09/06/2023 | Yazar: Gözde Demirbilek
“11. ODTÜ Onur Yürüyüşü’nü yasaklayan ve baskılarla, gözaltılarla lubunyaları yıldırmaya çalışan Verşan Kök ve faşist sisteme karşı İzmir sokaklarından sesleniyor, BAŞKALDIRIYORUZ!”
11. ODTÜ Onur Yürüyüşü’nü engellemek için sabahtan beri kampüsü ablukaya alan polis, yürüyüş için bir araya gelen öğrencilere işkence ile gözaltı yaptı.
İzmir Onur Haftası Komitesi, 11. ODTÜ Onur Yürüyüşü basın açıklamasını İzmir sokaklarında okuyarak “Baskıları ve gözaltıları kabul etmiyoruz” dedi:
“Biz lubunyalar bütün LGBTİ+fobik ve mülteci düşmanı baskı, şiddet ve nefret politikalarına karşı bugün burada 11. ODTÜ Onur Yürüyüşümüzü ısrarla gerçekleştirerek başkaldırıyoruz.
AKP – MHP iktidarının bu LGBTİ+fobik nefret politikalarının sonucu olarak Ecem Seçkin, Hande Kader, Eylül Cansın, Okyanus Efe Özyavuz, Didem Akay, Ahmet Yıldız, Zirve Soylu, Hande Buse Şeker, Esra Ateş, Berrak Yılmaz ve daha nice arkadaşımızı kaybettik. Bizler iktidarın bizi yalnızlaştıran ve intihara sürükleyen nefret politikalarının desteklediği nefret suçlarıyla katlettiği arkadaşlarımızı her yıl olduğu gibi bu yürüyüşümüzde de hatırlamaya ve hatırlatmaya devam ediyoruz.
Kayyum rektör Verşan Kök, dün sabah tüm ODTÜ’ye gönderdiği mail ile biz LGBTİ+’ları hedef göstermiş, bizleri saldırıyla tehdit etmiş, yürüyüşümüzü ‘genel ahlaka’ ve ‘genel sağlığa’ uygun olmamak gibi söylemlerle izinsiz gösteri ve yürüyüş hakkımız olmasına rağmen yasakladığını ilan etmiştir. Biz bu genel ahlakın kimlerin ahlakı olduğunu biliyoruz. Bu ahlak, fobik ve faşist sistemin sözde ahlakıdır. Biz bu söylemleri, hedef göstermeleri, saldırı tehditlerini kabul etmiyor; başkaldırıyoruz. Ve 11. ODTÜ Onur Yürüyüşümüzü gerçekleştiriyoruz.
AKP’nin desteğiyle Meclise giren Yeniden Refah ve Hüda – PAR gibi faşist ve İslamcı partilerin; ahlakçı, kadın düşmanı ve LGBTİ+fobik politikalarla bizleri yok etmek, evlerimize kapatmak ve kriminalize etmek gibi amaçlarını kabul etmiyoruz. Sokakları, meydanları, kampüsleri terk etmiyor; başkaldırıyoruz.
AKP’nin derin bir yoksulluğa, işsizliğe mahkum ettiği tüm translar ve lubunyalar olarak bizler atölyelerde, fabrikalarda, kampüslerde, okullarda, evlerde, sokaklarda ve yaşamın her alanında varlığımızı sürdürmekte; al kanlarımızı içenlere inat direnmekte ve başkaldırmakta ısrarcıyız.
İktidarın 6 Şubat depreminde tedbirsizliği, ihmali ve devamında ölüme ve sefalete terk etmesi bir insanlık suçu ve cinayettir. Bizler bu depremdeki ihmaller sonucu hayatını kaybeden mücadele arkadaşımız Begüm’ün ve daha nicelerinin hesabını sormaya her gün olduğu gibi bugün de devam ediyoruz.
Bütün hak mücadelelerinde, dayanışma içinde, faşist iktidarın tutsak ettiği bütün lubunya ve devrimci tutsakların özgürlüğü için mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. Bizler Cumartesi günleri Galatasaray Meydanında kayıplarının kemiklerini arayanlar birlikte de yürüdük, Galatasaray Meydanını gökkuşağı renklerine de boyadık. Dün terk etmediğimiz alanlarımızdan bugün de vazgeçmiyoruz. Cezaevlerinde fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete maruz kalan bütün transların ve lubunyaların da hakları için yürüyoruz.
Bizler biliyoruz ki haklarımızı birleşerek ve dayanışarak kazanacağız. Birleşe birleşe kazanacağız. Her yürüyüşümüz Onur Yürüyüşü. Lubunyanın öfkesi faşizmi boğacak!”
Etiketler: insan hakları, yaşam, eğitim
