07/04/2025 | Yazar: Kaos GL
İzmir ve Antalya’da kadınlar ve LGBTİ+’lar, 19 Mart’tan bu yana protestolara katılan kadın ve LGBTİ+’lara yönelik polis şiddetine ilişkin basın açıklamaları yaptı.
Kadınlar ve LGBTİ+’lar, 5 Nisan’da Antalya ve İzmir’de 19 Mart’tan bu yana protestolara katılan ve polis tarafından gözaltına alınan kadınlara ve LGBTİ+’lara yönelik çıplak arama ve taciz olaylarına tepki göstermek için bir araya geldi.
İzmir’de kadınlar ve LGBTİ+’lar Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde “Gözaltında taciz, çıplak arama suçtur; failler yargılansın” diyerek basın açıklaması yaptı.
Sendika.org’ta yer alan habere göre; basın açıklamasından satırbaşları şöyle:
“19 Mart günü İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin ayaklanması ve polis karşısında kararlı duruşu ile yayılan cesaret dalgası sonucu, sadece Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına değil, yıllardır Kürt illerinden tanıdık olduğumuz kayyum uygulamalarına, hayvan katliamı ve LGBTİ+ karşıtı yasa tasarılarına, kadın cinayetlerine, devlet eliyle işlenen katliamlara ve geleceksizleştirmeye karşı Türkiye’nin dört bir yanından sokaklara döküldük.
O günden beri, polisin anayasal hakkımız olan eylemler sırasında direnişçilere biber ve portakal gazı gibi kimyasal silahlarla, tomalarla, plastik mermi ve coplarla sistematik bir şekilde işkence ve şiddet uyguladığı kayıtlara geçiyor. Bir yandan eylemlerde haksız gözaltılar yapılırken, diğer yandan gözaltında şiddet, işkence ve çıplak arama uygulamaları hsberleri alıyoruz. Tutuklanan arkadaşlarımızın su, temiz gıda ve temel hijyen maddelerine erişiminin engelleniyor.
Yıllardır sokaklardan vazgeçmeyen ve hak mücadelesi veren bizler, polis ve devlet şiddetini çok yakından tanıyoruz! Halkın iradesini gasp etmek isteyenlere, halka işkenceyle zulmedenlere inat 19 Marttan bu yana sokaklardayız, direnişteyiz! Bir kez daha haykırıyoruz; baskılar bizi yıldıramaz.
Devlet halkın direnişini kırmak, haklı isyanını bastırmak için 2000’e yakın arkadaşımızı sokaklardan ve evlerinden gözaltına aldı, 299 arkadaşımız ise günlerdir tutuklu ve bu sayı her geçen gün artıyor. Birçokları adli kontrol ve ev hapsi koşullarıyla direnişten uzaklaştırılmaya çalışılıyor. Günlerdir gözaltına aldıkları arkadaşlarımıza uyguladıkları işkence haberlerini takip ediyoruz. Polisin, Özellikle kadınlara ve lubunyalara çıplak arama işkencesi uyguladığını, bunun yanında sözlü ve fiziksel cinsel tacizlerde bulunduğuna yönelik ifadelere şahit oluyoruz. Bunlar, İstanbul Sözleşmesini fesheden, trans kadınlara yönelik şiddeti meşrulaştıran, lubunyaların varoluşuna savaş açarak, failleri cezasızlıkla ödüllendiren devletin politikalarının uzantılarıdır. Biz lubunyalar kimliklerimizden, biz kadınlar haklarımızdan vazgeçmiyoruz!”
Antalya’da kadınlar ve LGBTİ+’lar: “Gözaltındaki cinsel şiddeti örtbas etme, yargıla”
Benzer bir basın açıklaması Antalya’daki kadınlar ve LGBTİ+’lardan da geldi. 5 Nisan’da Attalos Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında kadınlar ve LGBTİ+'lar, “Gözaltındaki cinsel şiddeti örtbas etme, yargıla” dedi.
Sendika.org’ta yer alan habere göre; basın açıklamasından satırbaşları şöyle:
“Bu ülkenin meydanlarında haklarımız için haykırdığımız her an, karşımıza dizilmiş polis ordularını, çevik çemberlerini ve biber gazlarını tanıyoruz. Bugün de değişen hiçbir şey yok. Ekrem İmamoğlu’na yönelik hukuksuzluklara karşı Türkiye’nin dört bir yanında sokağa çıkan kadınlar, LGBTİ+’lar, öğrenciler, emekçiler yine aynı devlet şiddetiyle karşı karşıya bırakıldı. Gözaltılar, çıplak aramalar, cinsiyetçi küfürler, tacizler… Karakol koridorlarında susturulmaya çalışılan kadınlar… Bu şiddeti tanıyoruz!
Yasalarda yeri olmayan, ama yönetmeliklerin arkasına saklanarak uygulanan çıplak arama, sistematik bir işkenceye dönüşmüştür. Anayasa’nın 17. maddesi açık: İşkence ve kötü muamele yasaktır! Çıplak arama, hele ki politik eylemler sonrası keyfi biçimde kadınlara uygulanıyorsa, bu apaçık bir hak ihlali ve cinsiyetçi şiddettir.
Çıplak arama insan onurunu zedeler, keyfi ve hukuka aykırı uygulamalar derhal son bulmalıdır!”
Etiketler: insan hakları, kadın, nefret suçları, siyaset
