07/08/2007 | Yazar: Kaos GL
Beat kuşağının isim babası ve önde gelen yazarı Jack Kerouac'ın kendi


Jack Kerouac, 20. yüzyılın en önemli kitaplarından biri olan, Bob Dylan'dan Hanif Kureishi'ye birçok yazarı, sanatçıyı ve müzisyeni, kendisininkiyle birlikte birkaç kuşağı derinden etkileyen başyapıtı 'On the Road'u sadece üç haftada yazmıştı. Hem de ne yazmak! Bunun üretilmiş bir mit olduğunu düşünebilirsiniz, ama hiç de değil. Kitabın yazılışı 1951'de yani Kerouac 29 yaşındayken bitmişti, ama yayına hazırlanması tamı tamına altı yıl sürmüştü. 1957'de yayımlanan roman, İngiliz The Independent gazetesinin haberine göre yayımlanmasının 50. yılında bu kez kesintisiz ve Kerouac'ın eski daktilosunda yazdığı haliyle ABD'de yeniden yayımlanacak.

Kerouac bu kitabında, daha sonra Amerikan, hatta dünya şiirine ve edebiyatına damgasını vuracak olan, 'Beat kuşağı' olarak adlandırılan Allen Ginsberg, William Burroughs, Neal Cassady gibi arkadaşlarıyla yaşadıklarını anlatıyor. Birlikte mistik bir ışık ve aydınlanış peşinde koşuyorlar, 1950'lerin ilerlemeci ama bir o kadar da 'maddeci' Amerikan toplumunda bir 'arınma' arıyorlardı. Yeni baskının bir özelliği de sonradan her biri ünlü bir yazar olan arkadaşlarının gerçek isimleriyle yer alacak olması.
Ancak Beat kuşağını doğuran ve bütün bir kuşağı bilinçakışı yöntemiyle özgürleştirerek içlerinden geldiği gibi, kendilerini sınırlandırmadan, adeta hislerini kâğıda olduğu gibi bütün enerjisiyle birlikte yansıtmaya sevk eden bu kitabın yayınlandığı tarihten bu yana edebi niteliği üzerine başlayan tartışmalar günümüze kadar sürdü. Ünlü Amerikalı yazar Truman Capote, "Bu yazmak değil, daktilo etmek" diyerek kitabın edebi niteliğinden duyduğu kuşkuyu ortaya koyarken, günümüzün ünlü aykırı yazarı Hanif Kureishi, kitabın dünyaya bakışını değiştirdiğini, kendisini her zaman yeni şeyler yaşamaya, deneyimi kutsamaya yönelttiğini söyleyerek adeta romana olan borcunu ödüyor.

Bir haber daha. 'Yolda', Francis Ford Coppola'nın yapımcılığında yönetmen Walter Salles tarafından sinemaya da aktarılacak.
Osman Çakmakçı
Etiketler: kültür sanat