler, işçiler, öğrenciler bir araya geldik; 1 Mayıs'ta "Yaşayacağız!" "Var olacağız!" demek için Lubunya Blok'u inşa ediyoruz. Herkesi Lubunya Blok'un arkasında yan yana, omuz omuza; sesimizi büyütmeye çağırıyoruz!”
Etiketler: insan hakları, nefret suçları, çalışma hayatı, aile, siyaset, ekonomi