13/05/2025 | Yazar: Kaos GL
Kuir Mahzen, kuruluşunu sosyal medya hesaplarından “Burası, kuir varoluşun bastırılmadığı, kimliğini yarım yaşamak zorunda kalmadığın bir alan” diyerek duyurdu.
Üniversiteli LGBTİ+ topluluklarına bir yenisi daha eklendi. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde (İYTE) kurulan LGBTİ+ topluluğu Kuir Mahzen, kuruluşunu sosyal medya hesaplarından şöyle duyurdu:
“İyteli lubunya! artık buradayız. Yalnız olmadığını bil. Kendini ait hissetmediğin anları, suskunluklarını, görünmezliğini, sakınman gereken her şeyi biliyoruz. Çünkü biz de oradaydık. Ama şimdi bir aradayız. Kendimize bir yer açtık: adı Kuir Mahzen. Burası, kuir varoluşun bastırılmadığı, kimliğini yarım yaşamak zorunda kalmadığın bir alan. Ne hissettiğini biliyoruz. Ve artık birlikteyiz. Derdinle, kahkahanla, kırgınlığınla, merakınla… Olduğun hâlinle gel. Burası senin de yerin olabilir.”
Topluluk, sosyal medyadan kuruluş manifestosunu da yayınladı:
“Kuir Mahzen, üniversite sıralarında doğan ama kampüs sınırlarını aşan bir varoluş hattıdır. Görünmez kılınan, susturulan, ötekileştirilen tüm LGBTIQA+’ların kolektif sesidir. Yeraltından büyüyen, karanlığı değil, derinliği seçen bir örgütlülüktür. Bu mahzen; yalnızlığın değil, ortak mücadelenin, ortak hafızanın, ortak nefesin mekânıdır. Varoluşumuz politiktir! Cinsiyet kimliklerimiz, yönelimlerimiz, bedenlerimiz, yaşam tarzlarımız—hepsi cisheteropatriyarkal sistemin hedefindedir. Bu sistemin dayattığı sınırları reddediyoruz. Kimliğimizi açıklamak zorunda değiliz, varlığımızı meşrulaştırmak zorunda değiliz, kendimizi savunmak zorunda değiliz! Kesişimselliği ilkemiz kabul ediyoruz çünkü kuirliğimiz tek bir kimlikle tanımlanamaz. Sınıfsal konumlar; etnik kökenler, engellilik halleri, göç deneyimleri, inançlar, vegan yaşam pratikleri, feminist özsavunmalar... Bizi oluşturan her katman birbirine bağlıdır. Kuir mücadelenin, feminist mücadeleyle, türcülük karşıtlığıyla, antikapitalist, antifaşist direnişle, ırkçılık karşıtı söylemlerle kesişmediği noktada eksik ve yüzeysel kalacağının farkındayız. Vegan kuir mücadeleyi benimsiyoruz çünkü yaşamın tüm biçimlerinin sömürüsüne karşıyız. Hayvan bedenleri üzerinde kurulan tahakküm, insanlara yönelik tahakküm biçimlerinin devamı ve yeniden üretimidir. Etik yaşam, sadece bir tercih değil, sömürülmeden, adaletli bir dünyanın inşası için zorunluluktur.”
“Yaşasın kuir kesişimsel mücadelemiz!”
“Feminist kuir dayanışmayı büyütüyoruz. Çünkü kadınlar, translar, nonbinaryler ve patriyarkal sistemin hedefindeki tüm bireyler arasında duvar değil, köprü kuruyoruz. Şiddete karşı susmuyor, kolektif sesimizi yükseltiyoruz. Üzerimizde tahakküm kurmaya çalışan, bizleri ötekileştiren bu sistemin çarkları diğer alanlarda da benzer tahakkümleri üreterek dönmeye devam ediyor. Bu mahzende cinsiyetin kalıpları değil, özsavunması var. Kampüste, şehirde ve her yerde görünürüz. Yalnızca var olmak değil, örgütlenmek istiyoruz. Güvende olmak, kamusal alanlara eşit biçimde katılmak, kimliğimizle var olabilmek temel hakkımızdır. Üniversiteler, bu hakları gasp eden değil, güvenli alanları büyüten yapılar olmalıdır. Lakin resmi tanınırlık beklemiyoruz. Biz zaten buradayız. Kuir Mahzen, sadece bir topluluk değil, bir mücadele alanıdır. Kurumların çizdiği sınırların dışında kendi örgütlülüğünü yaratan bir kolektifiz. Kendimiz için, birbirimiz için bir güvenli alan yaratıyoruz. Hiçbir baskı biçimine karşı nötr değiliz. Tarafız. Ezilenden, dışlanandan, sömürülenlerden yanayız. Yalnızca İYTE'de değil, her yerde bu sesi büyütmek istiyoruz. Çünkü mücadelemiz sadece LGBTIQA+ özneler için değil, adalet isteyen herkes içindir. Bu bir davettir; Kimliğini saklamak zorunda kalanlara, görünmezliğin yükünü taşıyanlara, yer bulamayanlara, hep yanlış görülenlere... Yaşasın kesişimsel kuir mücadelemiz!”
Etiketler: insan hakları, yaşam, eğitim
